Oy ve yorum yapmayı unutmayın.- KEYİFLİ OKUMALAR -
Belimde duran sıcak eller, giydiğim beyaz kabanın bile kalınlığını dinlemeden yakıyordu tenimi sanki.
Huzursuzlukla topuklu ayakkabılarımın üzerinde hareketlendiğimde, ellerini belimden çekmiş ve benden uzaklaşarak, yanımıza gelen görevliye kabanını verip masaya doğru yürümeye başlamıştı.
" Hanımefendi, kabanınızı alabilir miyim ?" Nazik bir şekilde konuşan görevli kadına gülümseyip kabanımı vermiş ve bende masaya oturmuştum.
Elbisemin toplanan kısmını düzeltip bacak, bacak üzerine atmış ve yanımda oturan Behram Bey'e bakıp " Neden hâlâ gelmediler ? " diye sormuştum.
Behram Bey eliyle siyah gömleğinin manşetlerini düzeltip, boğazını temizlediğin de başıyla ileriyi işaret etmişti.
Behram Bey ve ben aynı anda ayağa kalkıp, misafirlerimizi karşılamaya hazırlandığımızda ellerimi önümde birleştirip hafifçe tebessüm etmiştim.
Allahım, o kadar tatlı bir çifti ki bunlar.
Kırklı yaşlarının sonunda olduğu belli olan Hasan Bey ve elinden tuttuğu eşiyle buraya doğru geliyorlardı.
" Hoşgeldiniz Hasan bey." Behram Bey ve Hasan Bey selamlaşıp, el sıkıştıklarında
" Hoşbulduk Behram." demiş ve elini bana doğru uzatmıştı.Elini nezaketle tutup " Hoşgeldiniz, ben Bade" dediğimde Hasan Bey dudağının kenarına taktığı gülümsemesiyle
" Hoşbulduk güzel kızım. Bu eşim Derya." Diyerek eşini bana tanıttığında aynı nezaketle Derya Hanımıda selamlamış ve yerlerimize oturmuştuk.Yanımıza gelen garson menüleri dağıtıp, gittiğinde gözlerimi menüde gezdirmiş ve kararsızlıkla Behram Bey'e doğru dönmüştüm.
Gözlerim istemsizce yan profilinde dolaştığında derin bir nefes almıştım.
İtiraf etmesi zordu ama, yakışıklıydı.
Gözleri dakikalar sonra gözlerimle buluştuğunda derince yutkunmuş ve " Şey, ben ne yiyeceğimi kararlaştıramadım da." diye fısıldamıştım.
Dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrıldığında önüme dönmüş ve bakışlarım Derya Hanımla karşılaşmıştı.
O kadar güzel gülüyor, o kadar güzel bakıyordu ki kendimi gülümsemekten geri alamamıştım.
Kısa bir süre sonra yanımıza gelen garson ilk önce Hasan Beylerin siparişini alıp, bize doğru yöneldiğinde " Kobe bifteği yanına da 1978 Montrachet şarap istiyorum. Hanımefendi içinde aynıları lütfen." diyerek elinde duran menüyü uzatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ME'VA / Kuğunun Ağıtı (askıya alındı.)
Romance"Ruhun, ruhuma emanet. Gücün yetiyorsa alırsın seni benden!" Kulaklarıma dolan kükreme sesiyle içimde ki dağlar sarsılmıştı. Sevgilim,korkuyordum. Bu sevginin bizim ecelimiz olmasından çok korkuyordum. Bu hikaye bir kuğunun hikayesi. Kuğunun ağı...