"Daniel'in nerede olduğunu biliyormusun?" ,diye sordum.

" Bilmiyorum. Ama ikinci katta ki kütüphane'de olabilir. Genelde orada takılıyor." demesi üzerine "Teşekkür ederim" diye cevaplayarak kütüphaneye doğru yol aldım. Daniel hakkında bilmediğim bir şeyi daha öğrenmiş oldum. Kitap okumayı seviyor. Demek ki sandığım gibi biri değil. Sadece insanlara karşı biraz aksi davranıyor. Onun için de huyuna gitmek gerekiyor.

Kütüphaneye vardığımda Daniel'i orada bulamadım. Laboratuvar'da olabilir düşüncesiyle oraya doğru yol aldım.  Orada da bulamayınca sınıfa geri dönmeye karar verdim. Şimdi ki dersimiz Bedendi. Ama ben hiç spor yapmak istemediğimden ötürü öğretmende izin alıp sınıfta oturmayı düşündüm. Beden öğretmeninin yanına gidecekken Daniel'in bahçede, bir bankta oturduğunu gördüm. Onunla konuşmak için iyi bir fırsattı. Yavaş adımlarla yanına yaklaştığımda soğuk ve kısık gözlerle beni izlediğini fark ettim. Yanına gelip;

"Oturabilirmiyim?" diye sordum. Daniel gözlerini devirip cevap vermeyince, çareyi izinsiz oturmakta buldum. Heyacanımı bir kenara bırakıp;

"Sana bir şey söylemek istiyorum. Bugün ilk derste dediklerim hakkında ne düşünüyorsun?",dedim. Bu soruyu direk soracak cesareti nereden bulduğumu bilmesemde ,vereceği cevap benim için çok önemliydi.

"Bunu neden soruyorsun?" dedi sakin bir sesle.Verecek cevap bulamadığım için başımı hafifçe eğdim.

"Yoksa sen, benim düşüncemi öğrenmek için mi ablanın özelini ifşa ettin?" diye sorması üzerine, iri iri gözlerle ona baktım. Ne diyeceğimi bilemeden başımı tekrar yere eğdim. Daniel bir süre çevresine baktıktan sonra, tek kelime etmeden yanımdan kalkıp, A bloğa doğru yol aldı. Arkasından bir süre baktıktan sonra, olduğum yerde kaldım. Gözlerim dolmak üzereydi. Ben niye böyle bir şey yapmıştım ki? Oysa ki, iyi bir şey yaptığımı düşünüyordum. Daniel'e göre kötü bir şey mi yapmıştım?. Ama bana o, söyledi...

Amy'nin dilinden;

Nicole'e karşı olan sinirim azaldığı için artık onunla konuşabilirdim. Bu yaptıklarının bir mantıklı açıklaması olması lazımdı. Dünden beri garip davrandığı doğru. Ame ne olursa olsun ,Nicole beni üzecek bir şey yapmaz. 

"Amy bugün, nöbetçi öğretmen sendin değil mi?"

"Evet Bayan Willaims."

"Müdür Bey nöbetçi öğretmenin, bütün okulu kontrol edip,öyle çıkmasını söyledi. Haberin olsun cnm" , dedi Bayan Willaims. 

"Peki Bayan Willaims. Çıkışta beni biraz beklermisiniz o zaman?" dedim.

"Biz Carter'la şimdiden çıkacağız. Akşama müsafirim var da" ,dedi sırıtarak.Sonra da çantasını alıp çıkışa doğru yöneldi.

"Peki Bayan Willaims. Görüşürüz" dedim arkasından. 

Çıkış zilinin çalmasına 2 dakika kala çantamı toplayıp, boynuma taktıktan sonra B bloğa doğru yol aldım. Önce küçük sınıfların olduğu yerleri kontrol edecektim. Çünkü; genelde onlar, daha erken çıkarlar.

Zilin çalmasıyla birlikte B bloğa girince, eski öğrencilerim yanıma gelip,bana hal hatır sordular. Hepsine tek tek sarılıp iyi olduğumu söyleyerek, onları çıkana kadar gözetledim.Sonra üç katlı olan B bloğu,onun akabinde 2 katlı olan C bloğu da gezip, hiç bir öğrencinin kalmadığını emin olunca A bloğa doğru yol aldım. A blogta hala çıkmak üzere olan öğrenciler vardı. İçeriye girince karşımda Andy ve Nicole'yi görünce;

" Siz arabanın olduğu yere gidin. Ben birazdan geleceğim", dedim Andy'e bakarak. Başlarını salladıklarında, Nicole'nın suratının yerlerde oldğunu fark ettim. Yaptığından pişman olduğu için böyle bir tavır sergiliyor olduğunu umarak, üst kata çıktım.

Bütün katların boşalmış olduğunu görünce tekrar aşağıya inerek, çıkışa doğru yönelmiştim ki duyduğum ses sonucu; olduğum yerde durdum. Kulağıma korkunç bir müzik sesi geliyordu. Nereden geldiğini anlamak için ilerlediğim de, aşağı katta ki müzik sınıfından geldiğini anladım. Koşar adımlarla aşağıya indim. Orayı kontrol etmeyi tamamen unutmuştum. Birinin teybi açık bıraktığını düşünerek onu kapatmak için sınıfa girdiğimde, Daniel'in bir sandalye de oturup boş boş yere baktığını gördüm. Bir süre afalladıktan sonra, geri dönmeye karar verdim. Beni görmemiş olduğunu umarak, sessizce adımları geri döndürdüğüm de, 

"Niye geri dönüyorsunuz?" diyen sesini duydum. Geri dönmemin sebebi, bu hali beni ürküttüğü içindi. Öğretmenim diye bana bir şey yapmayacağını nereden bilebilirdim ki? Başımı çevirip ona bakarak;

"Senin teybi kapatacağını düşündüm" dedim. Çok iyi bir palavra uydurmuştum. Ama şu anda bundan iyisini bulamazdım.

Daniel bakışlarını yerden çevirip benim üstüme dikti.Yüzünde ise hafif bir gülümseme hakimdi.Ayağa kalkarak yanıma doğru ilerledi. Aramızda 10 cm kalacak kadar mesafe bırakınca, sakin ve iç okşayıcı bir ses tonuyla;

"Geçen gün dediğim şeyin, cevabını düşündünüz mü?" dedi. Gözlerimi ondan kaçırarak cevap vermemeyi düşündüm"

"Bütün Kimya öğretmenlerini attırtığım halde, neden sana iltimas geçtiğimi düşündün mü?"

Saplantılı ÖğrenciWhere stories live. Discover now