sebeah

54.1K 4.2K 1.4K
                                    


Anahtarla kapıyı açar açmaz direk salona giriş yaptım. Nefes nefese kalmıştım.

"Nerde o Süleyman! " dedim bağırarak.

O sırada babam elinde bir bardak çay ile benim olduğum yere kaşları çatık bir şekilde giriş yapmıştı.

Babamı görünce kendimi çeki düzen verdim.

"Ne bu gürültü. Ne istiyorsun çocuktan? "

Acaba söylemiş miydi?

"Süleyman nerde babacığım? "

"Yukarda sayfa ezberi yapıyor. " dedi ciddi bir şekilde. "Kapısını kilitledim."

"Neden? " dedim şaşırak.

"Bir haftadır ezber yapıyorum diye beni yiyormuş. " dedi.

Süleyman çocukluğundan beri yerinden hiç durmayan sürekli aktif bir çocuktu. Her zaman kendi kafasına göre davranır ve ona göre hareket ederdi. Sözünü dinlediği tek kişi ise babamdı. Annem ve ben kesinlikle ona söz geçiremiyorduk.
Babamda olmasa Süleyman nasıl biri olur hiç bilmiyorum.

Ayrıca babam bu seneden sonra Süleyman'ı Kuran Kursuna yazdıracaktı. Sebebi ise liseye başladıktan sonra iyice cozutmasınydı. Babam ona ezber yaptırmaya başlamıştı. Seneye için yol hazırlıyordu.

Babam her zaman böyle katı değildir. Eğitimize ve seçimlerimize hiçbir zaman karışmaz. Sadece doğru düşündüğü şeyi savunur ve diğer seçenekle birlikte senin önüne sunar. Seçim yine sama kalmıştır.

O yüzden babamın bana sorduğu sorular genelde benim için çok önemlidir.

"Bundan haberin var mıydı? " dedi babam.

"Hayır, hayır yoktu. " dedim.

Halbuki her gün internet kafeye gittiği biliyordum.

"Emin misin? " dedi babam çayından bir yudum alırken.

"Evet." dedim korkarcasına.

"Bakalım göreceğiz. " dedi.

Tam odama çıkmak için arkama döneceğim sırada babam bana seslendi.

"Efnan. "

"Efendim Baba. "

"Bu sene sonu için düşündüğün bir şey var mı?" dedi.

Okulu kastediyordu.

"Evet. " dedim.

"Annen kurs bakmaya başladı ama senin fikrini de merak ediyoruz? "

"Gerçekten mi ?"dedim. "Çok güzel bir haber. "

"İlk önce Dini İlimlerini tamamlamanı istiyorum aslında. Lise ortamını şuan biliyorsun. Üniversiteye gidince bundan daha iyi olmayacak." dedikten sonra durdu. "Sen ne düşünüyorsun?"

"Ben de aynı fikirdeyim." dedim yine gülümseyerek."Senin izlediğin yolu izlemek istiyorum. İlk önce İslami İlimlerimi tamamlayacağım. Bu süreçte dışardan üniversite de okuyabilirim."

Babam gülümsüyordu. "İlla benim izlediğim yolu izlemek zorunda değilsin kızım. Önemli olan senin istediğin. Bilinçli bir ailede büyüdün. Neyin ne olduğunu biliyorsun."

"Evet baba ama kararımım değişeceğini zannetmiyorum. Şuan liseyi bile zor kaldırıyorum zaten."

"Tamam kızım sen bilirsin daima arkandayım."

Kalbim güm güm atıyordu. Arkama dönüp hızlı bir şekilde yukarıya, odama çıktım.

Tek yaptığım şey çantamı bir kenara bıraktıktan sonra kendimi yatağa atmaktı.

O sırada telefonuma tekrar bildirim geldi.

*

Nazike: Ooo çoktan telefona kaydedilmişiz.

Nazike: Ne diye kaydettin?

Nazike: Baban görürse fişini çekeceği için büyük ihtimal kız ismi koymuşsundur ama sıkıntı değil.

Efnan: Senden nefret ediyorum.

Efnan| Çevrimdışı

*

Teletonumı kapatıp yastığın altına koydum. O kadar telaş yapmıştım ki eğer babam telefonuma bakmak isteseydi ya da Süleyman olan şeyleri babama söyleseydi. O zaman ben ne yapardım. Kızar mıydı acaba ? Kızmasa bile mahcup olurdum.

Başıma ilk defa böyle bir şey geliyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

Liseyi hemen bitirmek istiyordum.

Kurgu böyle naaaaapacannn. Neyse.

Haram Bro |TextingWhere stories live. Discover now