"Hayır, yapmıyorum." dedi Ömür ciddi bir şekilde. "O kız senin son şansındı ve sen olayı nasıl değerlendirdin? Tüm gazeteler kızın yaptığıyla gurur duyduğunu yazmış, sosyal medya desen... Senin üzerinde neler dönüyor, inan hiçbirini görmek istemezsin. Yeter Demir benim bakmam gereken bir karım var  ve sen her gün beni de kendinle beraber dibe sürüklüyorsun." dedi tüm sinirini boşaltarak. Üstelik artık onun bakıcılığını yapmaktan sıkılmıştı. Arkadaşlık da bir yere kadardı. 

Demir ne diyeceğini bilmiyordu. Umursamazlığı yüzünden arkadaşına da zarar vermişti fazlasıyla ve tüm bunları geri alamazdı.  Geri alamayacağı şeyler yüzünden tartışmayı da fazlasıyla saçma bulurdu hep. "Ömür, bunları konuşabiliriz." dediğinde Ömür "Daha kaç kere konuşmamız lazım kendine gelmen için?" diye bağırdı. Daha fazla aynı konuşmayı yapmak istemiyordu. 

Demir arkadaşına önündeki boş kadehi gösterdi. "Uyandığımda da boştu, şimdi de boş." dediğinde Ömür inanmamış bir şekilde arkadaşına bakıyordu.  Demir "Demek ki birinin başımdan aşağı su dökmesi gerekiyormuş." dediğinde ikisi de gülmeye başladılar. 

***

Esra arkadaşı sonunda doğruyu bulduğu için çok mutlu hissediyordu. Aylar, yıllar demeden bir adamın peşinden o kadar zaman koşmasını, takıldığı yerlerde onu görebilmek adına takıldığını düşününce arkadaşının da huzur bulduğunu hissetti. Bilseydi daha önce bu adamla tanışması için elinden geleni yapardı. Şimdi arkadaşının düşünmesi gereken başka şeyler vardı. "Birkaç saat sonra hayranlarınla buluşacaksın, imza günün bugün." diye hatırlatmada bulunduğunda Hayal önce boş boş ona baktı sonra "Ne?" dedi heyecanla. "Ben onu tamamen unutmuşum." diyerek telaşlı bir şekilde evin içinde dolaşmaya başladığında Esra "Hoşgeldin, gerçek Hayal." diyerek güldü.

Hayal bugünün imza günü olduğunu tamamen unutmuştu ve uykunun da dibine vurduğu için acele etmesi gerekiyordu. Esra da onu uyandırmamıştı, başka zaman olsa sabahın köründe başına dikilir kahvaltısını güzel yapsın diye ağzına yemek tıkıştırırdı zorla. Bu kızda bir haller var diye düşündü ama bunu daha sonra konuşmak için aklının bir köşesine yazdı. Şimdi hazırlanmak zorundaydı. Aceleyle duşa girip çıktıktan sonra siyah bir elbise giyip üzerine siyah bir ceket ayarladı. Sonra yavaş yavaş ve özenle saçlarını yapmaya başladı. Tamamen hazır olduğunda karnından gelen sesle güldü. "Tamam, hazırlandığıma göre yemek yiyebilirim artık." diyerek odadan çıktığında Esra onu ıslıkla karşıladı. "Kızım ne bu güzellik?" diye takıldığında Hayal gülümsedi. "Ama sen hazır değilsin." dedi şaşkınlıkla.

"Ya şey... ben bugün gelmesem olmaz mı?" Hayal Esra'ya baktı şaşkınlıkla. Bu kız asla onu yalnız bırakmayan kız mıydı? Hasta olduğunda bile onunla gelir tüm ısrarlarına rağmen eve dönmezdi. "Esra... bir sorun mu var? Hasta değilsin değil mi?" diye sordu aceleyle. Esra başını iki yana salladı. "Hayır canım sadece bugün evde kalmak istiyorum." dediğinde Hayal başıyla onayladı. "Ben yemek yiyeceğim. Beni yalnız bırakma, sonra seni eve bırakırım." dediğinde Esra olumsuz anlamda başını iki yana salladı. "Hayır, evde kalmak istiyorum." Hayal başıyla onayladı, istemiyorsa zorlayamazdı ya. Bu kızda bir haller vardı ama... Bunu sonra düşünecekti.

***

Ömür arkadaşına baktığında "Yine de bir karar vermen gerekiyor Demir, her şeyi bir kenara bırakıp yeniden çalışacak mısın? Ona göre ben işi gerçekten bırakacağım." dedi dürüstçe. Yüzünden ne kadar ciddi olduğu görülüyordu. Demir onu çok naidr zamanlarda böyle ciddi görmüştü. 

"Saçmalamayı kes artık. Sen benim işçim değil, arkadaşım, dostum her şeyimsin. Seni kaybetmemek uğruna şu illeti ağzıma sürmemişim çok mu?" dediğinde Ömür muzip bir gülüşle arkadaşına baktı. "O zaman her şeyi düzeltmek için bugün başlıyoruz." dedi heyecanla. Ömür'ü uzun zaman sonra ilk defa böyle kararlı görüyordu.

"İçmeyeceğim dedim ya başladık işte. Daha ne istiyorsun?" diye sordu arkadaşının ne düşündüğünü anlayamayarak.

"Dünkü kız... Önce ondan özür dilemen lazım." dediğinde Demir bunun imkansız olduğunu düşünüyordu. O kız cadının tekiydi. Tırnaklarıyla derisini yüzerdi bu sefer. "Saçmalama oğlum, o kız beni çiğ çiğ yer, onu görsem tüm gücümle kaçarım." dediğinde arkadaşının ifadesinden pek de ikna olacakmış gibi olmadığını anlıyordu. Demir bu durumdan kurtulmak için gözlerini kaçırdı ama Ömür bunu aklına koyduysa direnmenin pek de bir anlamı olmadığını biliyordu. Lanet olsun!

***

Hayal tek başına yemek yemenin ne kadar da sıkıcı olduğunu düşünürken aklında Esra vardı. Bu kızda ne vardı böyle? Neden bu kadar durgundu ve neden onunla gelmek istememişti? Onun bildiği Esra sabah ezanıyla kalkıp hazırlanmaya başlamış ve tüm insanları kıskandıracak kadar güzel olmuştu bile. Oysa Esra bugün hiçbirini yapmadığı gibi onunla gelmek bile istememişti. Acaba aşık mı oldu, diye düşündü birden. Hayal bu fikirle gülümsedi. Çok hoşuna gitmişti. Keşke öyle olsaydı. Arkadaşının bir adama değer verdiğini görmek çok eğlenceli olurdu. Hele ki onunla uzun süre alay ettikten sonra.

İmza günü için ayarlanan yere geldiğinde kapıda onu Emre karşıladı. Hayal onu görünce gülümsedi. "Nasılsın Emre?" dedi heyecanla. Hala ilk günkü gibi heyecanlanıyordu hayranlarıyla buluşacağı zaman. Her ne kadar Esra'nın yokluğunda içi buruk olsa da.

"İyiyim güzellik, sen nasılsın? Dün yapmışsın yapacağını." dediğinde Hayal kızardığını hissetti. Ne kadar da çabuk duyulmuştu bu olay. Emre de ses tonuyla fazlasıyla eğlendiğini açıkça belli ediyordu. Emre'nin bu doğal hallerine bayılıyordu. Adam diyeceğini hemen söylüyordu. Lafı dolandırmıyordu.

"İçerisi kalabalık mı?" diye sordu konuyu değiştirmeye çalışarak. Emre omuz silkti. "Her zamanki gibi, çok kalabalık. Hatta bugün daha fazla." Hayal saatine baktığında kararlaştırılan saate 15 dakika olduğunu gördü. Her zaman erken gelmeye çalışırdı randevularına. "Pekala başlayalım o zaman." dediğinde Emre gülümseyerek onu onayladı.

Hayal kaç kişiyle konuşup, fotoğraf çektirdiği konusunda fikir yürütemiyordu artık. İnsanların isimlerine tek tek kitap imzalamaktan kolu yorulmuştu. 'Bir ara sol elimle yazmayı denemeliyim, sıra sıra kullanırım ellerimi' diye düşündü. Neyse ki çok fazla insan kalmamıştı. Onların beklemesi hiç hoşuna gitmese de bu işler böyle yürüyordu. Belki de insanlar kitapları içlerine isimlerinin olduğu not yazıp bırakmalı Hayal de boş zamanında onları imzalamalıydı. 'Saçmalıyorum.' diye düşündü. İnsanlar onu görmeye sesini duymaya geliyordu. Kitapla ilgili soru sormak istiyorlardı. Hatta bazen birileri yakından nasıl göründüğünü görmek için geldiğini söylüyordu ona.

Tam tüm insanlar gitti diye düşünürken güneş gözlüklü bir adam "Bir dakika." diye seslendi. Hayal o adamın tahmin ettiği adam olmaması için dua etti içinden. Bu kadarı da fazlaydı.

4.8.18 tarihinde düzenlenmiştir



En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Where stories live. Discover now