Bölüm 5

1.1K 90 106
                                    

Bölüm şarkısı:
Sezen Aksu - Eller Günahkâr

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.♥

🌸

Gözlerimi açıp üzerimdeki pikeyi ayaklarımla ittim. Gözüm televizyonun yanındaki saate takıldığında öğlene az kaldığını görmemle ağzım açık kaldı.

Normalde bu kadar çok uyumazdım.

Dün yaşadığım şeyler yüzünden, bu kadar çok uyumam normaldi ama yine de bayağı geç uyanmıştım.

Yattığım koltuktan kalkıp daha fazla oyalanmadan pikeyi toplayıp, yastıkla beraber koltuğun üzerine özenle bıraktım. Parmak uçlarımda yürüyerek salondan çıktım.

Yiğit hâlâ uyanmamış mıydı?

Lavabo olduğunu düşündüğüm yere doğru ilerledim tahminlerimde yanılmadığımı görünce gülümsedim.

Ne halde olduğumu merak ediyordum, lakin aynaya bakmaya korkuyordum.

Bir anda aynaya baktığımda kaşlarımı çattım. Yüzüm solmuştu göz altlarımda hafif morluklar vardı bir günde bu kadar çok yıpranmam, ne kadar hassas bir cilde sahip olduğumu gösteriyordu.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra havlusunun ucunda azıcık kurulandım. Dudaklarımı birbirine bastırıp lavabodan çıktım.

Dış kapıya doğru gidip kapıyı açmaya çalıştığımda açılmadı, kilitlemişti. Kilitli olduğunu tahmin ediyordum ama yine de şansımı denemek istemiştim.

Midem tuhaf tuhaf sesler çıkarıyordu, acıkmıştım. Ama mutfağa girmeye cesaretim yoktu.

Tam salona gideceğim sırada anahtar sesi duymamla olduğum yerde bekledim.

Yiğit'in elinde, Aslı'lara gitmek için hazırladığım çantayı görünce gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Şu an ihtiyacım olan banyo yapmak ve temiz kıyafetlerimdi. Ha, tabii bir de yemek.

Elindeki çantayı yere bırakınca yanına doğru ilerledim. " Şey.. banyonu kullanabilir miyim?" diye sordum yerdeki çantayı alırken.

Yanımdan çekilip mutfağa girdi.

Arkasından gidip gitmemek arasında tereddütte bulunsam da, daha fazla düşünmeden arkasından gittim. "K-kullanabilir miyim? Bir şey söylesene," dedim mutfak kapısının önünde beklerken elindeki çaydanlığı ocağın üzerine koyup altını açtıktan sonra bana bakıp, "Kullan," dedi daha sonra bir şeyler daha mırıldandı ama anlamadım ne söylediğini.

Hiç beklemeden koridorda gezindim banyo olduğunu anladığım kapının önüne gidip içeri girdim. Çantadan iç çamaşırlarımı, siyah pantolonumu ve yeşil tişörtümü çıkarıp kapının arkasına astım.

Üzerimdeki kıyafetleri çıkarmadan suyu ayarlamaya çalıştım ama başaramadım.

Oflayıp derin bir nefes verdim.

Yiğit'e söylemem gerekiyordu banyodan çıkıp mutfağa gideceğim sırada Yiğit'i salonda telefonla konuşurken gördüm.

Hiç konuşmadan karşı tarafı dinliyordu beni gördüğü an alt dudağımı dişledim.

Kaşlarını 'ne var' anlamında yukarı kaldırdığında hiçbir şey söylemeden sadece onu izledim.

Telefonla konuştuktan sonra yanıma gelip, "Ne oldu?" diye sordu.

YARALI SERÇE Where stories live. Discover now