19

1.5K 126 58
                                    

10 YIL ÖNCE

"Bu bok parçası ne arıyor burda?"

Taehyung sorduğum soruyla şaşkınlıkla bana baktı.

"Jungkook öyle demesene!Bak ne kadar şirin."

"Annesi olacak bok karı bu kez niye bıraktı söyledi mi sana?"

"Hastaneye gidecekmiş.Çocuğu bırakacak  kimsesi olmadığından Jimin'e bırakmanın en iyi fikir olduğunu düşünmüş.Jimin'in evde olmadığını söylediğimde vazgeçecek gibi oldu "o puşt jungkook bakmaz çocuğa" dedi ama ben çocuğa bakabileceğimi söyledim.Öyle işte."

"Karıya bak ya hem çocuğu evime bırakıyor hem de bana puşt diyor."

"Haksız sayılmaz."

"Ne?Sende mi o karıyı savunuyorsun bana?Böyle yaparsan Jimin'den farkın kalır mı Taehyung?"

"Sen de bu kadar kötü olma o zaman.Zavvallı çocuğa resmen bok muamelesi yapıyorsun."

"Öncelikle Taehyung belirteyim ki o elinde tuttuğun şey bir çocuk değil.O bir şeytan."

"Saçmalama Jungkook."

Taehyung ayağa kalkıp iki yaşındaki Lee'yi bana doğru uzattığında gözüm seğirmeye başlamıştı.

"O şeyi uzak tut  benden!"

Koşarak mutfağa gittiğimde içerdeki şeytanın varlığını unutmak istercesine kendimi kahvaltı hazırlamaya verdim.Bebeklerin ve çocukların gerçek yüzünü birtek ben görüyordum.Bu yıllardır böyleydi.Bebekler ilk doğduklarında maymun suratlı olmalarına rağmen sadece yeni doğdukları için tatlıymış gibi muamele görürler.Kokuları sürekli altlarına sıçtıkları için bok gibidir ama herkes bebek kokusu denen şeyin harika bir koku olduğunu iddia eder.Bebeklerde en sinir olduğum şeyse hiçbir vasıfları olmamasına rağmen hep ilgi istemeleridir.

Çocuklara gelecek olursak onlar için söyleyeceğim tek şey hepsinden nefret ettiğim olur ama  yinede onları yaşlı bunaklardan daha çok severim.Herkesten nefret ettiğimi birkez daha fark ederek tuhaf hissettiğimde kahvaltı da hazır olmuştu.

"Kahvaltı hazır!"

Taehyung kucağında şeytanla mutfağa girdiğinde kocaman gözlerle bana baktı.

"Jungkook inanamıyorum sana.Gerçekten de kahvaltı hazırlamışsın."

"Bırak şu şeytanı da zıkkımlan hadi."

Taehyung dalmış görünüyordu.

"Taehyung bırak şu veleti de yemeğini ye hastasın zaten."

"Ama o da yemek istiyor babası.."

Taehyung'un söylediği şey ile birbirimize bakıp kalmıştık.

"Ne dedin sen?"

"Hiçbir şey."

"Babası dedin Taehyung duydum."

"Saçmalama Jungkook.Neden öyle bir şey diyeyim ki?"

"Benimle evlenme hayalleri falan kuruyorsan boş hayaller kuruyorsun şimdiden söyleyeyim."

"Saçmalama Jungkook.Kendini bu kadar büyük görme.Hem koskoca yüce Kim Taehyung sana mı kaldı?Daha önce de söylediğim gibi dünyada sen ve ben kalsak bile sana bakmam."

"Kesin öyledir Taehyung."

Taehyung gözünü devirip hırsla yemeğini yemeye başladığında
gülmeden edemedim.Gözüme çok tatlı gelmişti.Bir dakika ben az önce ne demiştim?Tatlı mı, Taehyung mu tatlıydı yani?Kabul ediyorum dün gece biraz tatlıydı,şu kadarcık.

"Neye gülüyorsun sen,komik bir şey mi var?"

"Sanane istediğim şeye gülerim."

"Gülme istemez gülünce bok gibi oluyorsun.Yemek de bok gibi olmuş bu arada."

"Sen ne anlarsınki?"

Taehyung birkez daha göz devirip Lee aptalına bir kaşık lapa verdi.Bebek iştahla Taehyung için yaptığım lapayı yerken gülerek bana bakıyordu.Bu neydi şimdi?Tatlı olduğunu falan mı sanıyordu?Yani öyle olsa bile bundan bananeydi?

Kahvaltı bitene kadar gülümseyerek onları izlediğimi hiçbir zaman kabul etmeyeceğime emindim yoksa değil miydim.

madman | taekookUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum