KESİT -II

17.1K 756 69
                                    



"Asya?"

Onun sesini duymamla başımı kaldırdım. Mavileri, sert bakıyordu.

"Kaçıp gitmek mi istedin? Söylesene! Benden kaçmak istedin değil mi? Beni affedemiyorsun, biliyorum..." Gözlerini kapattı. "Bir şey yapmadım Asya! O kadın odaya girdiğinde ben çoktan sızmıştım! Yıllarca Asya diye diye kalbim çürüdü lan benim, sana kavuşmuşken seni aldatabilir miyim? Seni yıllarca beklemişken bu yalana inanmanı kendime yediremiyorum! Ben seni bekledim, sevdim, değer verdim! Senden başka kimseye bakmadım, günahımı alma!" Dişlerinin arasından tıslıyordu. "Bana güvenmemenden bıktım! Bana değil de o yaşlı adama ve karısına güveniyorsun! Ben senin sevdiğin adamsam, bana güveneceksin Asya!"

Üzüntüyle başımı yere eğdim. Beni nasıl da yanlış anlamıştı...

"B-Ben kaçmadım." Gözlerim dolarken ağlamamak için kendimi sıktım. "Kaçmak istemedim." Dedim.

Yiğit çenemi tuttuğunda ona bakmadım. "Asya!" Diye sertçe uyardı.

Karşımdaki adam kadar feveran eden bir insan daha tanımamıştım.

Ani öfkesine yeniliyor; sonunu düşünemiyordu.

Ona doğru birkaç adım attığımda bakışlarını yüzümden ayırmıyordu.

"Ah feveranım benim... Bir kez dinlesen, yanlış anlamasan olmaz mı?"

Söylediklerimle birlikte elini yanağıma koydu. "Kaçmak istemesen o kapıdan çıkmazdın! Hem de pijamalarla, amacın neydi Asya? Söyle bana, neden benden kurtulmak için çırpınıyorsun?"

Daha fazla dayanamadım ve göğsüne sertçe vurdum.

"Ne senden kurtulması be, ne kurtulması?!" Diye bağırdım. "Benim senden başka sığınacak bir limanım yok. Senden başka gidecek yerim yok. Benim senden başka kimsem yok!" Dedim.

Yanımızda bir hareketlenme olurken Menderes'in bizi yalnız bıraktığını fark ettim.

"O zaman neden çıktın o kapıdan?! Sana uslu dur dedim değil mi?" Dedi.

Gözümden süzülen yaş acımasızca çeneme doğru aktığında Yiğit hemen o yaşı sildi.

"An-Annemi özledim." Çaresizce fısıldadım. "Kokusunu bile bilmediğim annemi özledim!" Burnumu çektim. "Mezarına gidecektim..." Sesim titriyordu. "Çok özledim." Üzüntüyle ona baktım.

Yiğit'in sert bakışları hayrete dönüşmüş, başını iki yana sallamıştı.

"Sen..." Bana yaklaştı. "Kaçmayacaktın öyle mi?" Daha fazla dayanamadım ve onun boynuna sarıldım. Gözyaşlarım şiddetlendiğinde belimden tuttu ve gözlerimi öptü. "Ağlama, ölürüm..."


Gençler, tabii ki burada yeni bölüm paylaşmayacağım. Kitap olacağı için böyle bir şey yapmam imkânsız.

Ayrıca yayıneviyle bir anlaşma imzaladığım için, bölümleri tekrar yüklemem de olanaksız.

Ayrıca emin olun ki buradaki bölümlerden daha çok hoşunuza gidecek sahneler olacak. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Çok emek gösteriyorum, kitabı elinize aldığınızda bambaşka duygular hissetmenizi istiyorum.😍

Anlayışınız için çok teşekkür ederim!🧡

Yakında birlikte sayfalarda buluşacak, o satırları hep beraber okuyacağız... O güne kadar hep birlikte sabredeceğiz!🧡

INSTAGRAM:

rumistt

rumeysagulhanhikayeleri

👆🏻👆🏻

FEVERANWhere stories live. Discover now