9. İyi Niyet

11.6K 866 1.6K
                                    

Seksendört/Dokunma


Tekrar eve geri dönen Kadriye Hanım ve Özge, kimseye tek kelime etmeden eve girdiler. Kadriye Hanım, yeğeninin kolundan tuttuğu gibi odasına götürdü. Ortalığın tozunu alan Ayşe, ise telaşlı bir şekilde yanından geçen ikiliyi görünce kaşlarını çattı. Bunlarda bir iş var ama ne, diye düşündü kendi kendine.

"Elin adamıyla oynaşırsan olacağı bu, nasıl çıkacağız bu işin içinden? Şimdi ayıkla pirincin taşını. Hamile kalsaydın her şey kolay olurdu. Fırat, kontrol der. Daha onu çözemeden kırıkların kapıya gelir oldu."

Özge, teyzesinden duyduğu ağır sözler yüzünden ağlamaya başladı.

"Neden hamile kalamadım bende bilmiyorum. Sanki hamile kalmamak benim tercihim gibi bana kızıyorsun teyze."

"Zora gelince hemen ağla. Kızım o nikâha sen pek güvenme. Hamile kalmadığın süre boyunca pat diye kapıya konman an meselesi."

Gözyaşlarını silen Özge öfkeli bir şekilde "Ben, Fırat'ın resmi nikâhlı karısıyım," dedi.

Ellerini beline koyan Kadriye Hanım gülmeye başladı.

"Özge, yavrum sen tahmin ettiğimden de aptalsın. Hiç çevrene bakmıyor musun? Adamlar resmi nikâh falan dinliyor mu?"

"Üstümden indiği yok. Neredeyse her gece beraberiz."

Sinirleri bozulan Kadriye Hanım, yeğenin sözleri ile daha çok gülmeye başladı. En sonunda kendini topladığında gözlerinden ateş saçarak konuştu.

"Her gece senin üstünde öyle mi? O zaman neden senin ağzının içine değil de Fidan'ın ağzının içine bakıyor? Fidan, kocana bir kez güler yüz gösterse senin bittiğin gündür. Dua et de ya bir an önce hamile kal ya da Fidan gitsin."

"Hiç istemediğim halde beni, abi dediğim adamla zorla evlendirdin. Günlerce kendimi zorladım ama yeter. Ben, Fırat'ı kocam olarak kabul etmişken kimsenin onu elimden almasına müsaade etmem. O, kafasına vur ekmeğini al devri bitti artık."

"Aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş. Kızım, kırığın kapıya dayanmış sen burada bana efelenme derdindesin."

Özge, sinirlenip ayağa kalktı. Teyzesine tek kelime etmeden kendi odasına gitti. Yeni odasına memnuniyetsiz bir şekilde bakıp "Sabret Özge, bugünlerde geçecek," dedi.

"Ne işin var burada?"

"Ne demek ne işin var? Burası senin olduğun kadar benim de odam unuttun mu?"

Fidan, bezgin bir şekilde nefesini dışarıya verdi. Ne söylese kendini bir türlü anlamayan adama öldürecek gibi baktı. Sonra Fırat'ı da şaşırtacak bir şekilde elinden tutup banyoya götürdü. Boşta kalan eliyle banyonun her köşesini detaylıca gösterdi.

"İyice baktın mı?"

Fidan'a şaşkın şaşkın bakan Fırat "Baktım," dedi.

Fırat'ın elini bırakmayan Fidan, bu kez de yatak odasının her köşesini dolapların içi de dâhil olmak üzere gösterdi. Daha sonra Fırat'ın elini bıraktı.

"Kendi gözlerinle gördüğün gibi bu odada senin gereksiz varlığın dışında sana ait hiçbir şey yok. Artık beni zorlama Fırat. Bunun sonunda ya sen, beni öldüreceksin ya da ben, seni öldürmek zorunda kalacağım."

Fırat, duymak istemediği cümlelerin ağırlığı altında nefes alamadığını hissetti.

"Her şeye baştan başlayabiliriz. Bana bir şans daha ver. Sen olmadan ben iyi bir adam olmayı başaramıyorum. Söz veriyorum yaptığım her hatayı telafi edeceğim."

Söz Ver (Tamamlandı)Onde histórias criam vida. Descubra agora