Bahçenin her tarafında olan ordu korumasına karşılık gözlerimi devirip, eve doğru hızlı adımlarla ilerlemiş ve Nermin Hanım'ın açtığı kapıdan içeri girmiştik.

Poyraz'ın şişme montunu ve siyah botlarını çıkartıp, evin içinde giydiği içi peluşlu olan ayakkabılarını giydirmiş, bende kabanımı çıkartıp askıya asmıştım.

Behram henüz evin içine girmemiş, camdan göründüğü kadarıyla bir kaç korumayla konuşuyordu.

Büyük bir yorgunlukla deri koltuklara oturmuş ve ayağımda duran topuklu ayakkabıları çıkartıp, kendimi büyük bir eziyetten kurtarmıştım.

Kısa bir süre sonra Poyraz yanıma geldiğinde elinde tuttuğu uzun kollu geceliğini, bir omzundan aşağı sarkıtmış halde karşımda durup "Yapboz yapalım mı Bade ?" diye tatlı tatlı sorup, kucağıma yapboz kutusunu bırakmış ve suratıma şirin bir şekilde bakmaya başlamıştı.

Omzunda duran badisini alıp "İlk önce şunu bir giydirelim sana." demiş ve badisini giydirmiştim. Ellerimle koyu saçlarını okşayıp "Yemeğimizi yedikten sonra yapalım olur mu bebeğim ?" Poyraz bunu anlayışla karşılayıp koltuğa oturduğunda, tabletinden bir oyun oynamaya başlamıştı.

Dakikalar sonra Behram içeri girdiğinde, gözlerimiz kısaca kesişmiş ve üzerinde bulunan kabanı çıkartıp koltuğun kenarına attıktan sonra merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

Odanın içinde yankılanan mesaj sesiyle, telefonumu cebimden çıkartmış ve mesajı açmıştım.

Gönderen: 0555 *** ***

Küçük serçem, hediyemi gördün mü ?

Ellerim okuduğum mesajla buz kesmiş ve gözlerim telefon ekranında takılı kalmıştı. Ellerimi oynatıp bir cevap vermeme kalmadan tekrardan bir mesaj gelmişti.

Gönderen: 0555 *** ***

Çok yakında senin için ayırttığım mezarın içinde olacaksın. Ölümün belki boğazına dizilen mermilerden olur, belki bir tutam zehir, belki de aşk.

Annen aşkı uğruna öldü. Ama sen eziyet çeke çeke öleceksin.

Dudaklarımı büyük bir sinirle dişleyip hızlıca cevap vermeye başladım.

Gönderilen: 0555 *** ***

Ah, seni sünepe kılıklı pislik. Sen benim kimin kızları olduğumu unutmuşsun. Ben Asu ve Altay'ın kızıyım. Dua ette kendi kazdığın kuyuya benden önce sen düşme.

Seni bulduğumda çok eğleneceğiz.

Telefonu kapatıp ayağa kalktığımda, hemen merdivenleri çıkmış ve odama girmiştim. Gözlerim yatağımın üzerine kaydığında,  ellerim ağzıma kapanmış ve karşımda ki görüntüye baka kalmıştım.

Bir serçe.

Boynu kesilmiş bir serçe.

Odamın kapısının tıklatıldığını duyduğumda hızlı adımlarla gitmiş ve kapıyı açmıştım.

"Ne oldu ? Suratın neden bembeyaz senin ?" Boğazıma tırmanan kusma hissiyle hemen odamın içinde bulunan ebeveyn banyosuna koşmuş ve klozete doğru eğilerek kusmaya başlamıştım.

Gözlerimin önüne gelen görüntüler beni daha da çok tetiklediğinde ağlamaya başlamıştım.

Ben bunları hak etmedim.

ME'VA / Kuğunun Ağıtı (askıya alındı.) Where stories live. Discover now