Beni İyileştir

Kıskançlık

Meraba canımlar. Bu bölüm kısa oldu ama elimde bir bomba var ve diger bölüm patlayacak. :D Ayrıca çok eğlenerek yazdığım bir bölüm oldu, sizi seviyom. Yorum ve oy atmazsanız köpeğinizi tekmelerim!1!1 Ayrıca yeni kapağımızı çoooook beğendim,  kapak için @kahvesevenzombie'ye burdan bol bol öpücükler. :D Neyse sevdiceklerim iyi okumalar.

Cevap vermedi. Bekledim. Bekledim ve bekledim. Bu salak davranışları artık katlanılamazdı. Çocuk değildik. OCD hastasıydı değil mi? Ama sadece hastaydı. Mantıklı düşünebiliyordu sonuçta. Ona yeteri kadar hoşgörü ile yaklaşmıştım. Bilgisayarı kapatıp duş aldım ve kurulandım. Whatsapp'ı açtığımda tabiki tüm beyinsiz arkadaşlarım *Yarın çanta götürüyoz mu kanka* mesajı atmışlardı. Aslında buna karşı gülümsedim. Okulu seviyorum. Orada arkadaşlarım var. Tüm gün evde oturmaktansa okula gitmeyi tercih ederim. Annemlerle biraz dizi izledim ve daha sonra yattım. Ertesi gün alarmımla uyandım ve telefonuma baktım.
Beril: ASKIIIMM nasıl da özledim meleğim sonunda görüşcez <3

Sudem: Okula beni beklemeden gidersen boşarım seni karı.

Irem: Serbest gideceksen yırtık kotunu giy o cok yakisio:*

Barış: Öğlen nerde yesek????????

Hepiniz amk, Onur niye mesaj atmamış lan? Neyse nankörlük etmeyelim herkese geri cevap verdim. O değil de Barış şimdiden öğle yemeğini mi düşünüyor? Odun la bu insan seni özlemişim falan yazar. Neyse benim arkadaşlarım, normaldir. Saçlarımı taradım, annemin hazırlamış olduğu kahvaltıya gömüldüm. Saçlarımı tek omzumdan dökülecek şekilde ördüm, perçemimi de düzelttim mi saçım hazır. Siyah dar kotumu ve kolsuz siyah t-shirtümü giydim. Dişlerimi fırçaladım ve parfüm sıktım. Telefonumu arka cebime koyduğum için götüm titredi biraz. Neyse açıp baktığımda neredeyse zafer dansı yapacaktım.

ONUR!

Onur: Ilk günün güzel geçmesi dileğiyle bitanem, seni seviyorum.

Cevap vermedim şimdilik yani ne diyeyim ki ay, of. Dengesiz valla ya mal dengesiz. Gülerek apartmandan indim. Hava sıcaktı. Arkadaşlarımı göreceğim için kalbim güm güm atmaya başladı. Havalı bir şekilde ilerlerken bir el t-shirtümden tutup çekti.

"Hay senin be- aguasguakshuah" Sude nefes almamı engelleyecek şekilde boynuma sarıldı. Kendine özgü olan çiçek kokusunu bol bol içime çektim.

"Ya pislik hani beni bekleyecektin beraber gidecektik?!" hala sarılırken konuştu. Kahkaha attım. Beni azarlamasını bile özlemiştim.

"Kanka havaya girmiş gidiyodum unuttum valla." ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. Iki kişi daha üzerimdeydi; Barış ve Beril! Sude de yanıma düşmüştü.

"Ananı sikim Beril." Barış bağırdı. Gülerek onlara baktım.

"Lan ben daha dün duş aldım." kalkmaya çabalarken tekrar yere yapışan Sude sitem etti.

"HASİKTİR BOMBA GELİYOOO!" Beril'in bağırması ile üzerimdeki Barış ve Sude elleriyle kafalarını siper ettiler. Benim için sonrası karanlık. En altta kalan kişi ben olduğum için gözümü revirde açtım. Tüm arkadaş grubum başımda dikiliyorlardı. Doğrularak bileğime baktım. Lan amk ilk günden yaraladılar. Normalde onlara sinirli olmam gerekirdi ama napalım işte. Odada hemşire veya doktorun olmadığından emin oldum.

"Sizin ben geçmişinizi ananızı bacınızı si-" Elif "Şşş!" diyerek beni azarladı ve Zeynep ile bana sarıldılar.

"Lan niye olan hep bana oluyor?"

"Cenabetsin." dedi Barış. Güldük.

"Biz de seni özledik Zehra." dedi öksürerek Zeynep.

"Kanka bu hayvanlar üstüme atladı böyle özlemek mi olur lan?" sitem ettim. Zeynep gülümseyerek saçımı okşadı.