-17- Milk Jam

16K 1.8K 1.2K
                                    

⚠️⚠️-17. Bölüm-⚠️⚠️

<<Ego'nun şerefine bol jhoooooooooooopelu
jihope sahneleri de içerir>>

JEONGGUK'UN KARAKTERİNE VE DAVRANIŞLARINA DAİR; bazı yorumlarınızı okudum. Söylemek istediğim bir detay var ki, insan davranışlarının arkasından yatan psikolojik sebepleri, geçmiş travmaları, kişinin bazen yaşadıkları yüzünden haklı nedenlere sahip olması ve
Tüm o tepkilerini yaratan asıl şeyin, o bireyin kendi hayatında karşılaştığı şartlara bağlı olarak geliştiğini de
es geçmeyelim.

Bu yüzden bu bölümde,
Jeon'u anlamanız için derinlemesine bir iç tahlil sundum sizlere,
Umarım kafanızda oluşan soru işaretlerine böylece cevap bulursunuz armii yorobuuun ehe ^^

↘️Not: İki ship arasındaki zaman farkıyla oynanmıştır.

~Keyifli okumalar~

🍷🍷🍷

...

Patron, masanın üstünde ne var ne yok kolunu geçirdiği gibi hepsini yere fırlatmış, kırılan eşyaların gümbürtüyle çıkardığı ses ise diğerini bir anlığına ürkütmüştü.

"Ne demek irtibatı kaybettik?!!"

Sinirle eli kendi sarı saçlarına daldığında, gerçekleşmesinin beklenmesi mümkün olmayan bu olay ile asabı iyice bozulmuştu onun.

"Bana bu konuda hiçbir sorun çıkmayacağını söylemiştin, çalışmalarına güvenin buraya kadar mıydı?!"

İşte Patronundan yediği bu hakaretle sıktığı yumruğundan güç alan diğer adamsa bunu kendine yedirecek gibi görünmüyordu.

"Bu." Dedi sakinliğini korumaya çalışarak.

"Bu, benimle alakası olan bir durum değildi, gelişen komplikasyonlar tamamen projenin kendi içsel çabaları ve zorlanan frekanslarıyla ilgili. Yani tamamen beklenmedik ve hesap dışı."

Dalga geçer bir saniyelik gülüş ona yanıt olarak geldiğinde, sabrı zorlanıyordu görece kısa olanın.

"Beklenmedik durumlar için önlem alacak B ve C planların yoksa, sen kendine neden bilimadamı diyorsun ki?"

"Haksızlık ediyorsunuz, benim oluşturduğum düzenek daha iyi övgüleri hakediyor ve bu aşağılamaları daha fazla dinlemeyeceğim." Demişti boyun eğecek biri olmadığını kanıtlar gibi.

Ardındansa patronuna arkasını dönüp, bunaldığı bu ortamdan çıkmak üzereyken kolunu saran el ile yolu kesilmiş, omzunun üzerinden daha birkaç gün önce seviştiği o adamın, tanıyamadığı ifadesiyle yüz yüze geldiğinde, kapıyla onun arasında sıkışıp kalmıştı bedeni.

"Bay Kim..." dedi patronu, gözlerinde savaşın çanlarının ateşi beliriyor gibiydi.

"Kaybetmeyi sevmem ve..." elinin tersi, odadan cıkmak üzereyken durdurduğu adamın yanağına ulaşıp usulca okşamış, psikopat bir edayla dudaklarını onunkilere yaklaştırmıştı.

"Pes etmeyi aklından bile geçirme. Benimle iş birliği yapmak zorundasın. Birbirimize muhtacız, bunu unutma." diye tamamlamıştı kelimelerini, bir yandan da ılık nefesi iri dudaklara kirli bir kalkan gibi ulaşıp erimişti.

Internity を Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin