Haram Bro |Texting

erbea ve selasun

Efnan: Beni Rıdvan Hoca çağırıyor diye kandıran kişiyi bulduk.

Bahriye: Muaz değil mi?

Bahriye: Biliyordum.

Efnan: Hayır Muaz değil.

Bahriye: Kim?

Efnan: Enes diye bir çocuk.

Bahriye: O çocuk inek değil mi?

Bahriye: Dersin başından kafasını bile kaldırmıyor sana böyle bir şey yapamaz.

Efnan: Evet ben de öyle düşünüyorum.

Efnan: Biri yaptırmış olmalı.

Bahriye: Muaz'dır.

Efnan: Buğra kuzenin o senin.

Efnan: Akrabasınız.

Efnan: Muaz'ın bir suçu yok bence.

Efnan: Çocuğu suçlayıp durma.

Bahriye: Ulan çocuğu benden daha iyi mi tanıyorsun?

Efnan: Hayır ama yani..

Bahriye: Tamam o zaman Muaz olduğuna eminiz.

Efnan: Allahım ya.

Efnan: Gidip Enes'e sormaya ne dersin?

Bahriye: Doğruyu söylecek mi zannediyorsun?

Bahriye: Kim bilir arkasında kim var.

Efnan: Tamam soralım işte.

Efnan: Açık verir illaki.

Bahriye: Bahçedeyim.

Bahriye: Çocuğu kesiyorum şuan.

Bahriye: Ders çalışıyor.

Efnan: Tamam bekle geliyoruz.

~

"Dalıyor muyuz herife ? " dedi Ahsen fısıldayarak.

Nilüfer bu meseleleri henüz tam olarak öğrenmediği için ne yaptığımızı pek anlamamıştı ama bizim tarafımızdaydı.

"Çocuk bahçedeymiş gidip soracağız." dedim.

Ahsen hırkasının cebinden çıkardığı spreyi bana doğru tuttu. "Bu sefer göz yaşartıcı spreyimi getirdim." dedi.

"Aman, aman koy cebine yanlışlıkla falan sıkarsın." diyerek bana doğru tuttuğu spreyi elimle engelledim.

"Ben yine de hazırda tutayım, belli olmaz. " diyerek arkasına doğru sakladı.

"Mevzu bu kadar ciddi mi ya?" dedi Nilüfer.

İkimzide ona doğru dönüp kafamızı olumlu anlamda salladık.

O sırada bahçeye çıkmış, gözlerimizle Buğra'yı arıyorduk. Fırat ve çevresi basketbol sahasını ele geçirmiş durumdaydı. Tam çaprazındaki bankta ise Enes oturuyordu. Buğra ise tamamen zıt yönde çimeliklerin üzerindeydi. Büyük ihtimal kitap okuyordu. Uzaktan onu gördüğümde elimi ona doğru salladım. Ama o eliyle durmamızı işaret etti.

"Durun diyor." dedim.

"Ya ne durması dalalım direk." dedi Ahsen.

Elinde tuttuğu spreyi iyice bir kavramıştı.

"Sakin ol Ahsen, dalmalık bir şey yok." dedim.

Telefonuma tekrardan bildirim geldi.

~