MAFYA LEYDİSİ

Mafya Leydisi *39* birtakım gizemler, ekimler.

Kampanya da yok ama yazar yazıyor, herkes eğleniyor. İyi okumalar leydiler ve kendini lord hissedenler.

Yine alengirli işler peşindeyim,
Leydilik kariyerimde de dipteyim,
Halbuki masumum, işimdeyim,
Zaten benden olsa olsa mal olur.

Odada kendime ait alanda kalem silgi bulup içimi döküyordum. Döküle döküle en son bu salak kelimeler çıkmıştı işte. Defterin kapağını kapattım ve ismine baktım.
"Karantina günlükleri"

İçimdeki keşmekeşin bana bi oyunu olmalıydı bu sayfalar, zira ben bu kadar ciddiyetli bir isim bulamazdım buna.

Leydi canım dışarının manzarasına bakmak istedi. Hemen gidip seyretmeye başladım, ne güzel kar yağıyordu. Kendiyle barışık bir leydi.. Bir evrene daha faydalı ne olabilirdi ki.

Şimdi birkaç yıl geride olsam, elimde mobil verili telefon, atılan snapleri izlerdim mesela. Samimiyetsiz karlı gülüşler, donuk mevsimsel geçişler. Kar story, kar story, kar s...

Lan burası daha iyiydi aslında ya. Modern popüler kültürden tamamen ırak, sakin ve de güzide bir evdi.
Neyse.
Leydi yine kalabalıklar içinde yalnız.

Tam leydimle oturup bu kafamda dolaşan uçsuz bucaksız hoş sohbetlerle nefis muhabbetlere yelken açacaktım ki birden kapıma iki katır tekmesi ve bir adam girmişti.

Prdn bir insanat tekmesi ve iki ayaklı bir katırmış bu.

Densiz at kılı be. Yeni sürülen ojeye yapışan sinek. Adı neydi la bunun ?

Aaa ikinci kaçırılışımın başrolü.
"Senin burada ne işin var la gübre artığı ?" dedim gözlerimi kısıp. Ba ba ba lafıma bak. Atığın da atığı dedim adama. Duble laf sokuş. Huh. Forma girelim bakalım.

Bir nevi Robin Hood'un post-modern işlevi gibiydim. Orçu beyinsizinden lafımı yiyip şu isminihatırlamadığım gereksize veriyordum.

Hellboy yüzünü buruşturdu. Yine de efendiliğinden taviz vermedi. Helal olsun be. Beni sinek gibi asfalta yapıştırmasa aramızda ufak bi cereyan bile olabilirdi. Elektron kadar ufak. Ama leydi küfrü de yemezdi neticede.

Kapıyı kapatıp ardından kilitledi.

Lan.

Dondum kaldım.

Düşündüğüm şey olamazdı değil mi ?
Bir sapık tarafından kaçırıldığım odada kötü emellere alet edemezdim. Ulan önceki kaçırılmam daha iyiydi, kel falan vardı sonra Arkan (beyim), kim kaçırdı biliyorduk. Şimdi kim vurduya gidecektim.

Ayyyyy imdat a dostlar beni burada mafedecekler. FBI, CAI, CNN, UNICEF KİM VARSA HELP ME !

Hemen savunma mekanizmam

devreye giremedi ne yazık ki. Keşke girebilseydi. Daha o kadar dövüş öğrenmemiştim. Onun yerine stres mekanizmam devreye girdi ve bir koşu yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başladım.

Erkan bana anlamaz anlamaz bakmaya başladı. (Baskı odağında isimleri hatırlama yeteneğimi keşfettim.) Sonra kapıyı kontrol edip yanıma gelmeye başladı.

"Gelme !!" Diye korkusuzca bağırdım, sesindeki çatallar önemli değildi.

"La manyak ne yapıyorsun ?" Dedi olduğu yerde duran at kılı.

"Gelme bak yemin ediyorum kötü olur !"
Tehdit etmede biraz hamlamışım galiba.

Bana alayla baktı zaten. Lan sana o gözleri veren yaradana kurban olayım. Ama senin amk ya amk.