Mafya Leydisi *35* Oses Merhum bölüm 2

1.8K 136 51
                                    



o_0  ne demek bölüm iki. O kadar olduk mu biz   ●_●


Günaydınlar efenim..




O ses...
Neydi lan bunun adı ?

"Dalga geçiyor olmalısın..."
Bunu karşı taraftaki davara değil tamamen evrene söylemiştim.

"Ama sen..." kafamı tekrar yukarı kaldırdım. Şuan bir tek benim başıma kara buluttan yağmur yağmıyorsa ben de leydi değildim. Ooooorrrusbu gocuğuydum.

"Evet Ekim seni yormayayım hiç. Erkan ben, hani okulunuz açılır; o kulunuz belirir..." diyerek reverans yaptı.

Ona boş boş baktım. Fazla konuşuyordu. Bir asilzade böyle şeyler yapmazdı. Ben mesela içimden konuşurdum mesela.

Telefona "şüpheli" diye kaydedip ucunu bucağını araştırmadığım adamdı bu. Hani Eylül'ün mal gibi kaldığı. Bana acayip çelişkili mesajlar atan, hatta yakın sayılırdık. Az laf sokmamıştım puşta. Ehehehe.

Görüyorsunuz arkadaşlar, leydilik kolay değildi, gözünüzden kaçırdığınız bir ince ayrıntı gözünüzden edebilirdi sizi. Gözüm yerinde miydi, evet. Ama konumuz bu değildi.

Ceketime sarındım, nasıl bi bokun içindeydim bilmiyordum. Nereye yüzsek derinliği artıyordu bu bokun. En azından gucci ceketle ölürdüm.
Gucci
Ve
Bok kuyusu.(the turkish horror cinema) (şimdi tüm dijitel platformlarda.)

Anladığımız üzere leydi benliğim fazla stres yüzünden error vermişti. Zihnimde kendi kafama bir tokat attım, toplan minik Ekim yoksa yerin s.kim.

Geriye dönüp gitmek niyetindeyken karşımda korumalarıma diz çöktüren insan azmanları ile göz göze geldim. Omen Yarabbi!
Hulk eğer bir marvel karakteri olmasa bu abeylerden biri olabilirdi. Ve tabi yeşil olmasaydı. Odağım iki adamım arasında gidip gelirken, Erkan dibimde bitti; kafamı kaldırsam burnuna gelecek kadar, hatta göz bebeklerimiz (saat 18.00 da yenikapı marmaraydaki gibi) birbiriyle öpüşmek üzereydi.

Nefesini yüzüme yüzüme üfleyince salçalı suçuk kokusu aldım. Bu herif pizza yemişti.

"Sen pizza mı yedin ?"

"Ne ?"

"Sen diyorum, pizza mı yedin ?

"eee evet"

Pizza deyince benim şarteller atmıştı. Yine bi kaçırılma sahnesinin başrolündeydim ve yine birileri beni kaçırıyordu. Sonra benim bi gözüm döndü.

Buna yakasını tuttuğum gibi bir kafa atmış olabilirdim, sonra bir tutam yumruk, iki çimdik, az miktarda tekme. Ya da çekinme söyle Ekim. Yaptım hepsini.

Sonra işte kafam yerde, o gereksiz Erkan mı ne boksa onun meymemetsiz dizi benim kafamın üzerinde. Araba camına sıkışan bir ünlüye benzemiştim,

Tövbeler olsun.

Sonra neyse ki konuştu ama sonradan susması için Yüce Rabb'ül Alemine yalvaracağımı bilsem kesinlikle böyle söylemezdim.

"Merhum baba işini şansa bırakmayı pek sevmez. O yüzden insanlar dersten çıkmadan ve de ilerdeki grup bizi fark etmeden araca binmelisin. " Artis.

"Yoksa..." dedim yorgun argın. Ağzıma giren tozu çaktırmadan tükürdüm.

İnanılmaz Hulklar da gizlenen kurusıkılarının adamlarımın kafasına yaklaştığını gösterdiler.

Gel desen gelirdim, ne demeye tehdit.
Şaka şaka.

"Güzel şakaymış, acaba tüm adamlarım buraya dolana kadar buradan gidebilecek misiniz bir de bunu konuşalım bakalım."

Bir hareketle beni kendine çevirince ister istemez onu süzdüm. Gideri vardı, kıyafetine bakılırsa geliri de vardı. Peki benimle ne işi vardı aq. Ben orta düzey bir aristokrasiden mesul bir konak leydisi, o zevk-i sefa düşkünü bir saray prensi.

Ya da öyle bir şey.

Ayrı dünyaların sincaplarıyız yani biz. Ben bitki olan palamudu yerdim o balık olanı.

"Onlar gelene kadar 24, ders bitene kadar 18, benim sabrım taşana kadar 2 dakikan var. Hatta bir.." dedi ve eliyle işaret verince hulk birey bir çalışanımı susturuculu bir silahla vurdu. Ve bunu yaparken o kafamı asfalt gibi yere silindirlediği için;  değil silahın ateş edebilecek bir makine olduğunun, taşın sert bir cisim olduğunun bile tam idrakını zar zor yapabilmiştim.

Çığlık atacaktım, atacaktım ama o piç herif ağzımı tuttu. Ölen bedenin yere düşmesine bile fırsat vermemişlerdi hala diz üzerinde duruyordu. Hemen diğerine baktım, bana yalvarır gibi bakıyordu.

Hayvanla hayvan olunmaz leydim bırak tamam. Kurtar o adamı, kaçıracaklar seni belli.

Son neferimin gözlerini okudum bir anda...

Lütfen ne istiyorsa yap. Yaşamak istiyorum.

Gözler nasıl okunabilirdi ki amk.

"Tamam... tamam bırakın adamı. Onun uzaklaştığını görür görmez gidelim."

"Siz kadınlar... hep aynısınız, asıl gücü görmeden en güçlüyü beyniniz sanarsınız... Bırak Talat." Dedi ve kafamdan kalktı, sonra sanki üzerimde hiç smackdown yapmamış gibi burjuvazi edalarıyla beni önce kucakladı, sonra ayakta tuttu.

Hulk Talat'da yaşayan adamımı bıraktı. Beni ise siyah bir arabanın içinde derde sürmeye başladılar.

Vay aq ya.
Adam ayaklarını götüne vura vura kaçtı iyi mi ? Hiç leydime ne olur, neler yapılır diye düşünmedi, ha onu bırak, bi teşekkür et be adam canını kurtardık be azıcık saygı. İnsanlık da kalmamış. Pü.

Kabullenmek istemediğim asıl gerçek ise kaçırılırken aklıma geldi. Ben olmasam o ölü adam yaşayabilirdi. Asıl ölü de zaten Merhum olmalıydı.

Neyse.

Sonra bunca zaman görmemekten aslında haz aldığım bu elemanın bir takım konuşmalarını duydum.

"Cık cık cık prenses... Sende kim ne buldu hiç anlamıyorum, sen de herkes gibi duygusalsın."

Anlayamazsın, zekan yetmez bir kere. Hem bir leydiye hitap etmeyi bilmiyor, hem alaycı konuşuyor. Alaycı konuşmak sadece benim işim. Bu hikayenin yıldızı benim ben.

"Demek sessizlik oynayacağız. Hm hm." Dedi ve kafasını bana çevirdi,  yüzünde gördüğüm minik bir yara iziyle. "Başına neler geleceğine dair en ufak bir fikrin olsa, şu kapıyı açıp kendini kastamonu ayısı gibi şuradan yuvarlardın."

Yutkundum, aga, uçurum muçurum nereden geçiyoruz lan biz. Ve daha da kötüsü hangi ayı yuvarlanıyormuş uçurumdan.

Dur, ele verme kendini leydi hazretleri,
Yoksa gözünde var mı silivri hasretleri ?

Yüzüme sahte-ama-kankan-dışında-kimse-farkedemez gülüşümü yerleştirdim ve bir neslin korkusuz olmasını sağlayan o güzel cümleleri söyledim.

"Siz kıçınız*ı yırtmaya devam edin Erk ve gereksiz olan birey. Unutmayınız ki bana hiçbir şey olmaz, hikayenin sonunda ağlayan da sizin nazik gözleriniz olur." Dedim ve yere düştüğümde üzerime bulaşan tozları silkeledim.

Haloooo sunshinelarım. Gününüz Nabinin keli kadar aydın olsun.

MAFYA LEYDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin