Bolüm 8: Hayaletler

2.3K 340 288
                                    

Ben korkudan titrerken  Yeji silahın tetiğini çekmişti. Jisu' da aynı şeyi yapınca iyice korkmaya başlamıştım. İki tarfımızda silahlı adamlar vardı. Gözümden bir yaş düşünce Chaeryoung kolumu tutmuş ve derin derin nefes almamı söylemişti.

Yetimhaneden beri başıma gelmeyen kalmamıştı. Ben yere bakıp derin derin nefes alırken silah tutanlardan birinin sesi duyulmuştu.

"Silahını indir ve konuşalım."

Sanırım Yeji ve Jisu'ya bir uyarıydı. Ben kafamı kaldırmış ve bakınmıştım. Yeji'nin bulunduğu tarafta bir çocuk silahını yavaşça yere bırakmış ve maskesini çıkartmıştı. Şaşkınlık içinde bakıyordum. Bu bizi yağmacılara karşı uyaran çocuktu. Sahi ismi neydi?

Yeji kararlılık ile konuşmuştu.

"Bize bir kere yardım etmiş olabilirsin. Şimdi arkadaşlarına söylede çekilsinler."

Kafasıyla Jisu'nun olduğu yere işaret yapmış ve yanındakinin silahını eliyle indirmişti.

"Isterseniz gidebilirsiniz. Ama görüyorum ki yaralı biri var aranızda."

Bana bakmış ve sonrada yere basamadığım ayağıma bakmıştı. Daha sonra fark etmiştim ki bandaj kan içindeydi. Yeji hızla sokaktan bizi çıkarmış ve silahını indirmişti.

"Bu sizi ilgilendirmez. İşinize dönün."

Ben tek ayak üstünde zar zor dururken Jisu sırtımdan desteklemişti. Sokaktaki çocuklar çıkmış ve bize bakıyorlardı. Chaeryoung'un yumruk attığı çocuk hala burnunu tutuyordu.

Çocuk yine konuşmuştu.

"Emin misin? Birkaç saate kalmaz kan kaybından bayılır ve soğuktan donarsınız."

Dediği sanırım doğruydu. Çünkü başım dönmeye başlamıştı. Zar zor ayakta duruyordum zaten iyice kötü olmuştum. Yeji hâlâ çocuğa bakarken bana dönmüştü. Güvenmediği belliydi. Bende güvenmiyordum. Ama ilerleyebilecek durumda değildim. Çocuk derin bir nefes almış ve tekrar konuşmuştu.

"Eğer sizi öldürecek olsaydık. Onu birkaç gün önce otobanda yapabilirdik. Tekrardan tanışalım ben Chan."

Deyip elini uzatmıştı. Yeji derin bir nefes almış ve çocuğun elini sıkmıştı.

"Yeji"

  Çocuk kafasını sallamış ve arkasındakilere bir şeyler söylemişti. Çocuklar maskelerini indirmiş ve yanımıza gelip çantaları almışlardı. Ben yürümeye çalışırken Yuna kolumun altına girmiş ve bana destek olmuştu. Baygın gözler ile etrafa bakarken Chaeryoung burnunu tutan çocuğun yanına gitmişti.

"Ben özür dilerim. Yani yumruk için."

Çocuk bakmış gülümsemişti.

"Sorun değil. Elin ağırmış ben Jisung bu arada."

Chaeryoung kafasını sallamış ve ismini söyleyip ilerlemeye devam etmişti. Korku dolu anlar yaşadığımız ara sokaktan tekrar geçip o kocaman jeepin yanına gelmiştik. Biz arka koltuklara yerleşmiş ve beklemeye başlamıştık. Chan şöför koltuğuna geçmiş ve arabayı çalıştırmıştı. Jisung on tarafa oturmuştu. Diğer üç çocuk ise arka tarafa açık bagaja oturmuştu. Ben derin nefesler alıp verirken Yuna kafamı tutmuş ve omzuna yaslamıştı. Bende kendimi tutamamış ve uyuyakalmışım.

Yuna'nın beni dürtüklemesi ile uyanmıştım. Hala arabadaydık ama hareket etmiyorduk. Etrafıma bakınca büyük eski bir fabrika sağ tarafımızda kalıyordu. Kızlar inmiş bizi bekliyordu. Ben Yuna'nın omzundan kalkınca arabadan inmiş ve benim inmeme yardım etmişti. Sersemlemiş bir şekilde ilerlerken Chaeryoung koluma girmiş ve beni yönlendirmişti. Fabrikanın içine girdiğimizde rutubet kokusu biraz rahatsız etmişti ama iyiydim.

RISING| SKZ × ITZY (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now