MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

(9) Kazara Ayin.

"Ne mi olmuş? Doğa eğer tahminlerim doğru çıkarsa onları bulmalıyız."

"Elzem onları bulup da ne halt edeceğiz!"

"Aptal olma! Oyunbazlar ortaya çıkarsa müttefikleri olan Işıktan Gelenler de geri döner. Bu ne demek biliyor musun?"

"Bilmek istediğimden emin değilim."

"Savaş! Oyunbazlar ve Işıktan Gelenler müttefik. İki ırk birleşirse diğer tüm ırkları doğru bir stratejiyle mağlup edebiliriz!" Burada klanın olduğu sürece insan yerine konuluyorsa klanımı bulmalıydım.

Gözlerini irice açarak yerinden hışımla ayağa fırladı. "Sakın Elzem! Bu çılgınlığın peşine düşmeyeceksin! Biz burada kalıcı değiliz ne savaşından bahsediyorsun? Böyle saçmalıklar yerine bizi buradan çıkartacak şeyleri araştırmalısın!" Beni anlamasını beklemiyorum çünkü benim aksime korkak ve mücadeleden kaçan biriydi.

Bugün bana yapılan tüm o saygısızlığı sineye çekeceğimi sanıyorsa çok beklerdi.

Bilgeler ve Tenebrislilere boyun eğmeyeceğim. Özellikle o Asil denen çocuğa pusulamı almak neymiş göstereceğim. "Ya çıkamazsak Araftan?" Bu ihtimali de düşünmeliydik. "Ya çıkışı bulamazsak, Doğa? Tüm hayatımız boyunca hizmetçi mi olacağız? Bugün Itır ve Mara'nın yaptıkları sadece bir başlangıçtı! Anlamıyorsun değil mi? Efsun'un oynadığı oyunu anlayamıyorsun." Burada oynanan oyunları o anlayamazdı. Bir Oyunbaz olmadığı için benim gibi her şeye geniş bir pencereden bakmıyordu.

"Hafız, kasabada beni parazitlerden kurtardığında zihnime giren ilk Muhafızdı. Gördü!" diyerek başımı salladım. "Büyüleri emen bir şifacı olduğumu, büyülerin rengini, şeklini ve kendi ırkım da dahil tüm kara büyüleri emebildiğimi biliyor. Efsun tahmin etmedi, Hafız ona söyledi! Beni kulübenin yakınlarına bıraktığında kulübede olduğun için yaptığın kalkanın şiddetini bizzat yakından hissetti." Şimdi düşününce tüm taşlar yerine oturuyordu.

Ne demek istediğimi anlamadığını görünce derin bir nefes aldım. "Hafız bizdeki garipliği anlar anlamaz bunu Muhafızların liderine söyledi! Evet, bunu yaptı çünkü onlar daha bebekken ırkları için doğar ve onlar için ölürler. Irkın güçlüyse güçlüsündür, ırkın hayattaysa hayattasın ve ırkın var olduğu sürece varsın. Hafız, Oyunbaz bir kız için kendi ırkını satacak biri değil, kimse değil!"

"Hafız liderine anlattı ve o da doğrudan Efsun ile bağlantıya geçti," dedim başımı sallayarak. "Liderleri Efsun ile bağlantıya geçip akademiye geleceğimizi ona söyledi. Evet, buraya geleceğimizi biliyorlardı çünkü insan bir şeyi bilmiyorsa bilgi edinmek için araştırma yapmak ister. Ve Arafta araştırma yapacağımız tek kaynak kitaplar. Peki, kitapların çoğunlukta olduğu yerler neresi? Akademi, değil mi? Yani pusula olmasa bile biz yine bir şekilde buraya gelecektik ve onlar bunu öngördü!" Liderleri Hafız'ın anlattıklarından yola çıkarak Efsun'dan özellikle ikimizi kontrol altına almasını istedi. Efsun o yüzden bizi kölesi yapmayı istedi.

"Itır ve Mara'yı asillere, biziyse alt sınıflara vermesi de planlıydı. Kızları güçle şımartacak, bizi de konumumuzla zayıflatacak. Peki, böyle olunca ne olacak? İkimiz Itır ve Mara'nın bizden üstün olmalarına kızıp her fırsatta onlara sataşacağız. Kıskandığımızı düşünüp bize karşılık verecekler ve Kalkanlar birbirine düşecek. Böyle olunca da etrafımızda oynanan oyunların farkına bile varmayacağız." Evet, Efsun'un planı buydu. Itır ve Mara'nın hırsları, hepimizin zaten aramızın kötü olması onun ekmeğine yağ sürüyor.

"Demek istediğim Efsun'un planı onun tahmin ettiğinden daha hızlı ilerliyor. Bizi kızlarla vurup ilk darbeyi psikolojik baskıyla yapacak. Daha sonra asıl planı her neyse onu uygulayacak. Doğa burada hayatımız tehlikede. Tüm bu oyunları bir tek ben mi görüyorum? İlk atak parçala, ikincisi böl ve öldürücü darbe kurtul!" Daha önce de dediğim gibi ben kırk fikirli biriyim. Her ihtimali değerlendirirken hata payı bırakmamaya dikkat ederdim.