MERİUS [Marauders Era]

1.2

Bölüm sonu sorularını cevaplamayı unutmayın lütfen

❀✿❀

O günün akşamı Sirius, Mery'e çıkma teklifi etmiş, Mery ise düşüneceğini belirtmişti.

O gece ise ikisi de uyuyamamıştı. İkiside Mery'nin cevabını merak ediyordu. Mery evet demek istese de geleceği düşünüyordu. Ya geleceğe büyük zararlar verirse? Gelecekte Sirius Black kimse ile evlenmemiş, kimseye aşık olmamış bir genç olarak hayatını sürdürüyordu. Ama şimdi onlar çıkmaya başlarsa ne olacaktı?

Ne kadar Dumbledore ona geleceğin şimdiden değiştiğini belirtse de o hala geleceğin yolunda gittiğine ve bir hatasında yolunu değiştireceğine inanıyordu.

Aslında kalbi 'Evet' cevabı ile doluydu ve Mery erkekler yatakhanesini basıp Sirius'a bu cevabı vermemek için kendini zor tutuyordu. Beyni ise 'Hayır' de ya da suratına bakma o anlar diyordu. Gerçekten çok arada kalmıştı. Birinin fikrini almazsa aklını kaybedecekti ama bu durumunu Dumbledore dışında kimseye de anlatmamıştı. Nasıl anlatacaktı ki? 'Ben sizin hayatınızı okudum ve geleceğinizi biliyorum, şimdi Sirius'un teklifini kabul edersem geleceğinizi değiştirmiş olurum diye korkuyorum ne yapmalıyım' mı?

Tabiki hayır. Dumbledore'a anlatsa Dumbledore onun bu aptal aşk işleri ile ilgilenmeyecek kadar meşguldü. Adama ne diyecekti ki zaten?

Çok büyük bir çıkmazdaydı ve elindeki haritasını da kaybetmişti. Ya birçok hata yapacak ve yolu öyle bulacaktı ya da olduğu yerde kalıp birinin onu kurtarmasını bekleyecekti.

Bu şekilde düşündüğünde mantığı da git ve yolu ara diyordu. Sen bir Gryffindorsun ve yaptıklarınla binanı gururlandır.

Mery doğruyu yanlışlarla öğrenmeyi daha etkili bulsa da buradaki bir yanlışı binlerce insanın ölümü demekti. Ve o bunu göze alabilir miydi? Bilmiyordu.

❀✿❀

Ertesi sabah Mery büyük bir baş ağrısı ile uyandı. Tüm gece uyumayıp derslere 2 saat kala uyumanın cezasını çekiyordu. Uyandığında kahvaltı çoktan sona ermişti. Acele ile cüppesini giyip. Ortak salona indi. Ders çoktan başlamış olmalıydı. Dersleri Profesör Mcgonagall ile olduğu için çok sorun olacağını sanmıyordu ama yine de Mcgonagall katı biriydi ve elbette bir ceza alacaktı. Fazla ağır bir şey olmamasını dileyerek kapıyı çaldı. Gir komutu ile yavaşça kapıyı açtı.

"Çok özür dilerim Profesör Mcgonagall. Dün biraz geç uyumuştum. Bir daha olmayacak efendim."

"Özrünüzü kabul ediyorum Bayan Styles lütfen bir daha olmasın. Ders bitiminde yanıma gelin ve cezanızı konuşalım. Şimdi yerinize geçebilirsiniz"

Mery içinden onu uyandırmayan arkadaşlarına lanetler sayarak ikinci sıradaki Olivia'nın yanına geçti. Oturur oturmaz arkadaşına hesap sormayı da ihmal etmemişti.

"Ya sen beni niye uyandırmıyorsun? Hiç mi merak etmedin bu kız nerede? Ne yapıyor? Öldü mü kaldı mı?" sesinin gitgide arttığını fark ettiğinde susarak etrafına bakındı ama arka sırada onları dinleyen Damien ve Luis dışında kimse onlara bakmıyordu.

"Ya hemen ne kızıyorsun? Geldim yanına çağırdım seni, beni lanetlemekle tehdit ettin bende canım senin uyanmamandan daha kıymetlidir diye derse geldim."

Mery bunları yaptığını hatırlamıyordu. Bir ara Olivia'nın yanına geldiğini anımsıyordu ama ona sadece bir rüya gibi gelmişti. Suç tamamı ile ondaydı. Başkalarını suçlayarak kurtulamazdı. Cezası neyse çekecekti. Ama Profesör Mcgonagall bu onun ilk hatası olduğu için çok ağır bir ceza vermeyi de düşünmüyordu zaten. Eğer devamı gelirse o zaman daha kapsamlı ve ağır bir ceza verirdi.

Ders bitiminde Mery ne kadar ayakları geri geri gitse de Mcgonagall'ın yanına gitmişti.

"Evet... Bayan Styles. Bu sizin ilk hatanız olduğu için şu anlık sizden sadece dersler bittiğinde buraya gelip sınıfı toparlamanızı istiyorum. Bir problem var mı?"

Mcgonagall elbette böyle söylüyordu ama bir sorun olsa da yine aynı cezayı verirdi. Mery uzatmamaya karar vererek yanıtladı.

" Yok efendim, izninizle."

Diğer derslere zamanında yetişmişti ve günü sorunsuz geçmişti. Bunda bugün Sirius'u görmemesi de etkili olmuştu tabi. [YN:Şimdi diyeceksiniz nasıl Sirius'u görmedi? Öğrencilerin dersleri 6.sınıfta, aldıkları SBD'lere ve isteklerine göre değişir. Bende bu kurguda bu güne ikisinin ortak dersini koymadım o kadar.]

Dersler bittiğinde ilk önce ortak salona dönmüş eşyalarını burakıp üstünü değişmişti. Ardından hızlı adımlarla tablodan çıktı ve Biçim Değiştirme sınıfına doğru yol aldı. Sınıfa girdiğinde bu kadar kısa sürede sınıfın bu kadar dağılmasına hayret etmişti.

Mcgonagall ona sınıfı asa ile toplama demediği içün aklından bir anlığına asası ile toplamak gelse de bunu istememiş kendisi toplamaya başlamıştı. El çabukluğu ile kısa sürede temizliği yarılamıştı ama dışarıdan gelen ayak sesleri ve gülüşmeler dikkatini çekmişti ki yaptığı işi bıraktı. Yavaşça kapıya ilerledi ve dışarıdan belli olmayacak şekilde açtı.

Gördüğü şey ile cisimlenmeyi öğrenmiş olmayı ve hemen şimdi burada Hogwarts'ın sınırlamasına rağmen cisimlenmek istemişti.

Çapulcular gülüşerek buraya geliyordu! Ve bu tarafta bu saatte açık olan tek yer Biçim Değiştirme sınıfıydı. Mery hemen işine geri dönmeyi ve sanki onları fark etmemiş gibi yapmayı düşünse de Çapulcular içeri girdiklerinde onu fark etmeyecek miydi? Belki de onu görünce geri çıkarlardı. Kimi kandırıyordu ki? Çapulcular onu görürse çıkmaz ve yanına gelir onunla konuşurdu. Bu ise şuanlık isteyeceği bir şey değildi. Hem neden buraya gelmişlerdi ki? Bir mucize olmasını ve onların sadece bu koridordan geçip gitmesini diledi. Elbette Sirius'dan kaçamazdı ama yine de bu işi olabildiğince ertelemek istiyordu. Hala bir karara varmış değildi.

Verdiği kararda ise önceliği 'Çoğunluğun İyiliği' olacaktı.

❀✿❀

Eeee sizce Mery'nin Grindelwald'ın fikrini benimsemesi ardında neleri getirecek?

Bölüm hakkında fikirleriniz neler?

Ve son olarak kesinlikle cevaplamanızı istediğim soru:
Sizce Mery ne yapmalı? Nasıl bir karar vermeli?