2.Bölüm

53.2K 2.4K 133
                                    

Merhaba canlarım!

Keyifli okumalar dilerim. ♥

2.BÖLÜM

"Fazlalık kim?"

Bora,elindeki çatalı ve bıçağı sertçe tabağına bırakmış cevap bekleyen gözlerini Ural'ın yüzüne dikmişti.

"Söylesene Ural... Buradaki fazlalık kim? " derken fazlasıyla çıkan sert ses tonu parmak uçlarıma kadar gerilmiştim. Olası bir tartışmayı engellemek adına gözlerim Bora'nın üzerindeydi.

Ural da tıpkı Bora gibi çatalını ve bıçağını sertçe tabağına bırakarak sert bakışlarını Bora'nın üzerine dikmişti. Azra ablam ayağa kalkarak sürekli kıpırdanan Alya'yı Ural'ın kucağından alırken benim sert bakışlarıma da maruz kalmıştı. Durduk yere evlilik tarihimizi sormasının ne manası vardı? Zaten belirlediğimizde ilk öğrenenlerden olacaktı.

Ural derin bir nefes alarak konuşmaya başlayacaktı ki Simge'nin konuşmasıyla durakladı.

"Sen benim kardeşimin bu eve gelmesini sorgulayamazsın," derken Simge onu hiç görmediğim kadar sinirliydi. Fakat ne olursa olsun Bora benim nişanlımdı ve onun üzerine bu kadar gitmelerine izin veremezdim. Tam ağzımı açıp Simge'ye bu konu hakkında bir şeyler söyleyecektim ki o gözlerindeki ateşi bir nebze azaltmadan bakışlarını Ural'a çevirdi.

"Ve sen de Sanay'ın nişanlısına saygısızlık yapamazsın."

"Simge..."

Ağabeyimin yatıştırıcı sesini bile duymamazlıktan gelerek bakışlarını Ural ve Bora arasında dolaştırırken işaret parmağıyla beni gösterdi.

"İkinizin arasında ne sorun var bilmiyorum ama böyle yaparak Sanay'ı üzüyorsunuz. Bunu halledin."

Hepimiz şaşkınlıkla ona bakarken ayağa kalkarak Alya'yı kucağına aldı ve eve doğru ilerlemeye başladı. Gerçekten kızmıştı.

"Haklı. Kendinize gelin." Ağabeyimin cümlesinden sonra kafamı onaylar biçimde sallayarak Bora'ya döndüm.

"Evlendiğinizde daha çok bir arada olacaksınız,bu böyle olmaz."

Ağabeyimin cümlelerini göz ardı ederek Bora'nın masanın üzerindeki elini tuttum ve baş parmağımla elinin dışını okşarken mırıldandım.

"Sakin ol lütfen."

Sinirli bakışlarını bir süre daha etrafta gezdirdikten sonra yüzüne zoraki olduğu bir bakışta anlaşılacak tebessümünü yerleştirdi.

"Tamam,sorun yok."

Bende ona bir tebessüm göndererek bakışlarımı Ural'a çevirdim. Kilitlenmiş bir halde masanın üzerinde duran ellerimize bakıyordu.

Fakat bu öylesine bir bakıştı ki...

Gözlerindeki ateş hepimizi yakabilirdi. Sanki imkanı olsa şuan Bora'yı parçalara ayırabilirdi. Onun dikkatini çekmek için hafifçe öksürerek ayağa kalktım.

"Ben Simge'ye bakayım."

Eve doğru ilerlerken abimin ortalığı yatıştırmak için farklı konulardan bahsettiğini duymuş ve ona hissettiğim minnet duygularına yenilerini eklemiştim.

"Simge," diye seslendim salona girdiğimde.

İkili koltukta oturduğunu gördüğümde oraya doğru ilerlemeye başladım. Yanına oturduğumda baş ve işaret parmağımla çenesinden tutarak bakışlarımızı birbirine sabitledim. Gözleri dolu doluydu. Bu beni fazlasıyla şaşırtıp,üzerken merakla sordum.

CENNETİMWhere stories live. Discover now