0.8

579K 18.3K 3.3K
                                    


Yazar notu: Selam!

Kendime not; bu bölümü 14 Haziran 2020 tarihinde, saat 15.35'te paylaştım. Sizler de okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazabilirsiniz.

Hepinize iyi okumalar.


*


BÖLÜM 8


Ders sonunda, hoca benimle aynı sırada oturan gözlüklü çocuktan kompozisyonları toplayıp ona getirmesini istedi. O da ikiletmeden kalkıp sırasıyla yanımdaki gözlüklü kız ve benimle başlayarak toplamaya koyulurken, kıza döndüm ve minnettar bir gülümsemeyle kalemini uzatarak, "Sen olmasan fena patlayacaktım. Sana borçlandım, Kızıl," diye tekrarladım. Adını bilmediğim ve saçları kızıl renkte olduğu için böyle hitap etmiştim.

Kalemi elimden alırken biraz utangaç bir şekilde gülümsedi ve boştaki eliyle gözlüğünü burun kemerine doğru itti. "Ne borcu... Ne yaptım ki? Alt tarafı bir kalem, bir de kâğıt verdim. Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı."

Alayla, "Tabii canım... Alt tarafı yeni okulumdaki ilk günümde, ilk dersimin bir felaketle sonuçlanmasını önledin. Büyütecek bir şey değil," dedim ve güldüm.

Hafifçe güldü, hemen ardından, "İlk günün mü? Yeni mi transfer oldun?" diye sordu.

Kafamı sallayarak, "Evet, yeni transferim," diye cevapladım.

"Neden peki?" Soruyu sormasıyla mahcup bir edayla gevelemeye başlaması bir oldu. "Tabii özel değilse... Hani özelse söylemek zorunda değilsin. Niyetim hayatına burnumu sokmak değildi, sadece-"

Ellerimi dur dercesine havaya kaldırıp, "Kızıl, motora bağladın. Yavaşla. Öyle bir davranıyorsun ki gören de gizlice günlüğümü okudun falan sanacak," diyerek lafını kestim ve rahat bir tavırla gülümsedim. O da mahcup tavrını sürdürerek gülümsedi ve başını önüne eğdi.

"Nedenine gelecek olursak..." diye devam ettim. "Aslına bakarsan, evet, biraz özel. Değişikliğe ihtiyacım vardı diyelim, olur mu?"

Üstü kapalı bir cevap vermiştim. Değişikliğe ihtiyacım olduğu doğruydu. Değişikliğe neden ihtiyacım olduğuysa bu kıza henüz anlatamayacağım kadar özeldi.

"Olur," dedi ve ekledi: "Nedeni ne olursa olsun, Altın Çağ Üniversitesi'ne hoş geldin."

"Aslını istersen, pek hoş bulmadım," dedim yurt sistemindeki sorunu kastederek. Anlamaz gözlerle bana baktığında, "Uzun hikâye, sonra anlatırım," diye açıkladım ve elimi uzattım. "Bu arada ben Alya."

Elini uzatıp zayıf bir şekilde benimkini sıktı. "Ben de Miray. Tanıştığıma memnun oldum."

"Ben de öyle, Kızıl," deyip gülümsedim.

O sırada gözlüklü çocuk topladığı kâğıtları hocaya teslim edip yanımıza geldi. Bakışları benimle Miray arasında gidip geliyordu.

Miray eliyle göstererek, "Cenk bu Alya, Alya bu da Cenk," diyerek bizi birbirimize tanıttı.

Ona bakarak, "Memnun oldum, Cenk," dedim ve gülümsedim.

Cenk'in yanakları kızarırken, "Be-ben de m-memnun oldum," diye kekeledi. Benim dışımda her yere bakarken gergin bir tavırla ensesini kaşıyordu. Neden gerilmişti ki? Ben mi geriyordum onu? "Cenk isminin Türkiye'de en çok kullanılan 145. isim olduğunu biliyor muydun? Ülkemizde yaklaşık her 701 kişiden birinin adı Cenk ve ismin yaygınlık oranı binde 1,43. Cenk isminin yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak-"

TENİMDEKİ İMZA (İMZA SERİSİ #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin