27.bölüm

1.5K 112 45
                                    

O gün babamdan duyduklarım beni çok şaşırtmış hatta bir o kadar da üzmüştü. Ben Murat abinin o defteri kapattığını düşünürken oysa ki Murat abi o deftere yeni sayfalar açmaya çalışıyordu. Neden anlamak istemiyordu ki? Neden onu sevmediğimi kabullenemiyordu.

Babamın sözlerinden sonra tabiki ona Çağrı'dan bahsedememiştim. Değil evlenmek istiyorum, evlilik hakkında tek bir kelime bile edememiştim. Sadece Babama haklı olduğunu ve en doğru kararı verdiğini söylemiştim. Ne yapacaktım peki şimdi, Çağrı sabırsızlıkla benden haber bekliyordu. Fatma'ya danıştığımda ise babama apaçık anlatmamı tavsiye ediyordu ama bu kezde babam kadir amcaya karşı yalancı ve aldatıcı duruma düşecekti çünkü okulum varken evlilik düşünmediğimi söylemişti. Babamın böyle bir duruma düşmesini istemiyordum.

En iyisi Çağrı ile konuşup bir süre daha sabretmekti,en azından biraz daha zamanın geçmesi iyi olur diye düşünüyordum. Babamdan izin alıp öğle ezanında sonra biraz dışarıya çıkmak ve hava almak istiyordum. Kahvaltıyı yaptıktan sonra hazırlandım ve çarşıya doğru yürümeye başladım. Hem biraz etrafa bakınıyordum, hemde uzun uzun ne yapacağımı düşünüyordum. Çarşıya doğru yürürken telefonumun titrediğini fark ettim ve tabiki arayan Çağrıydı.

-Selamünaleyküm.

-Aleykümselam Sümeyye. Nasılsın?

-Elhamdülillah iyiyim. Dışarı çıkmıştım bende. Sen nasılsın?

-Çok şükür sesini duydum ya artık çok iyiyim.

Karşımda ayna yoktu ama kızardığımı görebiliyordum.

-Ee konuştun mu babanla?

-Şeyy evet konuştum sayılır. Aslında bende seninle daha rahat konuşmak için çıkmıştım dışarı.

-Sümeyye çok heyecanlıyım. Hadi anlat hemen ne oldu, ne zaman geliyorum seni istemeye?

Suratım düşmüş, moralim bozulmuştu. Nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Babam başka birisine yok dediği için sana da yok demek zorunda kaldık mı diyecektim.

-Çağrı ben babamla konuşamadım.

-Konuşamadın mı? Neden? Bir hafta oldu sen varalı.

-Evet ama konuşamadım, daha doğrusu konuşmama gerek kalmadı.

-Nasıl yani? Sümeyye, ne olur babam kabul etmedi deme bana.

Sesi titrek ve çok endişeli geliyordu. Onu üzmek şu hayatta en son isteyeceğim şeydi.

-Çağrı, bak ben nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ama üzgünüm hemde çok üzgünüm.

-Olmaz dedi değil mi? Kabul etmedi baban beni?

-Hayır seninle bir alakası yok. Babam benim henüz evliliğe hazır olmadığımı düşünüyor,bende bunun üstüne senden bahsetmeye cesaret edemedim.

-Ama Sümeyye ben daha fazla senden ayrı kalmaya dayanamıyorum. Her gece senin hayalinle uyuyor, her sabah senin hayalinle uyanıyorum. Attığım her adımı senin için atıyorum, sanki aldığım her nefesi sana adıyorum. Ne olur daha fazla uzatmayalım bu işkenceyi.

-Çağrı sende beni anla lütfen, bende ne yapacağımı şaşırdım. Babama onca lafından sonra, ben evlenmek istiyorum dersem, resmen ona asi, ona karşı bir şey yapmış olurum ve ben bunu asla yapamam.

Çağrıyı bilmiyorum ama ben çoktan ağlamaya başlamıştım.

-Tamam sakin ol sen, ağlama ne olursun. Ben seni sonsuza kadar beklemeye hazırım, seni beklemek şu hayatta sana kavuşmaktan sonraki en güzel şeydir benim için. Yeterki sen üzülme, mutlu ol, İçin rahat olsun. İnan sadece seni çok sevdiğim için bu acelem.

AŞK-I ÇAĞRI حيث تعيش القصص. اكتشف الآن