sebea ve selasun

27.7K 2.9K 1.5K
                                    

"Ne? " dedim şaşkınlıkla.

Birden bire böyle bir soru sorması beni şaşırtmıştı.

Gözlerini benden çekip etrafta yanan ampullere çevirdi. "Yok bir şey, hadi gidelim."

"T-tamam." diyerek toka tezgahından ayrıldık ve ilerlemeye başladık.

O sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan Ahsen'di. Açıkcası bu saate kadar babamın aramaması büyük bir mucizeydi. Eve gidince nasıl hesap verecğimi de şimdiden düşünmeye başlamıştım.

"Komutanınız konuşuyor, güvenli bölgeye giriş yaptınız mı? " dedi Ahsen kalınlaştırdığı ses tonuyla.

"Evet pazardayız. Tokacıdan ayrıldık şimdi."

"Heh. İyi. Kanka ya burada pizzalı çoraplar var gelsenize. "

"Ne? "

"Aşağıya doğru gelin hemen sonunda, Nilüfer ile Enes'de geliyor şimdi. " dedikten hemen sonra telefonu kapattı.

"Ne diyor? " dedi Buğra.

"Aşağıya doğru gelin dedi." dedim

"Tamam. "

Hiç bir şey demeden kalabalığın içinde ilerleyerek zar zor da olsa Ahsen'i bulabilmiştik. Tek başına çorap stadının  önünde durmuş hayran hayran hangisi alsam diye bakınıyordu.

"Arkadaşın hep böyle mi?" dedi Buğra.

"Nasıl yani?" dedim.

"Çocuksu."

"Bence bu onu daha da tatlı yapıyor." dedim.

Ahsen hep böyle değildi. Aslına bakarsak geçen seneye kadar çok asi bir kızdı. Hiç bir şeyden hoşlanmayan sürekli agresif davranan biriydi. Birden bire böyle davranmaya başlamıştı. Nedenini ben de bilmiyordum.

"Pizzalı ve ananaslı... Efnan baksana çok güzeller. " diyerek elinde tuttuğu çorapları bana doğru uzattı. "Bir tane de Nilüfer'e seçelim. Unicornlu nasıl olur? "

"Güzel olur." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Sizin neyiniz var durgunsunuz sanki?" dedi Ahsen.

Buğra ile ben aynı anda cevaplamıştık. "Yoo. "

"Peki." diyerek tekrar çorapları karıştırıken bir şey farketmişcesine bana döndü. "Kızım o kafandaki ne? " dedi gülerek.

"He evet o." diyerek kafamdaki tacı çıkarıp elimde tutmaya başladım. Buğra tacı çıkardığım için bana değişik bir şekilde bakmıştı. "Tokacının önünden geçtik de." diyerek ekledim.

"Diyosun." dedi imalı bir şekilde. "Öyle olsun bakalım."

"Enesler nerede? " dedi Buğra.

"Bilmem ki sen buraya doğru geliyorlardı." diyerek kafasını çoraplardan kaldırdı ve etrafına bakındı. "İşte oradalar. Bir dakika ya. Enes yok."

"Bunun olacağı belliydi. " dedi Buğra elini saçlarına daldırarak. "Kaçmış."

Az sonra Nilüfer soluk soluğa yanımıza gelmişti. "Enes'i ailesi çağırmış. Babası geç kaldığı için kızacağını söyledi. "

"Yalan." diyerek söylendi Buğra. Ardından bize döndü. " Ben de gidiyorum. Pazartesi görüşürüz. Yeterince geç kaldım zaten." dedi ve bisikletini alarak gözden kayboldu.

"Aslında ben de gitsem iyi olur. Bu sıralar ailemle pek anlaşamıyoruz. Bir az daha geç kalırsam kızacaklardır." dedi Nilüfer mahcup bir şekilde.

Haram Bro |TextingWhere stories live. Discover now