8.Bölüm

23.2K 1.5K 279
                                    

Merhaba canlarım!

Bölüm ile geldim.:) Artık bölüm aralarını fazla açmamayı düşünüyorum ve öyle sürdürebileceğimi umuyorum.:)

Çok hoş bir bölüm oldu sanki.. Bunun şerefine bol bol yorum bekliyorum sizlerden,olur mu? Lütfen yorum ve vote bırakmayı unutmayın. Ve bölümler kısa diyorsunuz ama böyle olduğu için diğer bölümü erken eklemeye çalışacağım. :) Tüm yorumlarınızı heyecanla okuyorum ve elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum. :)

Bir de facebook grubumuza bekliyorum sizleri.. Gelin sohbet edelim. 

Bölüm çok heyecanlı hadi ben fazla oyalamayayım sizleri. :)

Keyifli okumalar..

8.BÖLÜM

Uzun zaman sonra tekrardan parmağıma geçirdiğim yüzüğe bakarak derin bir iç geçirdim. Bora,bana daha önce de evlilik teklif etmişti. Fakat bizim diğer çiftlere göre daha uzun bir nişanlılık dönemimiz olduğundan dolayı teklifini yinelemek istemişti. Bunun getirisi olarak da haftalar önce parmağımı sıkmaya başladığı için çıkardığım yüzüğüm yerine başka bir yüzük duruyordu şuan sağ elimin yüzük parmağında.

Bora,elini vitesten çekip dizimin üzerine duran elimi tuttu ve dudaklarına götürerek parmak boğumlarıma küçük öpücükler bırakmaya başladı.

"Seni seviyorum."

Gelen bu ani itiraf karşısında liseli bir kız gibi dizlerimin titremesine ve kalbimin hızla çarpmasına engel olamadım. Ama benim o kızların aksine heyecanlanışım sevincimden değil,karşılık olarak ne söyleyeceğimi bilmediğimdendi.

"Kendini sıkma.. Bu itiraflar benim için de ani.."

Kafamı sallarken dudağımı dişlerimle kıstırarak bakışlarımı arabanın camından dışarıya yönelttim. Hızımızdan dolayı gözükmeyen ağaçlar,önümüzde uzanan yol.. Kafa karışıklığımı etkiliyordu. Beynim zaten tamamen doluydu. Bora'nın söyledikleri zihnimin bir köşesini devamlı olarak meşgul ediyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

"Biraz yavaşlar mısın?" diye sorarken bunu yapma amacım yalnızca ortamdaki sessizlikten kurtulmaktı.

"Tabii.."

İbreye baktığımda hızı yavaş yavaş düşürdüğünü gördüm.

"Düğün tarihimiz..."

Elimi hızla havaya kaldırarak cümlesini tamamlamasını engelledim.

"Çok erken Bora. Daha sonra konuşuruz,olur mu?"

Evlenme teklifini kabul ettiğimde gözlerinin ışıldadığını görmüştüm. Bora.. Gerçekten değişmişti. Gerek duyguları,gerek kişiliği.. Aşık bir adam olmuştu. Aşık adam nasıl olurdu onu da tam bilmiyordum ama ağabeyim gibi olduğunu düşünüyordum. O Simge'ye nasıl bakıyorsa Bora'da bana öyle bakıyordu ve bu biraz garip,aynı zamanda da yabancısı olduğum bir durumdu.

"Sen nasıl istiyorsan öyle olsun sevgilim," derken ses tonundan biraz da olsa alındığını anlayabilmiştim. Lakin,şimdi yapabileceğim bir şey yoktu. Ne diyebilirdim ki? Her şey,benim için de son derece yeniyken Bora'yı düşünemiyordum.

"Azra abla çok sevinecek.." Bakışlarımı ona çevirerek sözünü aklımda irdelemeye başladım. Bunu söyleme amacını anlayamamıştım. Yola diktiği bakışlarını birkaç saniyeliğine ayırarak bana baktıktan sonra hemen yola döndü ve konuşmaya başladı.

CENNETİMWhere stories live. Discover now