Bölüm 14|Çok daha şaşırtıcı benzerliklerle karşılaşmışlığım vardır.

Magsimula sa umpisa
                                    


Kapıyı ardından kapattığında kısa bir süreliğine Taşkın ile göz göze geldi. Aslında Taşkın, kapı önünde karşılaşıp tanıştığı Masal'da gördüğü bu benzerliği Tarık'ın da görüp görmediğini merak ediyordu. Masal içeri girer girmez bakışlarını hemen ağabeyine çevirmiş, onun hal ve hareketlerini incelemeye başlamıştı. 


"Gecikmende benim kardeşimin de payı olmalı. Tanışmış olduğunuzu var sayıyorum."


Masal, Tarık'ın bu dediğine gülüp Taşkın'a tekrar kısa bir bakış attıktan sonra; "Evet Taşkın Bey ile az önce tanıştık ama kendisini tanıtmasa da kardeş olduğunuzu anlardım. Benzerliğiniz şaşırtıcı!" dedi. O sırada da Tarık'ın gösterdiği yere geçip oturduğunda kahvesini de önündeki sehpanın üzerine koyarken Koray ile göz göze geldi. Onun kendisine gülümseyerek baktığını görünce o da ona aynı gülümseme ile karşılık verdi. Tarık, Ar-Ge'den biri ile proje üzerinde çalışacaklarını söyleyince o kişinin Koray olabileceğini düşünememişti.


Taşkın, Masal'ın bu dediğine karşılık; "Çok daha şaşırtıcı benzerliklerle karşılaşmışlığım vardır." deyince üzerine Masal ve Tarık'ın bakışlarını anında çekmişti. Tarık'a bu dediğiyle Masal'ı kastettiğini imalı bakışlarıyla belli etmekten çekinmeyip tebessüm ede ede; "Bana katılır mısın Tarık?" diye sordu. Tarık'ın ona bunu derken ne ima ettiğini anladığına adı gibi emindi. Çünkü az önce görmeyi beklediği o bakışları şu an onda görüyordu. Demek ki kendisi ile aynı duygular içine girmiş, bunu da bir şekilde atlatmışa benziyordu ya da atlatamamış, günün sonunda Tarık ile baş başa kalıp bu konuyu konuşacaklarında işin iç yüzünü iyice öğrenebilecekti belki de.


Derin bir nefes çekip mesajını gerekli kişiye ilettiği için Tarık'tan alacağı o cevabı umursamadı. Geri yaslanıp; "Bizim bir de büyük ağabeyimiz var." diyerek konuyu şu anlık başka bir yere çekti. "Benzerlikten konu açılınca belirteyim istedim bilmiyorum Tarık bahsetti mi ama...Biz ikimiz de ona benziyoruz, eğer ola ki onunla da karşılaşırsan kafan karışmasın diye söylüyorum." dediğinde Masal bir an Taşkın'ın yüzüne öylece bakakalmıştı. Girdiği bu intikam yolunda Tarık Ünsal'ın ailesini hiç hesaba katmamış, onlarla karşılaşacağını, tanışacağını hiç düşünmemişti bile. Zaten Tarık Ünsal hakkında ne biliyordu ki? Kardeşleri var mıydı, bilmiyordu. Babaannesi, dedesi hayattalar mıydı mesela! Cidden Tarık Ünsal kimdi?  Masal'a göre Tarık Ünsal; annesini üzen, onu tüm zorluklarda tek başına bırakan, kendisini babasız bırakan, bu hayatta tek başına olmalarına sebebiyet veren biriydi. Belki bu süreçte Tarık'ın tüm çevresiyle tanışacak, çok şey öğrenecekti. Belki de Tarık'a yakın olmanın bir diğer püf noktası da, ailesinin içine girmekti.


O anda ifadesini düzeltti ve Taşkın'ın bu dediğine; "Gerçekten mi? Ağabeyinizi de çok merak ettim." karşılığını verdi. Taşkın da Masal'a göz kırpıp; "Artık burada bizimle olduğuna göre patronunun ailesiyle sık sık karşılaşacaksın. Hatta sana bir hikaye anlatayım. Senden önce Seçil Tarık'ın asistanıydı." diye anlatmaya başlarken birden Tarık'a döndü ve; "Bu arada aşk olsun Seçil'in işten ayrıldığını ve üstelik anne olacağını bana söylemedin hiç!" diyerek ağabeyine kısa bir ayar çekti. Tarık da onun bu tavrını hiç ciddiye almayıp; "Uzağa gidince iletişim de kesilmiyor kardeşim. Bir telefon kadar hepimiz sana yakındık. Arayıp sorsaydın öğrenirdin." dedi. 


"Senin de her şeye bir cevabın var. Bak bu patronun da böyle birisi işte! Kendi sorumsuzluğunu kabul etmeyip karşısındakine yükler."

Bana Bir 'MASAL' anlat, BABA!Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon