Günlük

1.4K 174 12
                                    

Daha keskin.

Siyah, simsiyah bir boşluk ortasında parlak bir beyaz kesiyor matem havasını.

Beyaz ne kadar çok parlarsa, siyah o kadar derine batıyor.

Gözümü kapattığımda karşılaştığım manzara

işte bu.

Gözümü açıp etrafa baktığımdaysa cehennemi görüyorum.

Sanki dünyada sağ kalan tek kara parçasının üzerinde cambazlık yapıyorum, etrafımdaki herkes ve her şey yavaş yavaş çöküyor dibe.

İnsanların bakışlarında gri dumanlar yakalamaya başladım. O gün bu gündür, yalnızlaşıyorum yine. Zihinsel tüm acılarım beynimden fışkırmaya başlıyor. Soru işaretleri; parantez içlerinde yaşıyorum cehennemi.

Belki de bu yüzden fiziksel acıyı tercih ediyorum.

Canım yandığında cehennemin rüya, acınınsa gerçek olduğunu hatırlıyorum.

Eskiden ufak bir sızı yeterdi kendime gelmeme. Ne acı! Şimdi daha fazlası gerekiyor. Bu kadar acıya sahip olmak için ne de küçüğüm oysa. Ağlamak kolay olması gerekirken ne kadar da zor.

Her gün bu "zehri" yenmek umuduyla gülüyorum. Gülüyordum. Son zamanlarda gülmediğimi, gülsem bile içinin çürük ve bomboş farkına vardım. Elimdeki camdan oyuncaklar teker teker düşüyor ve paramparça oluyor. Yavaş yavaş elime batıyor.

Ağlayamıyorum. Ne yazılı, ne sözlü; içimde tuttuklarımı anlatamıyorum. İçimde büyüyor, büyüyor; ve sonunda patlıyorum. Kalıcı izler bırakıyor ardında. Hayal dünyamda yaşıyorum. Cehennemden kaçmak için şizofren oluyorum günlerce. Bu sefer de canavarlarımdan kurtulamıyorum.

Tek düşündüğüm, ben bu kadar acıyı hak ediyor muyum?

Daha çok küçüğüm.

24Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt