İKİNCİ KİTAP - KESİT 2

6.9K 279 40
                                    


"Korkuyorsun Aylin! Eskisi gibi istemiyorsun beni! Anlamıyor muyum sanıyorsun? Ulan dilin sussa gözlerin haykırır seni nasıl üzdüğümü! Öyle üzgün bakıyorsun ki bana... Pişmanın Aylin, çok pişmanım!"

Hâlâ kırgın olduğum noktalar vardı, bunu inkâr edemezdim. Bunu inkâr etsem yalnızca kendimi kandırmış olurdum...

"Sen beni çok üzdün." Onun yüzünü avuçladım. "Gözlerimin önünde o kızı öptün, sonra da gelip beni teselli etmeye çalıştın.." Diye fısıldadım acıyla.

Nasıl peşimden koştuğunu, benimle konuşmaya çalıştığını, benden özür dilediğini hatırladım...

Menderes beni yere bıraktı. Bana arkasını döndü... Yüzünü elleriyle kapatmıştı, sinirlerine hâkim olmaya çalışıyordu.

"Benden soğuman içindi! Deniz'i seçtim, özellikle o kızı seçtim ki beni unut, benden nefret et, daha fazla canın yanmasın diye..." Bana döndü. "Senin canın ne kadar yandıysa, benim canım senden daha fazla yandı Aylin! Kül oldum lan ben..." Kolumu tuttu. "Sen de Leonardo denen o herifle olduğunda, Martino denen o şerefsizle olduğunda benim canım çok yandı!" Diye bağırdı.

Kabullenemiyordu...

Menderes benim önceki ilişkilerimi kabullenemiyordu. Kıskançlıktan çıldırıyordu. O bunu hak etmişti... Benim tek amacım kalbimdeki adamı toprağa gömmekti, gömüp çürümesini beklemekti... Olmamıştı, onu içimden çıkaramamıştım. Onu kalbimden çıkarmayı becerememiştim.

Onu unutmak için denediğim ilişkiler ise hep kısa süreli olmuştu. Ben onu aldatmayı başaramamıştım... O beni gözlerimin önünde aldatıp sevgimize ihanet ederken ben yıllar sonra bile olsa ona kıyamamıştım. Onu unutmaya kıyamamıştım...

"Menderes, yalvarırım bunları tartışmayalım. Geçti, gitti... Geçmişi açmak, yaralarımızı deşmek ikimizi de mutlu etmez." Dedim.

Menderes aniden beni belimden tutup kendisine çekti.

"Ben o yaraları öperek onaracağım Aylin Hanım... Bir daha o güzel yeşiller bana öyle üzgün üzgün bakmayacak!" Beni duvara yasladı. "Bir daha seni üzmeyeceğim. Sen de beni üzmeyeceksin." Yüzümü avuçladı. Aşkla dudaklarımı öptüğünde burukça tebessüm ettim. "Bazen keşke o mektubu daha erken bulsaydım diyorum... Keşke annemle yaşadığımız o eve yıllar önce gitseydim. Keşke o mektubu yıllar önce bulsaydım da seni üzmeseydim..." Onun yanağını okşadım. "Sevgilim, ben sana çok âşığım..." Belime sarıldı.

Burukça gülümserken daha fazla konuşmasına izin vermeden ona sıkıca sarıldım.

Pişmandı, biliyordum. Beni seviyordu, bunu da biliyordum. Beni sevmese her şeyi göze alamazdı. Beni sevmese beş kuruşsuz kalmayı kabul etmezdi.

"Biliyorum, biliyorum aşkım." Dudaklarımı onun boynuna bastırdım. "İtalya'dayken bu kokuyu nasıl özlediğimi tahmin bile edemezsin... Senin fotoğraflarına baktıkça adeta gözlerimden kalpler çıkıyordu!" Burnumu burnuna sürttüm. "Çok özledim seni, çok ağladım... Bana yaptıklarına rağmen çok ağladım. Bambaşkaydın sevgilim... Senden sonra hayatıma bir erkek alamadım. Çocukluğumu verdim sana... Küçüktüm; aşk nedir bilmezdim ama sana görür görmez vuruldum." Diye fısıldadım.

Menderes'in ağladığını fark ettim...

Aniden kalbime giren sancıyla birlikte benim de gözlerim doldu.

Ben onun ağlamasına kıyamazdım ki...

"Benim yanımda ol Aylin... Hatalarımı defalarca yüzüme vur, canımı acıt, benimle konuşma ama yanımda ol." Elleri sırtımı yumuşak hareketlerle okşuyordu. "Sana o kadar ihtiyacım var ki... Ben seni çok seviyorum, yemin ederim ki!" Elimi tutup kalbine götürdü. "Beni bırakma... Bize kıyma Aylin, ben bir daha sensiz kalamam... Ben bir daha Aylin'siz kalmayı, ben bir daha nefessiz kalmayı kaldıramam. Ben bu kadar güçlü bir adam değilim..."

Sesi öyle çaresizdi ki... Gözyaşları yanağından süzülüyordu. Neşesine vurulduğum adam ağlıyordu. Benim için ağlıyordu. Onu bırakmamdan korkuyordu. Onu bırakmamdan çok korkuyordu... 

"Sen beni bıraksan da ben seni bırakamam Menderes..." Ona sokuldum. "Benim kadar âşık bir kadın sevdiği adamı bırakmaya kıyamaz." Dedim.

Menderes'in gözyaşlarını sildiğimde elimi tutup dudaklarına götürdü. Parmaklarımı tek tek öptü.

Gözlerimi kapatıp kendimi ona daha çok yasladım.

"Birbirimizi hiç bırakmayacağız, üzmeyeceğiz, ağlatmayacağız. Artık sadece biz varız... Ne Yiğit ne de bir başkası umrumda değil. Artık üzülmek yok güzelliğim..."

Menderes çenemi tuttuğunda gözlerimi hafifçe araladım.

Dudaklarıma yaklaştığında onu yakalarından tuttum ve biraz daha kendime çektim.

Dudaklarımız birbirine değdiğinde kalbim heyecandan yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Menderes!"

Duyduğum sesle birlikte hızla geri çekildim.

Abim gelmişti!

Menderes'le görüşmemi kesinlikle yasaklamıştı. Eğer bizi bir daha yakalarsa affetmeyeceğini biliyordum... Yine yakalamıştı! Hem de Menderes'i evimizde görmüştü!

Gözlerim dehşetle büyürken abimin öfkeyle burnundan solumasını ve elini yumruk yapmasını izledim...

AYLİN & MENDERES

İkinci kesitimiz de sizlerle! Toplamda üç kesit yayınlayacağımdan bahsetmiştim. Sadece bir tane kaldı. O da Asya & Yiğit'den gelecek.

Kitap inşallah bu yaz sizlerle olacak!🙏🏻

Çoğu bitti, az kaldı.. Gecelere kadar, hatta sabahlara kadar düzenleme yapıyorum. Kitabımız çok güzel olacak!😻


INSTAGRAM:

rumistt

rumeysagulhanhikayeleri

👆🏻👆🏻

FEVERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin