Liva cephesinde bu gelişmeler tam gaz devam ediyorken ,Hacı Kuzey Savancı içinse iki ay önce gördüğü kızın etkisinden kurtulmak hiçte kolay olmamıştı..
Ayılır ayılmaz soluğu Otel Müdürünün yanında almış,tüm kamera kayıtlarına bakmıştı..Kayıtlarda kızın çıkışına bir türlü rastlamamıştı .
Daha sonra şirketleri için bilgi toplayan firmayı arayıp ,en güvenilir elemanlarından birini çağırmış ,kızın lobideki görüntülerini teslim edip kim olduğunu öğrenmesini istemiş, aldığı bilgiler hiç hoşuna gitmemişti...
Anlaşılan o gece iki büyük üniversitenin balosunun olması iyice zorlamıştı adamı..Bu iş iğneye kuyu kazmak gibiydiki kıza birtürlü ulaşamamışlardı..
Sarp gözleri uzaklara dalan arkadaşını düşünceli gözlerle izlerken birden,"Kalk hadi !!Köskös otur oturda ,biyere kadar dostum!Tekneyle açılalımda havamız değişsin!!"
Deniz herzaman Kuzeye iyi gelmişti o yüzden fazla nazlanmadan kalkıp Kuzeyin arabasına atlayıp Ataköy Marina'da bulunan Sarpın yelkenlisine gitmek için yola koyuldular...
Beşiktaş'tan Karaköy'e doğru tıkanan trafikte sağ tarafına dönüp bakan ,Kuzeyin ağzından istemeden çıkan "Hassssitttiiirrrr Periye bakkkkk" dediğinde,şaşıran Sarp ,Kuzeyin sağındaki bilborddaki muhteşem yaratığa ağzı açık baktığını görünce "Sen bu kızı gerçekten gördüğüne eminmisin?Dostum bu kız fotoshop falandır ya" Kuzey Sarpa cevap bile vermeden kızın muhteşem yüzü ve nefes kesen vücudunun cömertçe sergilendiği bilbordu nasıl yok edeceğinin planlarını kuruyordu..
Arkalarından hiç susmadan devam eden kornaların yüzünden mecburen gaza bastı Sarp...Yaklaşık Zeytinbunu çıkışına kadar en az iki yüz onaltı bilboard saymıştı Kuzey.
Hele Zeytinburnu'nda trafik yine tıkanıp yan arabadakilerin
"Resimdeki Karıya bak laaaa,Ohhhhh bu karıyı atıcan yatağa ,güreşçen,inletecen ,Allah ne verdiyse oğlumm,bacaklarına memelerine bak laaannn"
"Lann bu karıysa bizim evde beslediğimiz camışlar neeee olummm. " Bukonuşmanın zavallı adamlar için sonu gelemedi ...
Çünkü açık olan camdan cama fırlayan Kuzey iki adama yetecek kadar öfkeliydi....
Sarp hemen el frenini çekip arabadan inmiş ,yarısı şöför koltuğunda, yarısı kuzeyin altında olan adamı çekip bir güzel günlük antremanını yapmıştı yapmasınada adamın böğürtüleri kulaklara zarardı...
Bu esnada gözleri karşısındaki bilborda takıldığında muhteşem güzellikte ve upuzun bacakları takip ederk bakışlarını yukarı kaldırdı...Dolgun büyük göğüsler ,ince upuzun bir boyun nerdeyse bele gelen simsiyah saçlar... Kızın gözündeki kocaman güneş gözlüğü yüzünün yarısını kaplasada,iri dolgun dudaklarını ,minicik burnunu ve çıktık elmacık kemiklerini gizleyememişti..
Birden kasıklarından yukarıya doğru şahlanan uzvuna hayret etti ...Az önce bir adamı hastanelik etmiş ve iki dakika baktığı resimdeki kadına uyarılmıştı.
Kuzey uzaklaşan polis arabasının ardından bakarken, Sarpsa bilbordlardaki kızların kim olduğunu öğrenebilmek için Deren Holdingin genç Veliahtı; Kuzeyle ortak arkadaşı Kılıçla konuşuyordu....
" Naber ,Kılıçların Efendisi!!
"Oooo Sarp bey!!!Gecelerin Arsız Prensi !!Sen nasılsın??Hayrola Halimi hatrımı sormak için aramazsın sen???Başına birşeymi düştü??"
"Ulan sende,Kuzeyde ,ha bide o Hamit olacak Urfa'nın Harvard'lı ağasıda, Adisinizz oğlummmmm!!Ulan ben karı kızla basılıyorumda ,siz sadece el elemi tutuşuyorsunuz haaaa!!"
Artık Kılıçın kahkalarını diafondan çok net duyan Kılıçta gülmeye başlayınca Sarp dayanamayıp telefonu Kılıça attı..
Tek hamlede telefonu yakalayan Kılıç "Oğlum kızdırma şu asabi şirini "
"Ee abi oda hemen dolduruşa gelmesin napimm yani yaaa!!"
"Bu makara uzar gider Kılıçım da sen nerdesin ? "
"Evdeyim ,dün gece Hamitle dağıttık biraz..."
"İyi ,yakınsın ozaman hemen Regattaya gel dostum ,on Dakika'ya ordayız biz...."
Yedi dakika sonra Regattanın içindeki Nortta oturmuş Kılıçın koşarak kendilerine doğru gelmesini izliyorlardı...
Nefes nefese masaya oturan Kılıç "Sorun ne Beyler?" Diye uzatmadan mevzuya girdiğinde.."Sarp direk konuya daldı..."Oğlum şu senin reklam bilboardlarındaki k..."
Kılıçın çalan telefonu Sarpın sözünü bitirmesine izin vermedi...
"Susmadı ,kıracağım şerefsizim..Efendimmm"
"........"
"Sağolun Ercüment Bey siz?"
"..........."
"Bakın Ercüment Bey! Yaşınıza hürmetten hak ettiğiniz cevabı veremiyorum ama, bizde kızların kimliğini bilmiyoruz !!!! Emin olun bilsemde sizin gibi kart bir zamparaya vereceğime ..tövbe tövbeeeee"
"........."
"Çok korktum Ercüment Bey!!"
"........"
"Yeter ama Yaşlı Bunak!!Elinden geleni ardına koyarsan O...Ç...şerefsiz!!!Sen bizi kendin gibi sandın!!Biz P......... Mi yapıyoruz!!!!"diyip küfrederek telefonu kırarcasına kapattı!!!
Kılıçın konuşmasını dinleyen Kuzey ve Sarp alev cayır cayır yanıyordu!!!!!
Telefonu kapatır kapatmaz Kılıçın nerdeyse üzerine atlayan Kuzey "Hangi Ercüment arayan?,Kart horozmu? Ne istiyormuş.?Hangi kızları soruyormuş?Başka arayanlardamı var yoksa......."
Kuzeyin gösterdiği tepkiyle afallayan Kılıç " Tek tek sor sana Kuzey ,Makinalı tüfek gibi beynime sıkıyorsun, hem bıraksana yakamı delirdinmi ? "
Arkadaşının yakasının ellerinde olduğunu fark eden Kuzey bıkkınlıkla yerine çöktü....
