I'm Lost - Taekook

16

-

Sabahın ışıkları pencereden içeri sızıyor ve Taehyung'un terli göğsünü parlatıyordu. İkimiz bu yaptığımız şeyden asla doymamış ve gece boyunca hiç bıkmadan usanmadan buna devam etmiştik.

Taehyung'un enerjisi hiç bitmiyor olsa bile son saatlerde benim kolumu bile kaldıracak gücüm kalmamıştı. Fakat yine de gülümsemeye devam ediyordum çünkü bu harikaydı. O kadar doğru hissettiriyordu ki onunla birleşmek, sanki ruhum tamamlanıyor, ruh eşimi bulmuş gibi içim huzurla doluyordu. Kendimi ona açarken asla utanmıyordum. O ışıkları açıp bedenimi tamamen görmek isteğini söylediğinde heyecanla yerimden doğrulmuş ve onun gibi büyük bir heyecanla ben de onu izlemiştim.

Her yerini, her bir yanını gördüm, dokundum. Elim teninde kayıyor, bu bedenin, bu kalbin tamamen bana ait olduğunu bas bas bağırıyordu.

"Gülüyorsun ama bugün bu yataktan çıkamayacaksın, birazdan her yerinin ağrıdığında, görürüm seni."

Omzumu silktim ve kendimi tekrar onun kucağına attım. İkimiz de bol bol gülüyor, kahkaha atıp duruyorduk. İkimiz de yaşadığımız şeyin mükemmelliğinin sarhoşu olmuştuk.

"Taehyung o kadar doğru hissettiriyor ki benim senin kucağında olmam ya da içimde olman.. Ya da o sıcak sıvının bacaklarımın arasından akması.. Sanki bunlar hayatımın en doğru şeyleri gibi geliyor.."

Taehyung bacaklarımı boydan boya okşarken, gülümsedi." Ben de öyle hissediyorum. " dedi. Gözlerini benden hiç ayırmıyordu. Gece boyunca da hep beni izlemişti." Bu daha önce yaşadıklarıma asla benzemiyor. Bambaşka bir şey. Kalbin, tamamen kalbimde. Seni hissediyor, seni anlıyor ve biliyorum. Bu, bu sanki diğer yarımı bulmuşum gibi bir his."

Gülümseyip başımı göğsüne yasladım ve kalçalarımı onun kasıklarında ileri geri hareket ettirdim." Gerçekten yorulmadın mı? "Başımı iki yana sallayarak, " Hayır doymadım daha." diye sızlandım. Elini arkama atarak penisine uzandı ve kendini içime rahatça kaydırdı. İçimde olması çok güzeldi, onunla böyle saatler geçirebilirdim. Hiçbir zaman bir alfamın penisine bu kadar düşkün olacağımı düşünmezdim. Taehyung ile tanıdığım ve çok sevdiğim, edepsiz tarafımı keşfetmiştim.

"Taehyung, devamlı içime geldin. Söylediğin gibi hamile kalmam değil mi?"

"Hayır sevgilim, söyledim ya sana. İlaçlarımdan dolayı sperm sayım yok denecek kadar az. Yani hamile kalman imkansız. Rahat ol."

"Ama ya ileride çocuk istersek?"

"Sevgilim, bu geçici bir durum. İlaçları bıraktıktan sonra bir yıl çocuk yapmamam gerekir. Bir yıldan sonra bizim de sağlıklı bir bebeğimiz olabilir."

Üzerinde, kalçamı ileri geri hareket ettirirken, geceden bu yana üçüncü kez sorduğum soruları sabırla tekrar cevapladı. Üzerinde zevkle hararet ederken, artık ilk yaptığımız gibi acele değil daha yavaştık. Eğilip dudaklarını öpüyor, hareket etmeye devam ediyordum. Evden sesler geliyordu, bu da birkaç kişinin uyandığını belli ediyordu.

Sesleri duyunca panik olup durakladım ve kapıya baktım. Sanki gece boyu evde sadece ikimiz varız gibi hissedip, bağırıp durmuştum fakat şimdi bunun utancı yüzüme vuruyordu.

"Hareket etmeye devam et." derken Taehyung, bacaklarından güç alarak kendini derinime itmiş, elleri ile bacaklarımı sıkmıştı. Elimle dudaklarımı kapatıp, inlememek için kendimi sıktım. Altımda uzanan alfama, kapıyı gösterdim, "Ya biri girerse?" derken telaşlıydım.

"Kimse giremez. Bu evde evli olanların odasına kimse öyle rahatça giremez."

"Taehyung geceden beri çok ses yaptık, " dedim sızlanarak.