Creepy Pasta

Neden Kaçıyorsun

Bir yılbaşı gecesi arkadaşlarımla beraber film seyrediyorduk. Ailem ise kuzenimi ziyarete gitmişti. Büyük bir şey değil, kolu incinmişti sadece.
Film seyrederken bunalıp filmi durdurdum. Bahçede kahve içip psp'lerimizle oyun oynamayı önerdim. Saat 9-10 olmalıydı. Artık oyun sıkıcı geliyordu. Oynamayı bırakıp parmaklarımızın ucu oynamaktan körelmiş bir şekilde masaya oturduk ve birbirimize bildiğimiz tüm ilgimizi çekebilecek şeyleri anlatmaya başladık. Sıra Brand'a geldiğinde hiç duymamamız gereken bir şeyler anlattı. Duymak ister misiniz?
Eğer cevap evet ise bir daha düşünün. ''Philedelphia Virus 
Maringe Devlet Hastanesi'nde yayılan bu virüs, 80'li yıllarda baş belası olmuştu. Yayılan bu virüs aslında başlarda teknik bir açıklama getirilebilir sanılıyordu. Ancak hayır, insanlar hastalanmıyordu. Çünki bu virüs zaman ve mekan kavramlarını aşmalarını sağlamıştı. Hastalar Philadelphia deneyindeki gibi uzun süre ortadan kaybolabiliyordu. Bazıları hiçbir beyin yahut fiziksel hasar görmeden ölüyordu. Bu olaydan sonra yaşayan hemşirelerden bazıları, morgda ceset kemiren hastalar gördüklerini söyledi. Acaba bu kontrol edebildikleri bir şey miydi? Hala sağlıklı düşünüp karar verebiliyorlar mıydı? Hayır, kimi kandırıyorum ki... 
Bu hastalar uzun süre kontrol altına alınmaya çalışıldı. Ancak başaramadılar. Kontrol altına almak eğer bu demek ise, ölenler bu hastaneden mezara konulmak üzere sevk edildiler. Fakat hala yaşayanlar vardı. Devlet bunları biliyordu ancak asla açıklama yapılmadı. Kimse ne olduğunu asla bilemedi. Bilenler evlerinde ölü bulundu, dağıtılmaması için bu durumdan haberdar olan gazeteciler katledildi. Fakat ilginç olan nokta bu değil. Olanları bildikleri için öldürülenler kaza süsü ile gizlenmişti. Mezarlarına koyulurlarken büyük devlet adamları ziyarete gitmişlerdi. Ertesi gece o gömülenler mezarlarında yoktu. Bu ise akıllara şu soruyu getiriyor, ''Ölüler kaçırıldı mı yoksa virüs kime bulaşacağını seçebiliyor mu?''. Özellikle hemşireler. Hemşireler ilk katledilenlerdi. Öldürmeden önce yeteri kadar şey öğrendiler. Hala yaşayan bir hemşirenin olduğu söylentiler arasındaydı.'' Hikaye burada bitiyordu ancak hepimiz Brand'ı şaşkın şaşkın izlerken o fazla sakindi. Çok fazla. Neden bu olayları öğrendiği zaman hiç şaşırmıyordu, hepimiz etkisinde uzun süre kalacak gibiydik. Daha sonra kafa dağıtmak için mutfağa gidip milkshake içtik. Her şey gayet normal görünüyordu. Taa ki telefon çalana kadar. Arayan annemdi, ancak konuşan kişi annem değildi. Kendisinin Maringe Devlet Hastanesi'nde çalışan bir hemşire olduğunu söyledi. Daha sonra büyük bir telaşla zor anlaşılan cümleler kurdu. ''O sizin için gelecek, kaçın!'' Hepimiz telaşlanmıştık ancak ne olduğunu bilmediğimiz için mantıklı davranamıyorduk. Kapının çaldığını işittim. Hep birlikte kapıya bakmaya gittik ancak delikten görünürde kimse yoktu. Mutfağa baktığımızda ise kuzenim ile karşılaştım. Henüz buraya nasıl girdin demeye zaman kalmadan ''Beni neden ziyaret etmedin?'' diye sordu. Dilim tutulmuştu cevap veremiyordum ancak biraz sakinleştikten sonra kuzenimi de alıp salona geçtik. Televizyonu açtık ancak hepimiz ondan uzak durmaya çalışıyorduk. Annem arıyordu. Telefonu açtım, bu sefer annemin sesi idi. Kuzenimin kaybolduğunu, hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledi. Telefonu kapatıp arkamı döndüm ve ''Hastaneden mi kaçtın?'' diyecekken onun artık burada olmadığını farkettim. Koşar adım dışarı çıktık ve arkadaşlarımı evine yolcu edip hastaneye gittim. Hastanede beni babam karşıladı. Üzeri yara bere içindeydi. Ne olduğunu sorarken içeri doğru adım atıyordum ancak beni tutup dışarı itti. ''Artık kaçman gerek.'' dedi ve ne olduğunu bile anlamadan koşmaya başladım. Polis merkezine kadar koştum ancak kapıya daha 100 metre kala kuzenim önümde belirdi. Duyduğum sadece iki cümle beni bayıltmaya ve gözümü Maringe Devlet Hastanesi'nde açmama yetti. 
''NEDEN KAÇIYORSUN, SÖZ VERİYORUM SENİ ÇİĞNEMEYECEĞİM, ASLA!''
Kendime geldiğimde Maringe Devlet Hastanesi'nde olduğumu fark ettim. Ailemi sorduğumda ise 3.5 yıldır komada olduğumu, ailemin hiç beni ziyaret etmediğini, ayrıca aileme ulaşamadıklarını söyledi. Niçin beni ziyaret etmediler bilmiyorum, ancak onlara kaçmaları gerektiğini söylemesi için birini bulmalıyım.
-
-
Philedelphia Deneyi: İddiaya göre donanmaya ait bir koruma destroyeri olan DE 173 sınıfı 1240 tonluk USS Eldridge birkaç dakika içerisinde 600 km.'den fazla bir uzaklığa gidip tekrar gelmiştir. Deneyin varlığı konusunda hiçbir delil bulunmamaktadır.

-Alıntıdır.