İhtiyacım Var...

565 30 1
                                    

"Bu odayı neden temizliyoruz hala anlamadım." Hermione sinirle kızıl çocuğa baktı. Sürekli mızmızlanıyordu.
"Burada yatacaksınız Ron neyini anlamadın!" Harry ikilinin tartışmasını umursamadan Sirius'un odasını toparlamaya çalışıyordu. Ron Hermione'ye sıkıntıyla baktı.
"Salonda gayet rahat uyuyabiliriz." Bunun üzerine Hermione gözlerini devirdi.
"Pekala Ron istemiyorsan git salona dinlen!" En biraz daha kapının orada dursa da içeriye girip onlara yardım etmeye başladı. Odada her yer dağınıktı. Harry buna anlam veremiyordu. Yoldaşlık burayı kesinlikle böyle bırakmazdı. Bütün eşyalar yerlere saçılmıştı. Sanki biri buraya gelip değerli eşyaları almış, gerisini de böylece bırakmıştı. Harry yerdeki tozlanmış kitapları kaldırdı ve masaya koydu. Yeniden geri döndüğünde yerde bir kağıt olduğunu gördü. Onu alıp tam çöp poşetine atacakken üzerindeki yazı dikkatini çekti ; " Sevgili Patiayak, " Harry başını kaldırıp Ron ve Hermione'ye bakınca, onların derin bir temizlik içerisinde olduğunu gördü. Kesinlikle onu farketmezlerdi....

Sevgili Patiayak,
       Teşekkürler, teşekkürler, Harry'nin doğum günü armağanı için çok teşekkürler! Kesinlikle en sevdiği armağan oldu. Bir yaşında ve şimdiden oyuncak bir süpürge ile hızla geziniyor, kendinden öyle hoşnut bir hali vardı ki, sen de göresin diye zarfın içine bir resim koydum. Gerçi yerden ancak yarım metre kadar yükselebiliyor ama kediyi öldürmesine ramak kaldı ve Petunia'nın bana Noel'de gönderdiği korkunç bir vazoyu da parçaladı ( hiç şikayetim yok ). Tabii James bunu çok komik buldu, büyük bir Quidditch oyuncusu olacağını söylüyor, ancak bütün süsleri toplayıp kaldırmak zorunda kaldık, harekete geçince de gözümüzü ondan ayırmamaya özen gösteriyoruz.
       Çok sakin bir doğum günü çayı içtik, sadece biz ve bize karşı hep tatlı davranmış olan, Harry'ye bayılan ihtiyar Bathilda. Senin gelemediğine öyle üzüldük ki, ama Yoldaşlık her şeyden önce gelmeli ve zaten Harry de doğum günü olduğunu bilecek kadar büyük değil henüz! James burada kapalı kalmaktan biraz gerilmeye başladı, belli etmemeye çalışıyor ama ben anlıyorum - üstelik Görünmezlik Pelerini de hala Dumbledore'da, yani küçük gezintilere çıkma şansı yok hiç. Eğer ziyarete gelebilirsen, bu onun moralini öyle yükseltir ki. Geçen hafta sonu Kuyruk buradaydı, bana biraz canı sıkkınmış gibi geldi, ama herhalde McKinnon'ların haberindendir ; duyunca bütün akşam ağladım.
       Bathilda hemen hemen her gün uğruyor, büyüleyici bir ihtiyarcık, Dumbledore hakkında en şaşırtıcı hikayeleri anlatıyor - bilse memnun kalacağını sanmam! Aslında ne kadarına inanacağımı bilemiyorum, çünkü insana inanılmaz geliyor, Dumbledore'un
                                            ( Ölüm Yadigarları syf. 170-171 )

Mektup bitmişti... Gerisi kayıptı. Harry hırsla yerlere bakındı, toparlanan yerleri yeniden dağıttı. Mektubun gerisini istiyordu. Eğilip yatağın altına baktı. Tek bulabildiği bir resimdi. Bir yaşındaki Harry mutlu bir şekilde süpürgesiyle uçuyordu. Resmin arkasında bir ayak vardı... Babasının ayağı... Harry Sirius'un yatağına çöktü. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Hermione Harry'nin yanına geldi ve merakla baktı.
"Harry iyi misin?" Harry bakışlarını kaldırıp ona baktı, sonra yeniden mektuba... Annesi g harflerini tıpkı onun gibi yapıyordu. Farkında olmadan mektuptaki bütün g harflerini bulmuştu bile... Hermione Harry'nin elindeki mektubu nazikçe aldı. O sırada Harry elindeki resmi evirip çeviriyordu. Ron ise bu kargaşaya bir anlam vermeye çalışıyor gibiydi.
"Harry....." Diye fısıldadı Hermione ve Harry'nin yanına oturdu.
"Eh ben.... Ben sizi yalnız bırakayım. " Dedi Ron ve odanın kapısını kapattı. Harry kendini birden Hermione'nin omzunda buluvermişti. Gözyaşları gözlerinden istemsizce akıyordu. "Kuyruk buradaydı...." Bu cümle onu mahvetmişti.

Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin