Süngerbon'un İntiharı

2.9K 84 13
                                    

Aranızdan birisi 2003'ün Mart ayında yayınlanan "Süngerbob Havalı pantolon" bölümünü hatırlıyor mu? O bölümün konusundan dolayı ona bir "Kayıp bölüm" ismi takılmıştı, ve Korsan Tek-Göz bir hazine haritası kullanarak kaybettiği Süngerbob bölümünü arıyordu. O bölüm yayınlanmadan önceki gece, ben mide gribi geçiriyordum. Uyumak için çok hasta hissettiğim için ayakta durdum ve televizyon izledim.


Gecenin 2'sinde, midemdeki acı geçmeye başladı, böylece televizyonu kapatıp uyumaya çalışmaya karar verdim, ama daha elim kumandaya yetişmeden, Süngerbobun açılışı başladı. Süngerbob o zamanlarda ki favori çizgi filmimdi, o yüzden izlemeden duramadım. Her ne kadar gecenin o saatinde Süngerbob yayınlamaları garip olsada, fazla önemsemedim. Açılışı başladığında, animasyonun renginin normalden daha fazla karanlık olduğunu farkettim, ve açılış müziği biraz daha sert ve kulak tırmalayıcıydı. Bu beni rahatsız etti, ama onuda önemsememeye çalıştım. Bölüm isminde "Kayıp Bölüm" yazıyordu, böylece Nickelodeon'un yanlışlıkla "Süngerbob Havalı Pantolon" bölümünü yayınladığını anladım.

Bölüm başladığında, herşey olması gerektiğinden farklıydı. Bölüm Süngerbob'un yatağında yayılmış bir şekilde yere üzgün bir ifadeyle bakmasıyla başladı. Bu kesinlikle kendisi gibi değildi. Süngerbob her zaman iyimserdi, neden böyle bir görüntüsü olsun ki? Süngerbob'u bu şekilde 10 saniye boyunca gördükten sonra, kocaman bir iç geçirdi, yatağının yanındaki varile baktı, ve ekran birden saatinin yanında duran ilaç kutusuna yakınlaştı. Ekran iyice yakınlaştığında kutunun bir antidepresan kutusu olduğu anlaşılabilir oldu. Ekran birden aydınlandı, Süngerbob bir hap içti ve birden, kendisi gibi oldu, etrafta koşuşturdu ve kahkahalar attı. Süngerbobun kendisi gibi olmak için hap içmesi beni düşündürdü, çünkü psikolojik sorunlar ve antidepresanlar büyük insanlarla alakalı şeylerdir ve kesinlikle çocuk programlarında görüntülenmemelidirler. Bu programın bir çocuk kanalında yayınlandığınıda unutmamak lazım. Ekran direk eski haline döndü, Süngerbobun sıkıntılı görünümüne, ekranda aynı zamanda gene karanlıklaştı. Ekran 
Süngerbob'un üzerinde bir kaç saniye kaldı, sonra başka bir sahneye döndü.

Bu sahnede Süngerbob masasındaydı (Bu sahne "Erteleme" bölümündeki sahneyle aynıydı, ama masada bi kağıt, bir kalem ve antidepresan duruyordu) Bu sahnede, renkler durmadan aydınlanıp kararıyordu. Süngerbob kalemi elinde kavradı, ve gözünden yaşlar süzüldü. Benim ilgimi çeken kısım ise, gözyaşının o bilindik çizgifilm stilinde değil, gerçek bir gözyaşı olmasıydı, sanki televizyonumdan yaş süzülüyordu. Süngerbob suratındaki yaşı sildi, ve yüksek sesle okuyarak kağıda birşeyler yazmaya başladı.

"Buna artık daha fazla dayanamıyorum," dedi. Bu cümleyi söylediği gibi, arkaplandan hafif gürültüler gelmeye başladı. Bu sesler bir çocuk ağlamasına benziyordu. Bu gürültüler Süngerbob'un yazısına devam etmesiyle birlikte sürdü. "Hayatım berbat ve hiç iyiye gitmiyor. En iyi arkadaşım, Patrick, benden başkasını tanımadığı için en iyi arkadaşım. Komşum, Squidward, benden rahatsız oluyor. Ben ortalıkta olmasam herhalde sevinirdi." Süngerbob birden durdu ve yüksek sesle ağlamaya başladı. Ekrandaki renklerin aydınlığının değişmesi birden hızlandı, ve arkaplandaki ağlama sesleri yükseldi, ve bu sefer çocuklar ağlıyormuş gibi sesler çıkmaya başladı. Benim hayalgücüm olabilirdi, fakat çocuklardan birinin bağırarak "Yapacak!" diye bağırdığını duyduğumu hatırlıyorum. Ağlama sesleri çok daha fazla yükseldi ve renkler dahada hızlı değişmeye başladı, ve Süngerbob yazmaya devam etti. " Edinebildiğim tek iş Krusty Krab'da ızgaracılık. Bay Krabs bana ciddi bir maaş vermeyi reddediyor, ve beni sadece daha fazla ziyaretçi almak içim kullanıyor. 17yaşımdayım ve hala sürücü ehliyetim yok. Sandy hayatımda tanıdığım tek kız, ve o benim sadece bir arkadaşım. Bana karşı hiç bir ilgisi olmadı. Onun benimle arkadaş olmasının nedenininde benim için üzülmesi olduğundan eminim. Eğer bütün bunları yapıp birilerinin canını yakıyorsam özür dilerim, ama artık bu şekilde yaşayamıyorum." Ekran bir anlığına dondu, ve sahne Süngerbob'un son cümlesini yazmasıyla devam etti. Ekranın rengi kapkaranlık oldu, ve çocuklar ağlamayı bıraktı. Herşey tamamen sessizdi, Süngerbobun şu sözü söylemesi dışında; "Hoşçakalın.."

Ağlamalar geri döndü. Süngerbob hemen ayağa kalktı, antidepresanın kapağını açtı, kafasını geriye yasladı, ve şişenin içindeki tüm hapları ağzına boca etti, hepsini bir kerede yuttu. Ekran seğirdi, animasyon kapkaranlıktı fakat hala görülüyordu. Süngerbob boğazını kavradı, gerçekçi bir şekilde kustu, açık turuncu mide safrası. Vücudunun aşırı dozdan arınmaya çalıştığı çok açıktı, fakat işe yaramadı. Süngerbob yere düştü, ve orada hareketsizce durdu, ekran kararana kadar. 

Alıntıdır.

Creepy PastaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin