Sectumsempra

1.1K 43 13
                                    

Harry ödevlerinin hepsini bitirdiğinde geriye yaslanarak güzelce esnedi... Eşyalarını toplayıp yatakhaneye çıktı ve gördüğü manzara karşısında apışıp kaldı. Her yer dağılmıştı Ron ise pencerenin önünde oturuyordu....

-Sen mi geldin Harry? Dedi Ron hülyalı bir ses tonuyla...

-Evet! Burada ne oldu? Dedi Harry eşyalarını sandığına yerleştirirken...

-Hiç! Sadece onu düşünüyorum... Dedi Ron

-Ron bana onu düşünmediğin bir an söyle! Dedi Harry yatağın üzerine oturarak...

-Sen neyden bahsediyorsun? Ben onu daha yeni sevmeye başladım... Dedi Ron kafasını yana yatırıp.

-Tamam, öyle olsun... Dedi Harry geçiştirircesine...

-Ah! Ama ne kadar güzel değil mi Harry? Dedi Ron ve ekledi, yumuşacık siyah saçları, ipek gibi ve gözleri ne kadar derin... Ne kadar güzel... Kahvenin ne güzel bir tonu...

Ne! Pansy'nin gözleri ne zamandan beri kahverengi olmuştu... Bu sırada Harry'nin dikkatini yerdeki kutu ve içindeki kartlarla kurabiyeler çekti... Şimdi anlamıştı ne olduğunu!

-Hadi kalk Ron! Gidiyoruz... Dedi Harry Ron'u kolundan tutup ayağa kaldırarak.

-Nereye! Yoksa sen onu tanıyor musun? Harry nolur beni Romilda ile tanıştır... Diye yalvardı Ron

-Tamam.. hadi gidelim! Dedi Harry. Birlikte zindanlara doğru yola koyuldular... Slugborn'un ofisinin önüne gelince kapıya birkaç kez vurdu Harry ve beklemeye başladı. Sonra içerden birkaç ayak sesi geldi ve Slugborn kapıyı açtı...

-Harry! Evlat bu saatte ne oldu? Dedi Slugborn şaşkın şaşkın bakarak...

-Profesör... Ron aşk iksiri aldı da... Dedi Harry. Ron bu sırada etrafı inceliyor, kendi kendine bir şeyler fısıldıyordu...

-Pekala pekala... Geçin içeri! Dedi Slugborn ve kenara çekildi. Harry Ron'la resmen dövüşerek onu içeri çekip koltuğa oturtturdu.

-Harry o buraya mı gelecek? Dedi Ron merakla etrafına bakarak

-Evet Ron! Sadece orada otur.. dedi Harry. Üstü başı Ron'u zapdetmeye çalışmaktan dağılmıştı...

-Al Harry bu panzehir, gerçi neden sen akıl edemedin anlamadım... Neyse, bizde şunları içelim. Dedi Slugborn

-Harry bu ne? Dedi Ron Harry'nin uzattığı içeceğe gözlerini dikmiş bakarak

-Bu seni sakinleştirmek için... Anlarsın ya! Dedi Slugborn tek gözünü kırparak.

Ron tek dikişte verilen panzehiri içti ve yüz ifadesi normale dönmeye başladı... Neden buradayım gibi şeyler fısıldarken Harry ve Slugborn ona bakıp gülüyordu... Harry bu neşeden yararlanmanın iyi olacağını düşündü...

-Profesör size bir soru sorabilir miyim? Dedi Harry

-Sor bakalım evlat! Sor! Dedi Slugborn neşeli bir şekilde kaymakbirasını yudumlarken...

-Ben kitap okurken bir terime rastladım.... Ve anlamını merak ettim, ama başka bir profesöre soramadım... Yanlış anlarlar diye... Acaba siz hortkuluk ne demek biliyor musunuz? Dedi Harry

Slugborn'un gülümsemesi birden soldu...

-Dumbledore sana anıyı izletti değil mi? Ama o anı doğru! Bir oynama yok! Şimdi arkadaşını da al ve yatakhanene git bakalım! Dedi Slugborn. Ateş püskürüyordu... Harry daha fazla üstelemeye cesaret edemedi ve yatakhanenin yolunu tuttu...

Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin