Özel şeyler|

3.3K 140 102
                                    

Selaaaaaaam! Buraya yazmayı o kadaaaar çok özledim ki. Neyse şimdi ben notlarımı temizlerken Umut için yazdığım birkaç taslağı gördüm. Ama bölümle alakasız olduğunu düşünüp bölüme eklememişim. Onları gördüm biraz önce, silecektim sonra düşündüm kiii sizlerle paylaşıp öyle sileyim. Dizilerin kamera arkası veya silinen sahneleri gibi bi şey oldu mdkfkdkekdk Hem özlemişsinizdir diye de düşündüm. 😍

———

Teğmen ve yüzbaşı arasında bi diyalog yazmışım. Kıskanç teğmennn 😁

"Yakışıklı çocukmuş." İşittiğim kelimeler gerçek dünyaya ait değilmiş gibi geliyordu. Doğru duymadığımı teyit etmek için Yüzbaşına dönerek anlamadığımı belirttim. "Efendim?"

"Güzel çocukmuş, dedim. Görmedin mi gözlerini nasıl da içi gülüyor. Aradığım bakışlar bunlar Teğmen. Boşa hırsla bakan gözler değil." Beni kast ediyordu yüzbaşı, boş bakışlar derken. O halde güzel bakışlara ve güzel gözlere sahip olan da Umut'tu.

Bazı kelimeleri algıladı kulaklarım fakat bazılarını beynime ulaşamadan zihnimde öldürdüm. O gözleri benden başka fark eden biri vardı. Ve onun yüzünü güzel bulan birisi daha.

Alayla güldüm. Gülüşüm kahkahaya dönüşürken yüzbaşının manasız bakışları üzerimde geziniyordu. Aslında sinirimi gülerek atmaya çalışıyordum. Öyle bir öfkeydi ki içimdeki az önce yaşadığım bunun yanında bir hiçti. 'Güzel çocukmuş.' da ne demekti?

——-

Seni bir saniye daha fazla görebilmek için bıraktım her şeyi, düştüm peşine. Nereye gidersen takip etmeye çalışıyordum. Sense beni görmemek için ayrı bir çaba sarf edip, kaçıyor gibiydin. Söylesene Umut, sana olan özlemim bitmesin diye bilerek mi yapıyorsun?

Teğmen itiraf ettikten sonra Umut ondan uzaklaşacaktı ama öyle olmadı elbette. 😁 Bu da öyle şeyler yazdığım zamanlardan depresyondaymışım herhalde ayırmaya çok meraklıydım onları 😏

——-

Teğmen İngiltere'ye gittiği zaman özlemiş... ama bu kısmı alakalı olup da koyamamıştım bölüme 😬😬

Birkaç gün onu göremediğim için böyle özlemle yanıyorken ömür boyu görememek küllere çevirip tükecekti galiba beni.

——-

Değişiyordu bazı şeyler. Ben değişiyordum, etrafta olan biten şeyler değişiyordu. En önemlisi de sevdiğim adamın bana karşı tavırları değişiyordu. Bakışları değişmeye başlamıştı mesela. İfadesiz veyahut kırgın bakmıyordu. Bir mana çıkaramadığım şekilde değil de derin ve yüreğimi sızlatacak şekilde bakıyordu. Onun bakışlarındaki değişim beni tedirgin etse de bir yandan da mutlu ediyordu. Gözlerin, kalpteki duyguları yansıttığı söylenirdi. Ben de onun bakışlarından güç alarak kalbime ektiği umut tohumlarını yeşertiyordum.

——-

Umut'un bacağı sakatlandığında yazmıştım ama sonra saçma gelip eklememiştim bölüme dnjdjdnskdk Umutcukk demez öyle şeyler edepli o.

"Bir ceylan gibi sekiyorsun doktor." dedim haline gülerken. Omzuma tutunmuş adeta zıplayarak ilerliyorduk.

"O ceylan bir yerlerinize boynuzunu sokar umarım teğmen."

——-

Çocukluğumdan bu yana hiç arkadaşa sahip olmamıştım. Babamın asker olmasından dolayı disiplinle yetişmiş, onu kendime örnek alarak ben de asker olmayı istemiştim. Tek gayem asker olmaktı. Ne bir arkadaşım ne de bir sevgilim yok diye üzülmemiştim. Gerekli de bulmamıştım. Şimdi ise öyle bir duyguydu ki içimdeki tarif etmem çok güçtü. Arkadaşa sahip olmayışımdan dolayı başlarda arkadaşça sevgi olarak beynimi bulandırdığım duygu şimdi aşktan daha öte bir mana kazanmıştı. Kazanmıştı kazanmasına lakin beni huzursuz eden bir şey vardı: Sevdiğim adamın bana karşı net olmayan davranışları.

——-

İlk itirafı böyle düşünmüştüm ama yayınladığımda yer alan daha güzel 🤗 kavuşturmak istemiyormuşum bunları galiba 😬😏

"Ellerimin güzel olduğunu söylemiştin doktor. Sen de gözlerinin nasıl güzel baktığının farkında mısın?" Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Gergin bir şekilde gülümsedi. Fakat herhangi bir cevap vermedi.

"Ben, o gözleri her gece rüyamda görüyorum Umut. Bana sevgiyle bakıyor. Güzel bulduğun ellerim, bir başka güzel elleri tutmak istiyor Umut. Kalbim ise. O çok yoruluyor." Cesaretim yoktu başımı kaldırıp bakmaya. Sadece onun kuracağı cümlelerden sonra bakacaktım yüzüne.

"Ellerinizi sevgiyle tutmamı mı istiyorsun, teğmen?" Yanağımdan çeneme ulaşan ıslaklıkla gözyaşımı silerken hangi ara ağladığımın bile farkında değildim. Başımı salladım usulca.

"İstiyorum. Lakin tutmasan da olur. Ellerimi tutabilme ihtimalini sevdim ben. Şimdi tutarsan aşka düşerim."

——-

Bana cevap veriyordu, atışıyorduk ve birbirime karşı pek de kibar sayılmazdık. Bunun nedenini benim İngiliz askeri olmama bağlasam da o yalnızca bana karşı böyle değildi. Çoğu insan gibi istemiyordu savaşı, kan görmeye tahammül edemiyordu. Özlem duyuyordu. Genç olmasına rağmen ölümü bekliyordu belki de. Öfkeliydi, hırçındı lakin bana karşı değil, tüm dünyaya karşıydı.

——

Herhangi bir insanı öldürmüş olmam bir yana Umut'un en yakın dostunu öldürmüş olmam onunla yakınlaşma ihtimalimi silip götürüyordu. Bakışlarımızın buluşmadığı her bir saniye cehennem gibi gelirken onunla tamamen uzak kalmak algılayamadığım bir boyuta ulaşacaktı demek ki. Arkadaş olarak görmeye başladığım lakin arkadaşlıktan tamamen farklı bir boyut kazanan sevgim ne ara bu kadar büyümüştü hiçbir fikrim yoktu. Tek düşüncem, hayatım boyunca hissettiğim en doğru duygunun bu olduğu yönündeydi.

——-

Şu fotoğrafı gördüğüm an aklımdan geçen Thomas, Umuta bu şekilde evlenme teklifi etsin idi. Öyle olamadı... Bence daha güzeli oldu 🤷‍♀️

 Bence daha güzeli oldu 🤷‍♀️

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

——-

Diyeceklerim bu kadaaaar. Böyle bi şey atmak hatta buraya bölüm atmak yoktu aklımda ama tesadüf mü işaret mi her neyse karşıma çıktı. Özlemişim sizleri. 💞 Daha bir şey atmayacağım.

Kendinize iyi bakın, dikkat edin.

🏳️‍🌈❤️🧡💛💚💙💜🖤

~melemeeeeen~

UMUT |bxb|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora