24. Özlem

8.3K 518 41
                                    

Foto:Hayal

"Ama... ben evliyim." diye itiraz ettim. 

Sarp başını iki yana sallayarak "Yapma Hayal bu evliliğin gerçek olmadığını biliyorum. Buraya da sırf sana gelebilmek için geldim. Bu okulun teklifini de o yüzden kabul ettim. Hatta sen vazgeçtiğinde ben de vazgeçmiştim." dediğinde dilim tutulmuş bir şekilde ona bakıyordum.

Sevdiğim, deli gibi aşık olduğum adam geri gelmişti. Yıllar sonra. Ona bakarken bunu unuttuğunu söylemek istedim ama ağzımı açtığımda sanki ses telim yokmuş gibi hiçbir şey konuşamadım. Bir süre sessiz kaldıktan sonra gözlerimi Sarp'a çevirdim.

"Bunun için geç kaldığının farkındasın, değil mi Sarp? Bugün ve günlerdir gördüğün halim Demir turneye gittiği için. Ondan uzak olmak beni bu kadar bitirirken ve sen bunu görürken az önce söylediklerinin çok da bir anlamı yok. Kahve ve tatlılar için teşekkürler." Ayağa kalkıp arkama bile bakmadan oradan uzaklaştım.

Bir adam düşünün, her şeyinizle ona verebileceğiniz bütün sevgiyle onu seviyorsunuz. Onun da sizi sevdiğini sanıyorsunuz ama o bir gün hiçbir şey yaşanmamış gibi gitmeyi tercih ediyor ve giderken sizde aklı kalmasını istemediği için sizin fikrinizi sormadan sizden ayrılıyor.

Sonra bir gün bir bakıyorsunuz aylar, yıllar geçmiş başka bir adamı sevebileceğinize inanmışsınız ve sizi terk eden adam geri dönüyor. Yıllar önce yaptığı gibi hiçbir şey olmamış gibi dönüyor hem de. Sizinle dün ayrılmışsınız gibi konuşuyor. Ve savunmasız kaldığınız bir anda size karşı hala bir şeyler hissettiğini söylüyor. Ne yapardınız? Olanları unutup ona sımsıkı sarılır mıydınız? Yoksa bir daha aynı şeyleri yaşamaktan korkarak arkanıza bile bakmadan kaçar mıydınız? Tüm bunların üstüne evliyseniz? Kötü de olsa bir evliliğiniz varsa?

Bunları yazdıktan sonra bir an durakladım. Gözlerimi bilgisayarın ekranına çevirdim. Demir gittiğinden beri kendi hikayemi yazmaya başlamıştım. Bunu ona söylememiştim, zaten gerçek isimler kullanmıyordum. Beni çok iyi tanıyan insanlar dışında kimse bu hikayenin kendi hikayem olduğunu anlamayacak durumdaydı aslında. İç geçirerek bugün olanları yazarken aklımda Sarp vardı. Neden o kadar zaman sonra üstelik evlenmişken geri dönmüştü ki? Belki de hayatına giren hiç kimsede bizim elde ettiğimiz arkadaşlığı bulamamıştı. Araya giren o kadar zamandan sonra nasıl yeniden birlikte olabileceğimizi düşünebiliyordu? Artık ikimiz de başka kişilerdik. Kendimize başka yollar çizmiş ve o yollarda ilerlemiştik. Şimdi o kadar yolu geri dönmek hem anlamsız hem de can yakıcıydı. Ve o yol gerçekte uzun bir yoldu. 

Gözlerim telefonuma takıldığında Demir ile bir haftadır hiç konuşmadığımız aklıma takıldı. Gururumu ayaklar altına alarak onu defalarca aramıştım. Telefona bakarken bir kere daha arayıp aramamak konusunda kararsız kaldım. Derin bir nefes aldıktan sonra "Eğer yine açmazsan Demir, Sarp ile bana bir şans vermiş olacaksın." diyerek telefonu eline aldım. Ellerim titreyerek Demir'in numarasını bulup aradım. Telefonu kulağıma getirdiğimde içten içe onun telefonu açmasını bekledim ama açan olmamıştı. Bir, iki, üç... defalarca çalan telefon sonunda kendi kendine kapanınca engel olamadığım bir gözyaşının yanağıma süzüldüğünü hissettim. Sanki beni öpüp giden o adam değildi. Tam bir pislikti. Koca bir pislik!

Telefonu masaya koyduktan sonra iç geçirerek parmağımdaki yüzüğe baktım. Bir süre öylece yüzüğüme baktıktan sonra artık bunun bir anlamı olmadığını düşünüyordum. Demir boşanmadan önce beni terk etmişti bile. Belki de kalan süreyi oradan oraya gezerek ve asla benimle iletişim kurmayarak geçirecekti. Ellerim titreyerek parmağımdaki yüzüğü çıkarttım. Yüzüğü avcumun içinde sımsıkı tuttum. Evliliğimin aptal bir sembolü de olsa o benim için önemliydi. Sanki avcumda kalbimi tutuyordum. Ve öyle sıkı tutuyordum ki kalbim parçalara ayrılmıştı.

En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Where stories live. Discover now