Sadece 2 Hafta.

312 24 21
                                    

Ölmedim, hikaye de ölmedi.

Onur, Zehra, Zeynep, Barış, Elif, Göktuğ, Sude, İrem, Uğur, Deniz de ölmedi. Maalesef ki Atılay da ölmedi.

Yaşıyoruz arkadaşlar. Kısacık bir araya rağmen hala buradayız. Umarım siz de hala oradasınızdır.

"Efendim anne?"

"Kampınıza Onur'u da mı davet ediyorsun?"

"Hee." dedim sandalyemde dönerek.

"Peki... Nasılmış?" dedi yavaşça. Son günlerde annemle aramız biraz kötüydü ve anlaşına göre düzeltmeye çalışıyordu.

"İyi." dedim. "Eliflere gidiyorum ben." önceden hazırlamış olduğum çantayı aldım. Kapıya doğru yürürken annem ardımdan geldi. "İzin almak yok mu?"

"Görünüşe göre yok." dedim ve evden çıktım. Atılay'la aramdan geçenleri anlatmam için beni zorluyordu. İstemiyorum dedikçe üstüme gelmişti ve patlamıştım. Sonrası böyleydi işte.

"Toplantı" dedim Skype'da bizimkilere. Herkes dikkatini verdi. "Dinliyoruz." dedi Göktuğ. Açık olanlara baktım.

Sude, Barış, Göktuğ, Zeynep, İrem, Onur, Deniz, Elif ve ben.

"Deniz sen Sarıyer şubesinde misin Berk dersanesinin?" dedi Elif.

"Evet. Kampa geliyorum çoktan verdim kağıdı."

"Güzel. Göktuğ ve Barış sizin ailenizle konuşmanız lazım. Sonra da acilen bize haber verin ki mülafata erken girebilesiniz." diye ben devam ettim.

Göktuğ konuştu. "Tamam benim annem olur diyor."

"Ya bırak benim gerizekalılar anlamaz ben dershanemdeki danışmanımla konuşurum hallederim."

"Tamam..." dedim Barış'a. Zeynep ve İrem zaten bizim dershanedelerdi. "Sude?" dedim.

"Ben geliyorum para falan hazır." tahminimden planlıydı anlaşılan.

"İyi o zaman bizim tek yapmamız gereken dersanedekilerle konuşup detayları öğrenmek." dedi Elif yanımda. "Onur sen Ali'yle konuştun mu?"

"Evet canım, yarın onunla dersanesine gidicem sınava girmek için."

"Vay be demek aynı yere gidiyoruz. Otelden atılmazsak iyi." dedi Zeynep gülerek.

"Sence atılmama ihtimalimiz kaç?"

"Yok." dedi İrem Barış'a.

Güldük. Onur'un gülüşü cennet gibiydi ve ben hariç kimsenin duymasını istemiyordum. Biraz daha konuştuktan sonra teker teker dağıldık. "Ee, Deniz'le nasıl gidiyor?" Elif'e döndüm.

"Gitmiyor kiii!" kanepeye uzandı. "Yani konuşuyoruz arada sırada ama... Benden sıkıldı sanırım."

"Niye?"

"Mesajlarıma verdiği cevaplar, ne biliyim soğuk gibi."

"Boşver Onur da bana Tumblr'dan küfrediyordu bazen." kahkaha attık. "Bence aranız özellikle şu kampta çok iyi olacak." göz kırptım. İç çekti ve "Umarım..." dedi.

Akşam yemeği yiyip biraz daha sohbet ettik ve ben eve gitmek için ayaklandım.

"Sizinkiler gelmeden gidiyim. Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedi. Son zamanlarda biraz solgun ve düşünceli görünüyordu. Nedenini bilmiyordum, Deniz'den dolayıdır belki diye tahmin edebiliyordum ancak.

Beni İyileştirKde žijí příběhy. Začni objevovat