Açık Mektup

839 89 8
                                    

"Ne kadar yüksekte olursam olayım, düşmekten korkmuyorum." Herhangi bir yanıt vermek için kendimi toparlamam gerekti. Zaten yanıt da beklemeden çekip gitti.

Saat 10.28

İki koca seneden sonra,

Kendimi affettiğim gece, kayıtlara geçsin.

Ne ay görünüyor ne de yıldızlar.

Gece suni kalabalıkların elinde esir olmuş.

İnsan eli değmiş hiçbir şey güzel olamaz, Boğaz manzarası benim neyime?

Gözüme uyku girer mi girmez mi...

Havada vazgeçemediğim bir koku. Gözlerimi bir renk almış gidiyor.

Her nefeste bir çarpmanın etkisiyle adrenalin doluyor damarlarım.

Saat 12.00

Pencere pervazında oturuyoruz, yüzünüze esen rüzgardan ıslağız.

Ama ne farkeder?

Zaten gizli saklı dünyaların insanlarıyız.

"Gitme" derken elimi tutuyor biri, habersiz.

Gözlerindeki son umut da pencereden yere düşerken duyuyorum yardım dilenen fısıltısını.
"Gitme" diyor gözlerini kaçırarak.

Fakat ne mümkün.

El beni yavaş yavaş pencereden içeri çekiyor

Ondan uzaklaştıkça kendi içimde kaybolmaya, yok olmaya başlıyorum.

Hiç bir vakit birinin nefesim olabileceğine inanmazdım.
O gülmediğinde bir bıçağın saplanacağına karnımın en orta yerine
Veya onsuz bakınca yıldızlara
Kör olacağıma

Onsuzken kelebekler yavaş yavaş ölüyor.

Bir defada öldürmek vodka ya da tekilayla

Eminim daha kolay.

Aldığım nefesin değeri kalmadı.
Bırak beni.
Gitme.

Olmadı birlikte atlayalım sonsuz ışık hüzmesine? Mutlu olalım en sonunda karanlıkta

Sen bir yerde

Ben bir yerde.

24Where stories live. Discover now