Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)

37.BÖLÜM: "Misafir"

Multimedya: Kıvanç Alp Aksoy

Bu bölümler,

@7zynpsltn 🖤

@Damlaenyayla 🤍

@FethiyeKantar 💗

@ozdiyorki 💟

@muhtesemsila 💓

@arzu60600 ❤️

@CigdemBecet3 💙

@Duyguykn3 🧡

@Lavinia17_ 💖

Adlı okurlarıma ithaf edilmiştir. 🤍Diyecek bir şeyim yok, balsınız, en büyük keyfim oturup bölüm yorumlarınızı okumak ve gerçekten mutlu oluyorum. Teşekkür ederim çoook!

Yıldızlamayı yorumlamayı lütfen artık unutmayın. Eğer yorum ve yıldızlar diğer bölümler kadar olmazsa, bir daha duble bölüm güncellemesi yapmayacağım çünkü biraz sinir bozucu bu durum... Keyifli okumalar 💓

3.GÖZ

değil.

Tutku DEVRAN'dan.

Selin, elindeki güneş gözlüğünü tepesine takarken ona bir kez daha sorgulayıcı gözlerle baktım. Bizde kalalı daha iki üç gün olmuşken gitmesini beklemiyordum ama dediğine göre o, bir süre ailesiyle kalacağı için evde Özgürle ikisi olacaklardı ve Selin de bu yüzden ev bulana kadar onunla kalmayı istemişti.

Özgür, arabanın kornasına basarak geldiğini belli ederken camdan elini çıkarıp salladığında aynı şekilde karşılık verdim. Onlarla bu kadar iyi anlaşacağımı hiç düşünmemiştim çünkü ilk tanışmamızda hepimiz birbirimize yıkılmaz görünen önyargılarla bakmıştık. O gün, daha dün gibiydi.

-Çok teşekkür ederim tekrar, evini bana açtığın için." Söylediği cümle aramızda aniden filizlenen samimiyet düşünülürse çok gereksizdi. Evimi açmak, ne benim için sorun olmuştu ne de ailem için.

-Ne demek. Ne zaman ist..." Yanımıza aniden sıçrayan suyla ikimiz de irkilip biraz kenara kayarken, demir kapının arkasından görmeyi beklediğim kişiyi görmüş oldum.

Elbette bu ağabeyim Tuna'dan başkası olamazdı. Elinde tuttuğu su balonlarından biri yanımıza denk gelmiş, zeminde patlamıştı.

-Pardon kızlar! Gerçi iyi oldu, su gibi git gel Selin. Her zaman kapımız açık." Selin, onun bu sıcakkanlı davranışına karşı en içten tebessümünü yollarken dediğini onaylarcasına başımı salladım.

-Kesinlikle. Ne zaman istersen." Demir kapının üzerinden bize doğru gelmekte olan su balonunu havada kapıp, bu sefer ben o tarafa yollarken tam isabet ettirmiştim. Çünkü duyduğum sese bakılırsa,

-SİKTİR OHAAA BALON BUMERANGLI MIYDI LAN?!" Aras ağabeydi. Su balonu onda patlamış olmalıydı. Ağabeyim bahçe duvarına tırmanarak ona beklenmedik bir bordo bereli tadında saldırı yapmak üzere uzaklaşırken yeniden Selin'e döndüm.

Onlarla uğraşmak bazen çok zor oluyordu, özellikle ben bu kadar uyuşukken.

-Görüşürüz kuzum, ne zaman istersen yaz, ara." Bir an kararsız kalır gibi olsa da -o da benim gibi sarılmayı sevmiyordu- kollarını bana sardı ve kısa bir süre öyle kaldık. Geri çekildiğimizde ikimizin de yüzü oldukça asıktı.

Selin olduğu gibi biriydi, iniş çıkışları çok fazlaydı, sevdiğine çok iyi sevmediğine ise çok kötü davranırdı. Evdekiler onu çok sevmişti, özellikle Tuna, Kavin ve babam.