11.BÖLÜM: "Kelebek"

8.1K 672 229
                                    

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler
11.Bölüm: "Kelebek"

3.GÖZ

Yolculuğun düşündüğünden uzun olacağını anlayan kız, başını cama yaslayarak biraz kestirmişti. Gerçekten de pek konuşkan bir yol arkadaşı değildi Tutku.

Adenle birkaç kez yolculuk yapmıştı ve onun son ses açtığı müziğe kendisinin de eşlik ettiği düşünülürse... Tutkuyla gerçekten taban tabana zıtlardı.

Arabayı yeşilliklerin arasında, çitlerle sınırları çekilmiş otoparka park etti. Kemerini açarken, gözlerini yanındaki kızdan ayırmıyordu. Düzenli bir şekilde alıp verdiği nefesleri, uykuda olmasına rağmen çattığı kaşları, karnına çektiği dizlerinde birleştirdiği elleri... O elleri vücudunda gezerken daha çok seviyordu.

Yanağını parmağının tersiyle okşadı Alp, belli belirsiz. Kaşlarını daha da çattığında, elini hızla çekti, son anda yakalanmaktan kurtulmuştu.

Kahveleri geldikleri huzurlu ortamı taradı araba camının izin verdiği kadarıyla. Anında bacaklarını indirip, sırtını dikleştirdi. Telefonundaki mesaja cevap veren Alp'e baktı.

-Neredeyiz biz?" Cevap alamadığı gibi, gözleri ekrandan kendisine de çevrilmemişti. Onun bileğini tuttu genç kız. "Hey, sana diyorum?"

-Cennet, diyelim. Hadi." Arabadan inen adama, inanamaz gözlerle bakarken hemen kemerini açtı. Buraya kaç saatte gelmişlerdi bilmiyordu, hala havanın güneşli olmasına bakılırsa çok uzun sürmemişti yol. Ama uykunun getirdiği o yorucu ağırlık, saatler geçmiş hissi uyandırmıştı.

-Ah, pardon!" Arabasını kilitlerken kendisine çarpan kız, topukluları yüzünden geriye doğru sendelerken düşmemesi için onu tuttu Alp.

Uzun parmaklarını düşmemek için delikanlının omuzlarına batıran kız, ellerinin altındaki yapılı vücudun sahibine baktı. Masmavi gözlerinin üzerine ani sarsılmayla düşen uzun sarı kahküllerini başını geriye sallayarak ittirdi. Üzerinde ultra mini yazlık bir elbise vardı.

Ondan etkilenmeliydi.

Ama kendisine böyle bakan kadınlara, baktığı eski zamanlara kıyasla, şimdi ne hissediyordu?

Boşluk.

Başını istemsizce Tutku'ya doğru çevirdi. Dünyadaki herhangi bir adama kişilik özellikleri söylenmeden iki kadın da sunulsa, şüphesiz her adam kollarındaki sarışını seçerdi. Ama kendisi hariç.

Tanrı onu cezalandırmış olabilir miydi? Bir kadını, hem de kusursuza o kadar da yakın olmayan bir kadını, bu kadar çekici bulmakla, bu kadar delice istemekle lanetlenmiş olabilir miydi?

Kızın bakışlarında göremediği kıskançlık yüzünden bu durumu uzatmadı ve kollarını sarışın kızdan çekti.

-Önemli değil." Onu oracıkta bırakıp, küçük bungalov evler yerine orman yoluna doğru yürüyen adamı kaşlarını çatarak izledi Tutku. Kendisine attığı o bakış da neydi? Tepki vermesini mi beklemişti, yoksa bunu istemiş miydi? Birkaç adım atan Alp, peşinden gelmediğini fark edince döndü ona. Sarışın, hala ona bakıyordu. Ama onun gözlerinin hedefinde tek bir insan vardı. "Geliyor musun bebeğim?"

-Çantamı alayım." Arabanın kapılarını kilitlemişti, bu yüzden elini ondan açmasını ister gibi kapının koluna koydu Tutku.

-İhtiyacın olmayacak." Sinir bozucu genç, sınırına tabela çakılı ormana adımını atarken oflayarak peşinden geldi Tutku. Ellerini deri ceketinin cebine sokmuş büyük adımlarla yürüyordu, ama ona yetişmek için hızlı adımlar attı kız.

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin