Merhaba,
Bu bölümü kaleme alan @serifekar şerife'nin kalemiyle başbasınız :) ellerine sağlık canım
*************************
Kılıç,Nefes ‘e kavuşmanın heyecanıyla ortalıkta avare avare dolaşıyordu. Neredeyse pantolonunun fermuarını çekmeyi unutan halleri,arkadaşlarının maskarası olmuştu. Zaten kız istemede iki fincan tuzlu kahveyi susuz içirmişti Sarp ona.
“İç lan! İç!”diye ensesini sıkmıştı .
Nefes ,abisinin yaptığına bu kez bir şey dememişti. Kılıç’ın onun için o kadar şeye katlanması da gerekliydi,artık.
“Efendim Allah’ın emri...”cümlesi ne zaman başlasa , Sarp araya girip konuyu değiştirmişti. Kılıç en sonunda ,
“Nefes’i istiyorum!”diye bağırmıştı koskoca salonda.
Sarp , kişi kendi gibi bilir herkesi mantığıyla Kılıç’ a bir kafa atmıştı.
“Abi dur!”diye zor almıştı, müstakbel kocasını Nefes abisinin elinden.
Günce,Sarp’ın yanına gelip :
“Yanlış anladın değil mi? Sen hiç değişmeyeceksin Sarp! “demişti. Bunun üzerine Sarp ,Günce’yi kendine inandırmak için :
“Değiştim ben kızım! Bir sen görmedin!”demişti o gece.
“Inanmıyorum sana!” diyerek balkona çıkmıştı Günce. Ay ışığı boynunda gezinirken,Sarp’ın delici bakışlarında tutsak kalmıştı.
“Ne yapayım söyle ! Söyle de sana kendimi ispat edeyim! Seni ne kadar istediğimi anla!” deyip,Günce’ye yalvardı Sarp.
“Al işte! Sen ve istemek sadece! Sevmek değil!”
“Kızım sevmesem neden isteyeyim?”
“Tamam Sarp,bana açıklama yapmana gerek yok. Ben senin hiçbir şeyinim! Tabi shrek sevmiyorsan!”deyip,Sarp’ı betona gömmenin verdiği hazla evden salona gidecekti ama karşısındaki hırslanmış adamın kol refleksiyle olduğu yerde çakılı kalmıştı.
“Bana bak Günce! Seni şu an şurada öyle bir öperim ki sen beni istersin!”
“Madem kendine bu kadar güveniyorsun, sana beni öpmen için bir şans vereceğim ama benim şartımı yerine getirirsen.”deyip , aklına gelen şahane fikirle Sarp’ın gözlerine ışıldamıştı Günce.
“Ne ? Söyle! Hepsi kabul.”diye, hemen dereyi görmeden paçayı sıvamıştı Sarp.
“Zamanını bekle, ben sana haber vereceğim.”deyip,Nefes’in yanına gitmişti Günce. İçindeki kurtlar onlarca takla atarken,Sarp’ın hayalindeki haline kahkaha atmak istemişti. Ama Kılıç’ın kanayan burnu yüzünden bunu yapması abes olacaktı.
***
Sarp şartlarını bilmeden imzaladığı sözleşmenin korkusunu yavaş yavaş hissetmeye başlamıştı. Bir de üzerine damat triplerine girmiş Kılıç eklenince sinirleri iyice yıprandı.
“Ee...Sadrazamın bilmem neresi ne şanslısın oğlum sen?” deyip, sinirini Kılıç’tan almak istedi.
“Yuh deve! Ağzını topla! “
“Toplamazsam ne olur? Kardeşimin arkasına mı saklanırsın?”
“Belki eteğine saklanırım,karım olacak nasılsa!”
“Lan senin eb...”
“Unutma koçum bizi aynı kişiler doğurtmuş!”diyerek odadan kaçtı Kılıç. Hamit onu yakalayıp,
