Haram Bro |Texting

sitte ve selasun

Dün olanlardan sonra revirde uzun bir vakit geçirmiştik. O zamandan bu yana gözlerimdeki kızarıklar geçmiş değildi.

Şuan ise Müdür'ün odasında sorgu aşamasındaydık. Bütün dersler bitmiş, öğrenciler okuldan ayrılmıştı.

Tek akıllılar bizdik.

"Hayır yani anlamıyorum, demek ki Hocanız müdahale etmese spreyle herkesi elden geçirecektin kızım. " dedi müdür sinirli bir şekilde.

Arada çenesini sıvazlıyor. Ne yapacağı hakkında düşünüp duruyordu.

Biz de karşında hapisane mahkumları gibi dizilmiş onu dinliyorduk.

"Hocam aslında sadece Enes." dedi Ahsen.

"Anlamadım. " dedi Müdür.

"Hocam şimdi beni gözüm görmüyordu. Miyobum da ben. Aslında o spreyin sadece Enes arkdaşımıza gitmesi lazımdı ama işte... " diyerek durdu. "Yanlışlıkla oluverdi." dedi.

Enes hemen söze atladı.

"Hocam bu ikisi gelip beni sıkıştırdı." diyerek ben ile Buğra'yı işaret etti.

"Efnan ve Buğra..." diyerek söylendi müdür. "Siz geçen gün de okuldan kaçmaya çalışmıştınız. Ne oluyor size böyle ?"

Mahçup bakışlarımla müdüre bakıyordum. "Hocam bir yanlış anlaşılma oldu gerçekten."

"Evet Hocam ne olur acıyın bize." dedi Ahsen.

Nilüfer en başından beri sesini çıkarmadan bizi seyrediyordu. Müdür bu sefer ona döndü. "Sen söyle kızım neler oldu? "

Nilüfer ne diyeceğini bilmediği için gözlerini bize kaçırıyordu. Kaşlarımı yukarı aşağıya sallayarak onu uyarıyordum.

"Şey Hocam.. " diyerek başladı.

"Evet söyle kızım dinliyorum."

"Bir karışıklık oldu. Efnan arkadaşımız kavgaya karıştı zannederek şey ettik."

Müdür bu sefer Ahsen'e döndü. "Sen de spreyin ne işi var? Bak arkadaşlarının gözleri ne alemde. "

"Olur mu Hocam. Hangi Dünya'da yaşıyoruz? Yeri geliyor ıssız yerlerden geçiyor biri bizi takip ediyor hissine kapılıyoruz. Sprey önemli. "

"Te Allahım ya. Çocuk sayılırsınız siz daha kimse bir şey yapamaz." diyerek söylendikten sonra ciddi bir şekilde bize baktı. "Enes, oğlum seni affediyorum."

"Hocam biz? " dedi Ahsen.

"Buğra ile Efnan. Ailelerinizi arıyacağım. Ahsen sen de abin ile görüşürsün. Nilüfer... Bir daha olmasın."

"Abim olmaz Hocam."

Ahsen git gide haddini aşıyordu. Daha fazla konuşmaması için onu dürtükeldim.

"Ayrıca.. Cezanız yok değil. Pazartesi günü tiyotro salonunu düzenleyeceksiniz. Öğleden sonra gösteri için gelecekler gösteri boyunca arka tarafta onlara yardım edeceksiniz. Buna Enes de dahil."

Hiç birimizden ses çıkmıyorken öylece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.

"Anlaşıldı mı? "

"Evet. "

"Evet Hocam. "

Ve sonunda müdürün odasından çıkabilmiştik.

Hepimiz perişandık. Dün olanlardan sonra böyle bir sonucu beklemiyor değildik ama işin ailelere yansıması gerçekten kötü olmuştu.

Hele de babam bu olayı öğrenirse kim bilir beni nasıl sorguya çekerdi?  Tahmin bile edemiyordum.