8.Bölüm

4.2K 189 12
                                    

Evet arkadaşlar yeni bölümüm hazır :D.Bu kadar uzun ara verdiğim için üzgünüm.Neyse size iyi okumalar :D

Bu arada yeni bir hikayeye başladım.İsmi “Farklı Dünyalar”.Beğenerek okuyacağınızı düşünüyorum. Vote ve yorumda yaparsanız çok sevinirim :D.

Şimdiden hepinize teşekkürler :D

Kapının kolunu aşağıya indirdiğimde ,içimde tarifi mümkün olmayan duygular vardı.Ne ile karşılaşacağımı bilmediğim için bu duyguları yaşıyor olabilirdim.Ama bundan sıyrılıp bir an önce içeriye girmem lazımdı.Kapıyı iteklediğimde beklediğimin aksine yerlerinde sessizce oturan bir sınıf ile karşılaştım.Gözüm ilk olarak Nicole'yi aradı.Arka tarafta tek başına bir sırada oturmuş heyecanlı gözlerle beni izliyordu.Onunla bir süre bakıştıktan sonra sınıfın geri kalanına da bakıp masama doğru yol aldım.Çocuklar bana şaşkın gözlerle bakıyorlardı.Sanırım genç olmamdan ötürü bu kadar şaşırmışlardı.Ortamdaki havayı dağıtmak için "Günaydın" dedim en içten gülümsememle.Çocukların bir kısmı "Günaydın" ,diyerek cevap verirlerken arkadan hiç ses çıkarmayan kişilerde vardı.Arka sıralara tekrar baktığımda Nicole'nin iki sıra önünde beni kendisine karşı dikkatli olmam hususunda uyardıkları Daniel'i gördüm.Donuk donuk bana bakıyordu.Konuşmak için derse başlamamı beklediğinden adım gibi emindim.Kısa süren sessizliği kendimi tanıtarak bozmaya karar verdim.

-Benim adım Amy.Yeni Kimya öğretmeninizim.Umarım karşılıklı olarak saygı ve sevgi çerçevesinde güzel ve verimli bir sene geçiririz,dedim gülümseyerek.Nicole bana gülerek bakarken derse başlamam gerektiğini düşündüm.Çünkü karşımdaki çocuklarla daha fazla konuşamazdım.Önce derste nereye kadar geldiklerini sordum.Fakat net bir cevap alamayınca baştan tekrar anlatmaya karar verdim.40 dakika boyunca sadece 5 sayfa ders işlemiştik.Bu esnada hiç soru sorulmadığı gibi "Anlatabildim mi?" deyince bir kaç kişi başını sallamakla yetinmişti.Eski sınıfımdaki çocuklar olsa hepsi bir ağızdan "Evet öğretmenim" diye cevap verirlerdi.Ama bunlardan öyle bir şey beklemem yanlış olurdu.Sonuçta karşımdaki çocuklar 7 değil 17 yaşındalar.

İkinci derste yine eski konuların tekrarı ile geçmişti.Çocuklardan bir kaçı derse katılınca anlatma şevkim biraz olsun artmıştı. Dersin bitimine yakın artık zilin çalmasını bekliyorduk. Korktuğun yada endişelendiğim gibi olmamıştı. Bilakis herşey çok güzel geçmişti. Tabi sessiz olmalarının dışında. Bu bir fırtına öncesi sessizlik olabilirmiydi?. Bunu yakında göreceğim sanırım.

Zilin çalması ile kendimi dışarı atmam bir oldu. Genelde sınıf biraz boşaldıktan sonra çıkmayı tercih ederdim.Ama bu sefer durum farklı.Hızlı adımlarla öğretmen odasına geldiğimde Bayan Willaims’ı çayını yudumlarken görünce mutlu oldum.Beni yanına çağırarak konuşmaya başladı;

-Amy benim sınıfımla geçirdiğin ders nasıldı bakalım?.Yüz ifadene bakılırsa iyi geçmiş gibi.

-Evet Bayan Willaims. Beklediğimden daha güzel geçti.Geçmiş konuları tekrar ettik.Hiç soru sormasalarda çok dikkatli dinledikleri için anladıkları belliydi.

-Sevindim. Daniel’de sorun çıkarmadı değil mi?

-Hayır,diyerek başımı iki yana salladım. Bütün öğretmenlerde sorun çıkarıp gitmelerine dahi sebep olan Daniel ,benim dersimde ağzını bıçak açmamıştı.

-Ben hep diyordum.Daniel anlaşılamayacak bir çocuk değil. Sadece diğerleri ona nasıl davranacağını bilmiyorlar.Kimisi kendisini kovdurmasın diye çok iyi davranıyor.Kimiside sert davranmaya çalışıyor.Azıcık oldukları gibi görünseler bak hiç sorun oluyor mu?

-Haklısınız,diyerek onu onayladım.Ama benim durumum bunlardan hiç birine girmiyordu.

Öğle arası vakti gelince Nicole ve Andy yanıma geldiler. Nicole heyecanlı bir şekilde;

-          Ders çok iyi geçti.Sen sınıftan çıktıktan sonra bütün çocuklar çok tatlı bir bayan olduğunu ve dersi çok iyi anladıklarını söyledi.

-          Gerçekten mi? Bak buna çok sevindim,diye cevapladım.

-          Ayrıca Daniel’de diğer öğretmenlere yaptığı hareketleri sana göstermedi. Gerçi bu onun yeni taktiği olabilir.Ama şimdilik iyi bir durum.

-          Yeni taktiği derken neyi kast ediyorsun?,diye sordu Andy.

-          Tam emin değilim ama ilk dersten sessiz kalıp senin ona karşı endişelerini kırmanı istiyor olabilir.Sonraki derslerde yine vahşi tarafını ortaya koyabilir,diye cevapladı başını eğerek.

-          Sen endişelenme Nicole.Bir sorun olacağını düşünmüyorum,dedim gülümseyerek.İçimden geçenler bunun aksini söylesede.

-          Ayrıca bazı öğrenciler çok güzel olduğun hakkında konuşuyor.

-          Kim konuştu?,dedi Andy sinirlenerek.

-          Niye hemen kızıyorsun ki?.Güzel bir bayan, öğretmenimiz olmuş.Sence öğrencilerin onu beğenmesi garip mi?

-          Kimse ablama yan gözle bakamaz,dedi Andy kollarını birleştirerek.

-          Merak etme kardeşim.O gözle bakmıyorlardır,dedim yanağını okşayarak.Büzülmüş olan dudaklarını normale çevirdikten sonra Nicole’ye bakarak;

-          Biz gidelim.Burada görünmemiz yanlış anlaşılabilir,demesi üzerine başımı salladım.Sonra ikiside el sallayarak merdivenlere doğru yol aldılar. O sırada yukarıdan gelen sesler sonucu hemen yerimden fırladım.Birileri çığlık atıp duruyordu.Koşarak olay mahalline gittiğimde Müdür beyi ve birkaç öğretmeni bir çocuğun başına eğilmiş bir vaziyette gördüm.

-          Çabuk yardım edin.Arkadaşınızı revire taşıyalım.Birinizde hemşire hanıma haber versin,dedi.Çevredeki çocuklar şaşkınlık içinde verilen emirleri yerine getirmek için koştular.Akabinden çocuğu hızlı bir şekilde revire doğru götürdüler.Durumu merak ettiğim için bende peşlerinden gittim. Revire girdiğimizde çocuğun durumunu daha yakından görebildim.Gömleği tamamen kana bulanmıştı.Müdür Bey hızlıca üstünü soyduğunda karın kısmının çok şiddetli kanadığını gördüm.Şaşkınlıktan dilimi yutacak vaziyete gelmiştim. Müdür Beyin yanına gelerek;

-          Bence çocuğu hastaneye götürmeliyiz.

-          Haklısınız.Durumun bu kadar ciddi olduğunu fark edememiştim diyerek ambulansı aradı.O sırada hemşire hanım gelerek kanamayı durdurmaya çalıştı.Bu esnada şoka girmesini önlemek için ayaklarını havaya kaldırdı.Aradan 5 dakika geçmeden ambulansın gelmesi sonucu çocuğu hemen aldılar.Müdür Bey benimde onlarla gidip durumu haber vermemi istedi.Bugünlük daha dersim olmadığı için dediğini kabul ederek ambulansa bindim ve hastaneye doğru yol aldık.Benimle beraber birkaç arkadaşıda geliyordu.Onlara;

-          Arkadaşınıza ne olduğunu biliyormusunuz?,diye sordum.

-          Hayır efendim.Bize lavaboya gideceğini söylemişti.Uzun bir süre gelmediğini fark edince onu aramaya çıktık.Sonrasında lavabonun önüne geldiğimizde kanlı bir şekilde yattığını fark ettik.

-          Gözlerimi iri iri açarak onlara baktığımda ambulandaki hemşirenin ;

-          Biraz acele edelim.Hastanın nabzı düşüyor,demesi üzerine çocuğun başına gittim.Aradan 3 dakika geçtikten sonra hastaneye varmıştık.Çocuğu hızlıca ameliyat odasına götürdüklerine bize dışarıda beklememizi söylediler.Diğerleri ile beklerken çocuğu daha önceden gördüğüm aklıma geldi. Yanımdaki iki çocuğada bakınca hepsinin 11/C sınıfından olduğunu anladım.Bu düşünce ister istemez aklıma kötü şeyler getiriyordu….

Saplantılı ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin