0.2

3.9K 237 234
                                    

  Mery dün gece hiç uyumamanın cezasını çekiyordu'aslında heyecandan uyuyamamıştı'.

İşin kötü tarafı ailesi de alarmları duymamış olacak ki kimse onu uyandırmamıştı ve yarım saat sonra Hogwarts treni kalkacaktı. Acele etmeliydi.

Yataktan kalktığı gibi koşarak Bay ve Bayan Styles'ın odasına girdi. Tahmini doğru çıkmıştı uyuyorlardı.

"ANNE, BABA KALKIIN!" attığı çığlık ile Bay ve Bayan Styles sıçrayarak uyanırken sözüne devam etti.

"Geç kaldım!" Bayan Styles hemen yatağın yanındaki saati aldı ve baktı.

"Sen odana git ve hızlıca üstünü giy. Claus, sen de hemen hazırlan ve arabayı çalıştır. Ben de yolda yemek için atıştırmalık bir şeyler hazırlıyım"

Herkes hızlıca kendi işlerini hallettikten sonra bahçe kapısında buluştu. Arabaya bindiler ve yola çıkrılar.

Bay Styles ara sokaklardan giderek trafikten kurtulmaya çalışıyordu ama pekte kurtulmuş gibi gözükmüyorlardı.

Trafik sıkışınca Mery elindeki haritadan(o zaman tablet var mıdır bilemedim çok da şey yapmayın) ne kadar kaldığına bakıyordu. Az bir mesafe kaldığını görünce koşmaya karar verdi. Ya da...

"Anne, siz büyücü iseniz cisimlenebiliyorsunuz demektir, böyle yetişemiyceğiz, lütfen"

" Carly, siz gidin ben arabayı bırakamam. Seni almaya gelirim"

"Edith, yavaşça kapını aç ve kaldırıma çık. Ben bavulunu alıp geliyorum"

Annesinin sözü ile öne eğilip babasını öptü ve arabadan indi. Kaldırıma geçti ve Bayan Styles'ı beklemeye başladı.

Bayan Styles da gelince tenha bir yere geçtiler ve cisimlendiler. İstasyona girince koşmaya başladılar Mery biletini sıkıca tutuyordu. Buraya ilk defa gelmişti ama kitapları okuduğu için hiç yabancılık çekmiyordu.

Peron 9 3/4'i buldu ve önünde durdu. Döndü ve Bayan Styles'a baktı. Bayan Styles ona güven vermek için elini omzuna koydu ve onu yönlendirdi.

Birlikte perona geçince Hogwarts Treni ni ve aileleri ile vedalaşan birkaç çocuk gördü. Hangi zamanda olduğunu anlamak için biraz etrafa baktı ama kimse ona tanıdık gelmiyordu. O karakterleri görmemişti ki. Etrafına bakınmaya son verip annesi ile vedalaştı ve koşarak trene girdi. Onun ardından kalan birkaç kişi de gelmişti. Saat tam 10'u gösterdiğinde tren haraket etti ve Hogwarts'a doğru yola çıktı.

Aniden arkasını dönünce siyah saçlı, gri gözlü bir çocuğa çarptı.

"Çok özür di..." sözü yarıda kaldı çünkü anlamıştı. Çocuktan ve onun yanındaki arkadaşlarından- gözlüklü, saçları dağınık, ela gözlü diğerinin ise yüzünde yara izleri var-.

Çapulcular dönemindeydi. Çığlık atmak istiyordu. Hala idrak edemiyordu. Hayalini kurduğu şey gerçek olmuştu o çapulcular dönemindeydi.

Edith bir daha konuşmayınca gözlüklü çocuk  "Pati hadi acele et Kılkuyruk bekliyor" dedi.

Kesindi artık. Onlar çapulculardı. Yanlarından geçip giderken arkalarından bakakaldı. Silkelendi ve yürümeye başladı. Madem çapulcular dönemindeydi. Önce Lily Evans'ı bulmalıydı. Hep onunla tanışmak istemişti.

Kompartmanları gezer iken Lily'nin olduğu yeri buldu bığazını temizledi,ne söyliyeceğini düşündü ve kapıyı açtı. Anında gözler onu buldu. İçeride 2 kız daha vardı. Kim olduklarını bilmiyordu ama tahmin edebiliyordu. Daha fazla bakışmanın iyi olmayacağına karar veren Mert Edith konuştu.

MERİUS      [Marauders Era]Where stories live. Discover now