🎐16🎐

3.4K 368 47
                                    

Sakince yutkunup ardını döndü omega. Jungkook oldukça muzip bir şekilde bakıyordu ve onun panik yapması hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.

"Bi-biraz, öteye..."

"Nasıl? Çok sinirliydin gelirken." Jimin iç çekip var gücüyle alfayı ittirdi.

"Evet sinirliydim. İyiki hatırlattın!" Jungkook göz devirmeyi yeğleyip yatağının üzerine koyduğu havlu ile saçlarını kurulamaya başladı.

"Yine ne yaptım?"

"Ailem ile ileri geri konuşmuşsun. Herkes seninle mühürlenmemi bekliyor şimdi!"

Hareketleri durmuştu. Yavaşça omegaya bakıp yatağa oturdu.

"Bizden... Bunu mu istiyorlar?"

"Bir düşünsene salak! Burada duş alıyorsun çünkü ablamla mühürlenecektin tanrım. Şimdi ise saçma sapan lafların yüzünden ablam seni bana şutladı."

"Pekala, öncelikle saçma değillerdi gerçeklerdi." Omega onu gıcık bir 'ha ha' lafı ile onayladığında Jungkook yataktan kalkıp tekrar Jimin'e yürüdü.

"Hem böyle olsa ne olur ki? Hayatını kurtardım, sürü içinde sana boyun bile eğdim. Hala benimle ne alıp veremediğin var."

Omega ona bakmıyordu bu sefer. İşi inada bindirdiğinin farkındaydı ama artık o kişinin Jungkook olması bile önemli değildi. Çünkü-

"Mühürlenmek istemiyorum. Eğer bunu yaparsam kendimi asla affetmem."

Jungkook iç çekti. Elinden geleni yaptığını düşünüyordu ama omega ona güvenmemekte çok ısrarcıydı. Bu nazı daha ne kadar çekebilirdi bilmiyordu.

"Bak ne diyeceğim... Çık odadan."

"... Ya Jungkook!"

"Ne? Çık dedim. Artık sıkıldım bundan. Kendinden emin olmadan bana yanaşma o zaman."

"Ben kendimden eminim. Mühürlenmek-"

"Tanrı aşkına mühürlenme konusunu iki saniye olsa da kapatamaz mısın?!"

İkiside sessiz kalınca Jungkook iç çekti ve dolaptan bir iki parça kıyafet aldı.

"Ciddiyim. Çık." Jimin hahlayıp Jungkook dibine girdi.

"Anahtar. Yok. Salak."

🍃

Jimin eline diğer taşı alıp ağaca attı. Om-Ji'nin yokluğu hala çok koyuyordu ama üç güne av sezonu kapanıyordu. O zaman bir arama ekibi oluşturulup detaylı arama yapılacaktı.

"Jimin-shi!" Kai koşup arkadaşının yanına oturdu ama onu somurturken görmeyi beklemiyordu.

"Ne bu surat?"

"Om-Ji..." Kai iç çekip arkadaşına ufak bir omuz attı.

"Ya! O iyi bunu sende biliyorsun. Akıllı bir kız o. Başına kolay kolay bir şey gelmez."

"Bana da aynısını diyordun ama vuruldum."

"Şey doğru... Bacağın nasıl?"

"Milattan öncenin konusu, aş bunu." Kai başıyla onaylayıp zedelenmiş ağacın gövdesine ve dibinde biriken taşlara baktı.

"Galiba tek derdin Om-Ji değil? Sahi demişken, seni nasıl mutlu ederim biliyorum." Omega ona yan bir bakış atınca Kai ağzı kulaklarında konuştu.

"Jungkook gidiyor!"

"Ne?"

"Sanırım ablanla sorunlar yaşanmış ve işin içinde biraz sende varsın sanırım tam anlamadım. Ya, bana anlatmadığın çok şey var gibi geliyor."

Jimin ayaklanıp kulübeye doğru yürüdü. Şuan alfanın ona sesleniyor oluşuna bakmadı. Onun hakkında ne dediklerini ve kararlarını merak ediyorlardı.

Kulübeye girmesi ile tüm aile ona dönmüştü. Babasının bakışları oldukça ciddiydi. Gerisin geriye çığlık atarak kaçmak istese de, kendini içeri atıp ablasının boş yanına oturdu.

"Konuşmamız lazım oğlum."

______
Karantina nasıl geçiyor

Ben şahsen rahatımYalnız şu koyduğum Dişsiz ve ışığın öfkesi fanartları çok güzel değil mi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben şahsen rahatım
Yalnız şu koyduğum Dişsiz ve ışığın öfkesi fanartları çok güzel değil mi

Ennemi _JiKook_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin