2.'Bir Dakika'

16.6K 848 15
                                    

Demir elindeki gazeteyi sinirle fırlattı. "Bu kız kendini ne sanıyor da üzerime su dökebiliyor?" diye söylendi. Dün olanlara bir türlü inanamıyordu. Kız umursamaz bir şekilde bir bardak suyu başından aşağı döküp gitmişti. Ne yani zamanında gelmemişse ne olurdu sanki? O kadar beklemişken kahvenin gelip ayılmasını da bekleyebilirdi değil mi?

Ömür elindeki bilgisayardan tweetleri okumaya başladı. "Bir saat hıncını çıkarmak için beklemiş olmalı." 

"Sarhoş ve geç gelen bir adam daha fazlasını hak ediyordu." 

"İnsaflı bile davranmış."

"O kız bir dakika bile bekletmeye gelmez." diye okuduktan sonra arkadaşına baktı. "Yeter mi devamını da okuyayım mı?" dedi sıkıntılı bir sesle. Hayal kırıklığına uğradığı yüzünden fazlasıyla belli oluyordu. Demir için de güzel olabilecek bir etkinlikti bu. Onu temize çıkarmaya çalıştıkça Demir batmak için çaba harcıyordu sanki. Onun yaptıklarını temizlemekten yorulmuştu. Bir de bu umursamazlığı yok muydu? Suçunu kabullenmiyordu. Bu çok daha sinir bozucuydu.

Demir "Dalga mı geçiyorsun?" diye söylendi. "Ne bileyim kızın arıza bir tip olduğunu." 

Ömür arkadaşına inanamamış bir şekilde baktı. "Kıza bunu biz teklif ettik ve sen onu bir saat beklettin dün akşam." dedi karşısındaki adamın anlaması için tane tane söylemişti. Birine söz vermişlerdi ve bu sözü tutarken de rezillik çıkmıştı. Demir omuz silkti. "Ne varmış yani?" dedi anlamayarak. Biraz beklediyse ne olmuştu? İncileri mi dökülmüştü? Bir şey mi eksilmişti ondan? Gayet de her şey yerli yerinde görünüyordu. Bir bardak su hariç. 

"Daha ne olabilir Demir?" diye haykırdı Ömür daha fazla dayanamayarak. Bu adam resmen onu çıldırtmaya çalışıyordu. Belki de onu istemediği bir şeye zorladığı için böyle intikam alıyordu ondan. "Kız seni o kadar beklemiş, geldiğinde sarhoşmuşsun üstelik. Bu kız senin son şansındı. Kızın ne kadar sevildiği gün gibi ortada. Bir kişi bile senin tarafında değil." diye devam etti. İçinden de artık Demir'in anlamasını diliyordu. Her ne kadar bir tarafı bunun boşuna olduğunu söylese de. Bir an önce bu adamın toparlanması gerekiyordu ama nasıl? Aklına gelen son şey de işe yaramamıştı.

"Ben de onlar beni desteklesin, diyordum. Çok da umrumda." dedi her zamanki umursamazlığıyla. "Ne oldu? İddiayı da kaybettin." dediğinde Demir arkadaşına baktı. Onu da unutmuştu çoktan. "Söyleyin bakalım Ömür Bey ne istiyorsunuz benden besteye ek olarak?" dedi alay ederek.

"İşi bırakmayı."

***

Esra arkadaşının bu saate kadar uyuyabildiğine inanamıyordu. Oysaki hiç huyu değildi. Bu saate kadar uyumazdı. Artık telaşlanmaya başlamıştı.  Hayal odasından çıktığında Esra derin bir nefes aldı. Dün gece de böyle suskundu. Sabah aldığı gazeteden her şeyi öğrenmişti ama Hayal'in anlatmasını istiyordu. 

Esra cevap bekleyen bir ifadeyle ona bakarken Hayal arkadaşına baktı. Sinirle "Bir saat geç geldi, üstüne zil zurna sarhoştu adam. Uyanmayınca uykusunu açayım dedim." dediğinde Esra da Hayal de kahkahalarla gülmeye başladı. Sonunda Hayal "Yanlış kişiye aşık olduğumu sanmışım." diye mırıldandı düş kırıklığıyla. O adam tam bir zaman kabıydı. En azından bunu öğrenmişti dün gece.

***

Demir duyduğu şeyin şokunu yaşıyordu. Ömür onu bırakmazdı, ondan başka arkadaşı yoktu. Nasıl olur da böyle bir şey söylerdi? Bırakmazdı değil mi? Blöf yapıyordu. Sadece düzelmesi için. Ondan başka yanında olan hiç kimse yoktu. Hoş olanları da uzak tutmak için elinden geleni yapmıştı. Bir tek Ömür iyi geliyordu ona. "Şaka yapıyorsun değil mi?" dedi Demir şaşkınlıkla.

En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Where stories live. Discover now