5.Bölüm

228K 9.9K 2.9K
                                    



Serseri Patronum, Epsilon Yayınları farkıyla çok yakında raflarda yerini alacak!

Kitap olacağı için, ilk 5 bölüm dışında diğer bütün bölümler kaldırılmıştır.

Burada yazmış olduğum bölümler ile kitap hâli tıpatıp aynı olmayacaktır. Daha farklı ve daha güzel bir Serseri Patronum sizleri bekliyor olacak... :)

ASYA

Yiğit Bey'in öfkesi beni korkutuyordu... Yanıma geldiğinde beni sertçe arkasına çekti. Gözleri hiçbir şey görmüyordu. Kasılan bedenini hissedebiliyordum.

"Seni öldürürüm, duydun mu beni?!"

Nefret edercesine Levent'e bakıyordu.

"Yiğit Bey, bakın-" Dememe kalmadan hafifçe başını bana çevirdi. Mecburen sustuğumda arkasına sindim.

Öfkeden kuduran bu adam, her şeyi yapabilirdi! Öylesine kızgındı ki, onun sözünü çiğnediğim için bana hesap soracağına emindim.

Levent duruşunu dikleştirdi. "Yiğit Bey, sadece konuştuk." Dedi. "Konuşmayacaksın, Asya'yı gördüğünde yüzüne bile bakmadan geçeceksin!" Adeta kükrüyordu...

"Yiğit Bey, biraz konuşabilir miyiz?" Diye fısıldadım. "Seninle öyle bir konuşacağım ki, bekle sen!" Bana çok kızmıştı. Masum masum gözlerine baktığımda bir küfür savurdu. "Hiç öyle bakma! Bu bakışlar bile seni kurtarmaz!"

Beni iyice arkasına çektiğinde Levent'e özür dolu bakışlarımı gönderdim.

Yiğit Bey neden böyle yapıyordu, amacı neydi, artık sorgulamayı bırakmıştım. Adam dengesiz olduğu için ne yaptığı, ne dediği belli olmuyordu.

Onun benimle gerçekten benimle bir derdi vardı. Henüz ne olup bittiğini çözemesem de, bir derdi olduğuna artık emindim.

Koskoca iş adamının benimle ne gibi bir derdi olabilirdi ki? Kimsesizdim, hiç kimsem yoktu. Kimin benimle ne derdi olurdu ki, anlayamıyordum...

"Pardon ama sizi ne ilgilendiriyor? Asya benim arkadaşım." Gözlerini kıstı "O senin hiçbir şeyin değil!" Dedi. "Lütfen sakin olun." Dediğimde beni umursamadı.

Tam Levent'e yaklaşacaktı ki önüne geçtim. Başımı kaldırdığımda göz göze geldik. Yiğit Bey beni belimden tuttu.

Beni kenara çekmesine izin vermedim. "Birazcık konuşabilir miyiz?" Göz devirdi. "Asya, çekil önümden!" Başımı olumsuz anlamda salladım. "Lütfen konuşalım, yalvarırım..."

Yiğit Bey gözlerimin dolduğunu görünce başını salladı. Ellerini belime koyduğunda ona sokuldum.

"Kovuyorum lan seni, çabuk eşyalarını al ve git buradan!" Hayretle ona döndüm. "O-Olmaz!" Benim yüzümden kovulmasına göz yumamazdım.

Hiç kimsenin ekmeğinden olmasını istemezdim...

Böyle bir şeyi kesinlikle kabul edemezdim!

"Levent, biz gelene kadar toparlanmaya başla!" Telaşla ne yapacağımı bilemeden öylece durdum. Yiğit Bey hızla beni kolumdan tutarak peşinden sürükledi.

FEVERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin