3.Bölüm

47.1K 2.2K 158
                                    

Merhaba canlarım!

Keyifli okumalar dilerim. ♥

3.BÖLÜM

"Kafayı yememe ramak kaldı," Bora'nın sözleriyle bakışlarımı incelediğim yoldan ayırmış ona çevirmiştim.

Kaşları çatılmış,elleri direksiyonu sımsıkı kavramıştı.

"Ne oldu?"

Bana dönerek ters bir bakış attı.

"Ne mi oldu?"

"Bora," diyerek başladım cümleme. Alttan alamazdım,bu sorunların benimle alakası yoktu ki.

"Tamam,sinirlisin ama neden benden çıkarıyorsun sinirini?"

Gözlerini yoldan ayırmadan derin bir nefesi dudaklarının arasından serbest bıraktı.

"Senin için sabrediyorum fakat... Gün geçtikçe sınırını aşıyor,farkında mısın?"

"Sınır?" diye sordum kaşlarımı çatarak.

Bana cevap vermek yerine denizi rahatça seyredebileceğimiz bir yere arabayı parketti ve arkasına yaslandı.

"Çok basit... Onun,bizim ilişkimize müdahale etme gibi hakkı yok. Böyle bir yetkiye sahip değil."

Dedikleri doğru olabilirdi fakat tüm bunların Ural'ın bana karşı duyduğu yoğun sahiplenme ve sevgi hislerinden dolayı olduğunu biliyordum.

"O benim ağabey-"

"Sanay o senin ağabeyin değil!" diyerek kesti cümlemi.

"Aranızda kan bağı falan yok."

Yaşadığım şaşkınlığın yansıdığı gözlerimi ona çevirdim.

"Kardeşlik için illa ki kan bağı olması mı gerekir Bora?"

Elini sert bir şekilde direksiyona vurarak kornanın çalmasına sebep oldu ve bunun sonucu olarak etrafta ki birkaç meraklı bize doğru döndü. İyiki arabanın camları filmliydi de dışarıdan bakıldığında gözükmüyorduk.

"Seni kardeşi olarak görmüyor! Bunu anlayamıyor musun sen?"

Cümleleri... Garipti. Ben kendimi bildim bileli Ural ile yan yanaydım ve beni kardeşi olarak benimsediğini biliyordum.

"Bence asıl sen bir şeyleri anlayamıyorsun. Beraber büyüdük biz. Siz hiçbir zaman yakın olmamış olabilirsiniz ama biz öyle değildik."

"Bir gün..." diye mırıldandı burun kemerini işaret ve baş parmağı arasında sıkıştırmadan hemen önce.

"Bir gün sana bu sözlerini hatırlatacağım,biliyorum."

"Şuan gerçekten saçmalıyorsun ve beni buraya kavga etmek için getirdiğini düşünüyorum," dedikten hemen sonra sıkıntıyla derin bir nefes aldım ve bırakırken devam ettim.

"Gerçekten böyle düşünüyorum."

"Doğru düşünüyorsun diyebilirim."

Cümleleriyle beraber hızla kafamı ona çevirdim. Ciddi olup olmadığını anlamak için bir müddet yüzüne baktıktan sonra kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım.

"O zaman benim şuan gitmem gerek," dedim arabadan inip kapıyı çarpmadan hemen önce.

Daha birkaç adım atmıştım ki Bora'nın sesiyle yürüyüşümü durdurdum.

CENNETİMWhere stories live. Discover now