10.bölüm

1.5K 137 34
                                    

Gördüğüm o güzel şehrin büyüsünden kurtulamıyordum ve hiç bu kadar gitme isteği oluşacağını umut etmemiştim. Fatmaya ufaktan anlatıyordum ama sanki çokta umurunda değildi hatta biraz da kıskanıyor gibiydi ve sonunda bunu belli etmişti

-İyi ki orayı kazanmışsın o zaman

-O ne demek şimdi Fatma?

-Geldiğinden beridir İstanbul aşağı İstanbul yukarı. Bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum.

-Evet burdan gitmek istemiyorum hala ama orası o kadar güzel ki etkilenmemek elde değil.

-İyi diyorum işte doğru tercih yapmışsın.

-Tercihlerimde hata olduğunu biliyorsun Fatma.

-Emin misin? Çocuk yok senin karşında.

Yok hayır sinirlenmeyeceğim. Kendime engel olmayı öğreneceğim ve ona istediğini vermeyeceğim.

-Neyse. Olan oldu artık bu güzel kaderime razı olacağım bende.

Pişkin pişkin kurduğum bu cümlenin Fatmayı deliye dönderdiğini gözlerinden anlıyordum. Daha fazla konuşmaya yüzü kalmamıştı ve kucağına Yusufu alıp odasına gitti. Evet ona, nasıl böyle söylersin? Neden böylesin? Gibi sözlerle bağırıp çıkışmamı bekliyordu ama artık öyle olmayacaktı. Fatma pek farkına varamasada ben büyüdüm ve artık daha olgun biriyim.

Dün gece gelmiştik ve ben daha çantamı yerleştirmemiştim. Yatağıma uzanıp uzun uzun düşünmeye başladım. Ben o güzel şehirde mi yaşayacaktım? Oranın havasını mı soluyacaktım? Çok ama çok heyecanlıydım ve bir an önce gitmek için sabırsızlanıyordum. Evde durmak istemiyordum ve son zamanlarımızı beraber geçirmek istediğim canım arkadaşım Meleğin yanına gitmeye karar verdim. Hem o beni seve seve dinlerdi.

Meleklere yaklaştığımda karşımdan gelenin meleğin abisi Murat abi olduğunu fark ettim ve yaklaştıkça yüzündeki yaraların tamamen iyileştiği anlaşılıyordu. O da beni fark etmişti ve gülümseyerek

-Selamünaleyküm Sümeyye

-Aleykümselam Murat abi. Nasılsın?

-Elhamdülillah iyiyim Sümeyye. Sen ne yapıyorsun nasılsın?

-Ben de iyiyim çok şükür. Size gidiyordum bende. Melek ile okul işlerini konuşacaktım.

-Haa sahi bir türlü soramadım sen ne yaptın okulu kazandın mı üniversiteyi?

-Evet kazandım çok şükür. Allah kısmet ederse doktor olacağım.

-Öyle mi? maşallah sana da yakışır. Melek ile kayıta mı gideceksiniz?

-Yok Murat abi ben İstanbul Marmara üniversitesini kazandım. Babamla gidip kaydoldum.

Murat abi çok şaşırmış hatta büsbütün şok olmuş görünüyordu. Biraz duraksadı ve benim yüzümde ki beliren soru ifadesine karşı sendeleyen bir ses tonuyla

-Haa demek öyle. Hayırlı olsun.

-Teşekkür ederim Murat abi de Melek söylemedi mi? o biliyordu.

-Yok söylemedi. Yani ben sormadım.

-Anladım. Peki görüşürüz o zaman.

-Görüşürüz.

Yanımdan giden murat abi karşılaştığım murat abi değildi sanki. Neden bu kadar şaşırmıştı ki. şaşkınlık bile değildi sanki büyük bir hüzün vardı içinde hatta o kadar büyüktü ki yüzüne taşıyordu. Acaba İstanbul ile ilgili kötü bir anısı mı vardı?

AŞK-I ÇAĞRI Where stories live. Discover now