21

66 16 48
                                    

O gün çalıştığım yerde bilmediğim bir numara beni aradığında çok şaşırmadım değil.Normal şartlarda kayıtlı olmayan numaralara cevap vermiyordum.Nedense bu numaraya hemen cevap verdim.Karşıdaki ses Yasin KARATAŞ'ın annesi olduğunu söyleyince çok şaşırdım.Yirmi gün kadar oldu Yasin ile tanışalı.Ailesinden hiç bahsetmemişti.Onun için çok pür dikkat dinledim.Yasin'e ulaşamadıklarını söyleyince içim ciz etti.Oysa iki gün önce heykelde sohbet etmiştik.İsa dayı ila Hacı Lokman Birlik'in hikayesini konuşacaklardı. Anlatıklarımızı tek tek basına açıklayacaktı.Son görevi olarak bu hikayeyi de dinleyip öyle İstanbul'a dönecekti.
Zarife Hanım telefonu kapatır kapatmaz bende Yasin'i telefondan aradım ama ulaşmadım.Hemen soluğu İsa sayılarda buldum.İsa dayı da"Git dediğin gün heykele gittim ama Yasin o gün hiç gelmedi.Akşama kadar bekledim orada Yasin'i göremedim.Neyse belki işi çıkmıştı gelemedi deyip kalktım."değince.Yasin'in başına bir şeylerin geldiğini anladım.Oradan hemen mahallelerinde hendek ve barikat olan aynı zamanda gençlikle arası iyi olan bir kaç arkadaşla irtibata geçtim.Böyle birinin onların elinde olup olmadığını öğrenip bana dönmelerini rica ettim.Bu söylediklerim kişilere daha önce iyiliğım dokunduğu için beni kırmayacaklarını biliyordum.İlk gün hiç birinden ses gelmedi.
Bu arada Zarife Hanım ile diğerleri otele gelmişlerdi.Yanlarına gittiğimde daha Yasin'den bir haber alamamıştım.Adamlarıma güvenim sonsuz olduğu için o gün Zarife hanıma kesinikle oğlunu bulacağız sözünü verdim.
Üçüncü gün sonunda o arkadaşlardan Berzan :"Galiba öyle biri gençliğin elinde var"dedi."Ama teyit etmem için bizzat o mahalleye gitmem gerek."dedi.
Berzan,gençlikle arası iyi olan hatta bir kardeşi bizzat gençlik içinde aktif çalıyor.En başta onların mahalelerinde hendek ve barikatlar oluşturuldu.Hiç bir işi olmayan diğer gençler gibi nerde gece orada sabah olan biri.Babaları maden ocaklarında emekli olan bir işçi .Baba elline bakan diğer işsiz Şırnaklı gençlerden sıradan biri.
Bir gün sonra akşam saat 23.00'te telefonum çaldı.Gene o Berzandı:
"Efendim"
"Serhat bahsetiğin kişidir gençliğin elindeki"
"Gerçekten mi? "
"Evet"
"Peki durumu nasıl?"
"İlk gün biraz hırpalamışlar ama şuan durumu iyi"
"Anladım.Neden tutukladılarını öğrendin mi? Ne zaman bırakacaklar? Bırakmaları gerek değil mi? Çünkü onun kimseye zararı dokunmadı.Hatta Şırnak'a faydası dokunacak.O sadece Şırnak'ta yaşananları öğrenmek isteyen bir gazeteci.Ve bir Şırnaklıdan daha çok Şırnak'ta yaşayan acıları kafaya takmış gibi.
"Serhat söylediklerine göre bundan şüphelendikleri için tutuklanmışlar.Şırnak'tan sorumlu heval Koçer bizzat gelmiş onunla görüşmüş. not defterini almış incelemeden sonra seni bir iki gün içinde serbest bırakacağız demiş, "
"Ee neden şuana kadar serbest bırakmamışlar peki."
" Haval Koçer oradan çıkar çıkmaz silopi'ye gitmek zorunda kalmış.Not defteri de onunla birlikte gitmiş.Daha dönmemiş onu bekliyorlarmış."
"Anladım Havel Koçer'in yerine bakan biri yok mu Şırnak'ta, serbest bıraksınlar, inan o benden senden daha masum."
"Serhat onu bilemem.Onların söylediklerini aktarıyorum sana"dedi.
Bir sessizlik kapladı içimi.Yasin şuan Şırnak'ta ve ben bir şeyler yapamıyorum.O daha buradayken kurtarmamız gerek onu.Yarın ilk işim daha etkili olacak kişilerle iletişime geçmek.Yasin'in durumu Haval koçer'e bağlı olmaması gerek. Öbür gün bizzat ben belediye ye gittim.Belediyede onlara söz geçirecek birileri olduğunu duymuştum daha önce.Onun için Belediye başkanıyla görüştüm.Ama kendisi bana:"Böyle bir yetkilerin olmadığını dile getirdi.Ne yapacağımı bilemedim.Bu umut kapısı da tükenmişti.Ben bizzat kendim barikat ve hendeklerin olduğu o mahalleye gittip gençlik ya da gerilla ila görüşmek istedim.Ama hiç bir muhabbetimiz olmadığı için çekindim.Bu hendek olayları başlayalı hendek ve barikat kurulan yerlere hiç gitmedim.Hatta yolumu hep o taraflardan çevirdim.Bilmiyorum nedense bir korku vardı onlara karşı.Şimdi gitsem, desem böyle bir kişi var elinizde, masum biri, onu bırakın desem de herhalde kimse beni dinlemez.Onun için onlarla araları iyi olan birini veya birilerini bulmam lazım.
Sözü geçerli birini nasıl bulacağım düşüncesine kapılmıştım.Bir ara gene telefonum çaldı.Gene Berzandı.Bana ne yaptığını sordu."Hiç bir şey yapamadımı"söyledim.Sonra bana,
"İstersen seni Halit amca ile görüştürelim."
"Halit amca kim tanımam ki?"
"Halit amca o mahallenin sivil sorumlusu,mahalle meclisin başkanı."
"O da ne bundan hiç haberim yoktu."
"Haberin oldu işte barikatları kurulduğu her mahallede bir mahalle meclisi oluyor.Ve o mahallenin de bir başkanı oluyor gerçekten haberin yok mu?"
"Yok vala.Neyse etkili olacak mı sence?"
"Evet .Mahalle meclisin sözünü dinliyorlar genelde."
"Tamam o zaman yarın Halit amca kimse beni onunla görüştür.Bu çocuğu ellerinden almamız gerek.Çünkü o gerçekten masum."
"Tamam ben yarın seni arayacam"
Öğlen oldu daha kimse beni aramadı.İkindiye doğru Berzan beni aradı.On dakika sonra yanlarındaydım.Arkadaş beni Halit amca ile tanıştırdı.Beni iyice meth etti yanında.
Sonra durumu a'dan z' ye kadar ona da anlatım,"İnşallah Yasin'i kurtaracağız."dedi.
Bu arada her gelişmeyi Zarife hanıma aktarıyorum.Zaten aramadığı gün olmuyor.Hatta bazı günlerde iki üç defa da aradığı oluyor.Anne yüreği ne yapsın ki.
Halit amca ile görüştüğümüz günden üç gün sonra konuştuğum Berzan aradı.
"Serhat seninle hemen yüz yüze görüşmemiz gerek" dedi.Telefonu kapatı.Bir heyecan bastı beni kesin Yasin'i bırakacaklar onun için bu arkadaş yüz yüze görüşmek istedi.Daha önce hiç böyle yapmazdı.Her gelişmeyi telefonda aktarmayı tercih ediyordu.Onun için çok önemli bir gelişme oldu inşallah Yasin'i bırakacaklar diye geçirdim içimden.Yanına vardığımda,
"Serhat Halit amca onlarla görüşmüş,haval Koçer'in götürdüğü not defterinde çok önemli şeyler varmış.O not defteri ya da Heval Koçer gelmediği sürece Yasin'i bırakmaları imkansızmış.İşin kötü yanı bu şartlar onu Şırnak'ta tutamazlarmış.Halit amca girişimlerde bulunmuş heval Koçere ulaşmak için ama heval Koçer Silopi'de yasaklı mahallerden birinde masur kalmış.Polisler mahalleyi çembere almış haber salmak imkansız, kurtulmaları da çok zormuş.Onun için Yasin'i değil bırakmaları yarın ya da öbür gün Şırnak'tan çıkartacaklarmış heval Koçer'den haber gelinceye kadar."dedi.
Bu haber çok kötü oldu.Zarife Hanıma bu durumu nasıl anlatacağımı bilemem ki.Anlatmam ki.Berzan'dan beni o mahalleye götürüp Yasin'le görüşmesini istedim.Bunun imkansız olduğunu ama her anından haberdar edeceğine söz verdi.
Bir gün sonra Berzan'la buluştuğunda Yasin'i dün gece Şırnak'tan çıkardıklarını söyledi.Ama merak etmesin çok uzaklara götürmezler.Burda çatışmalar başladığı için can güvenliği için şehirden çıkartıklarını heval Koçer den bir haber gelir gelmez ya da not defteri ellerine geçerse duruma göre hemen bırakacaklarını söyledi.
O günden sonra Berzan'la her gün görüşüyorduk.Berzan'dan aldığım haberlere göre Zarife hanıma bilgi veriyordum.Beş gün geçti heval koçer'den haber yok .On gün geçti gene yok...
Silopi'de çatışmalar yoğunlaşmişti.Mahallerle tank top bombordumanın altında kalmıştı.Kaçabilen siviller kaçmış,kaçamayan siviller bir bir ölüyordu.Çatışan devlet ve PKK güçlerin ölen kişi sayısı saymak neredeyse imkansız.Bu durumda heval Koçer'in kurtulması da imkansız diye geçirdim içimden.Böyle bir ay geçti.Zarife hanım artık benim söylediklerime de inanmamaya başladı doğal olarak."Ben artık dayanamıyorum Serhat oğlum geleceğim ya bende orada ölecem ya da Yasin'imi alacağım "diyordu.Hangi kapıyı çalsam bin türlü yalanla beni çeviriyor.Şuan sadece senden gelen haberler tek yüreğimi biraz olsun serinletiyor oğlum,"diyordu.
Zarife Hanım her gün en az iki üç defa arıyordu.Bir gün böyle telefonda konuşurken telefonum çaldığını gördüm.Baktım ekranda "Berzan"yazılıyordu.Kaç aydır Berzan beni hiç aramamıstı.Çünkü her gün aynı saatte aynı yerde Yasin'in durumunu konuşmak için buluşuyorduk.Hemen Zarife hanıma ,"Bir saniye kapatmam gerek hemen dönerim ."dedim.Hiç itiraz etmedi."Tamam"dedi.Hemen Berzan'ı aradım.
"Berzan kardeşim buyrun beni aradın"
"Evet Serhat seni aradım çünkü müjdeyi vermek istedim.Haval koçer sağ salim Silopi'den çıkmış.Yasin'in masum olduğunu söylemiş.Not defteri de hala yanindaymiş şuan Şırnak'taymış.Diğerlerine Yasin'i bırakma talimatını vermiş.Ailesi gelince de onlardan özür dilenmesi gerektiğini dile getirmiş.Ama Şırnak'ta başlamak üzere olan yasaktan dolayı götürdükleri yere haber salmak biraz gecikebilirmiş.Şuan not defteri bende haval koçer gençliğe vermiş akrabasına verin diye.Gençlikte beni bildikleri için hemen çağırdılar verdiler defteri.Serbest kalacağı günü de haber verecekler bana."
"Bu harika bir haber .Nerdesin hemen yanına gelip not defterini almak istiyorum."
"Heykelde çay içiyorum"dedi.Telefonu kapatır kapatmaz Zarife hanımı aradım.
"Efendim, Serhat oğlum"
"Zarife Hanım çabalarımız sonuç verdi.Yasin'i on gün içinde serbest bırakıyorlar"
"Gerçekten mi? İnanamıyorum,demek ki beslediğim umut boşa gitmedi.Durumu nasılmış Serhat? "
Evet gerçek.Not defterini yanından götüren kişi sağ salim çıktı Silopi'den.Ve Yasin'in masum olduğunu ,neden bu kadar tutuklu tutulduğunu söylemiş.Derhal serbest bırakılmasını istemiş.Hatta ailesinden özür dilenmesini istemiş."
"Peki tam olarak ne zaman serbest bırakacaklar bilgi var mı?"
"On gün bilemedin on beş gün içinde saerbest bırakacaklar.Şırnak'ta yasak başlamak üzere onun için bu kadar sürebilir,yoksa daha erken serbest bırakacaklarmış."
"Serhat oğlum ne yapsam hakkını ödeyemem.Çok uğraştın Yasin için.Ben hemen yola çıkacam Siirt'e gelecem.Belki daha erken bırakırlar.Maden orada yasak başlayacak orayaya gelmeyim.Sen gelişmelerden haberdar edersin."
"Tamam.Keşke daha erken bıraktırabilseydik.Ama elimden ancak takip etmek geldi inan.O da eş dost sayesinde."
"Anlıyorum "
Zarife Hanım Yasin için hiç umudu yittirmedi.Allah'ın her günü aradı beni.Ve her gün umudu biraz daha artıyordu.Bir anne yüreği bu kadar mı çocuğu için çarpar.Bazen düşünüyordum bu çatışmalarda evlatlarını kaybedenler nasıl bir ruh halindedir.İçim yanıyordu.Yasin'i kurtarmak için daha çok hevesle çabalıyorum.
16 Mart 2016'da Şırnak merkezde de yasak başladı.Tüm Şırnak'ın ileri gelenlerin çabası sonuç vermedi.Cizre'yi, Silopi'yi ,Sur'u ,Nuseybin'i örnek gösterdikleri halde örgüt Şırnak'tan çıkmaya ikna olmadı.Devlet kanadı eğer çıkarsanız kolaylık sağlarız demelerine rahmen, örgüt Kandilden emir gelmedikçe cıkmayiz dediler.Diğer yerler gibi Şırnak halkı da dağıldılar her bir yere.Yakın köylerde akrabası olan köylere,olmayanlarda mersin,Silopi,Mardin, Siirt,Batman gibi yerlere dağıldılar.
Bende İdil'de akrabalarımın yanına gittim.Berzan ise Kumçatı'da bir ev kiralamışlar orada kaldılar. Berzan'la iletişim halindeydik.Yasakın başladığı 20 gününde Berzan beni aradı"Yarın Yasın'i Serbest bırakacaklar.Besta Derelerde bir mezarlık var ordan alabilirler Yasin'i dedi.Bende Siirt'e olan Zarife hanımı aradım.Sevinçini anlatamam şimdi ama o ile Bager" sabahın ilk ışıklarında yola çıkacağız" dediler. Sabah oldu Bende idil'den arabamla Kumçatı'dan Berzan'ı aldım Şırnak'ın Beste Derelere giden yolda bekledik.Ben buraları tam bilmiyordum lakin Berzan avucunun içi gibi biliyordu.Saat 10 gibi onlarda yanımızdaydılar...Daha önce hiç gitmediğim bir yere doğru yol aldık...

🤨Uzun bir süre sonra yeni ve uzun bir bölümle geldim...Hikayenin sonuna yaklaştık...Hikayenin geneli hakkında samimi düşüncelerinizi açıklarsanız sevinirim.Vota ve yorumsuz geçmeseniz makbule geçer.🤨

GÜNEŞ DOĞUDAN DOĞAR; AMA BİZİ ES GEÇER!Where stories live. Discover now