Çocukluğundan çok mu farklı yoksa ben mi yanlış görüyorum ,hissediyorum ?Nerede o benimle evcilik oynayan ,nerede o ben düşünce ağlamayayım diye sarılan ,pamuk şekerle kendine sakal yapan ,yüzünden hiç gülümsemesi eksik olmayan ilk aşkım. Karşımda b...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Konağa geldiğimizde gözümdeki parıltıyı polyanna gibi etrafa saçıyordum .Annem kuyumcudan çıktığımdan beridir yüzümün olan haline mutlu olmuş olacak ki o da benim gibi gülümsüyordu.
Aldıklarımı da alıp odaya çıkarken peşimden Emine ile Gamze de geldi .
Odanın kapısını açar açmaz beni ittirip içeri girdiler. İkisi de yatağımın üzerine oturup.
-"Ne söyledi ağabeyim."diyen Gamze'ye ters ters bakan Emine.
-"Ne söyleyecekti ki?"deyince ellerimdekileri yere bırakıp sandalyemi önlerine çektim.
Derince nefes alıp sandalyeye oturdum. -"Emine ben şimdi Murat'la evlilik yolunda ilerliyorum ya."
-"Evet...
-"İşte bu evliliği Murat'ın isteyip istemediğini kendi ağzından duymak istedim. Ancak öyle inanacaktım."
O da Gamze gibi heyecanlanıp. -"Eee ne dedi peki?"diye sordu.
Utançtan kızaran yanaklarıma elimle bastırıp. -"İstiyormuş o da beni seviyormuş."dedim sevinçle.
İki şapşik de sevinçten havaya uçup boynuma atladılar.
-"Vallahi ağabeyim olumsuz cevap verecek de yengem olamayacaksın diye çok korkutum. "
Kısılan sesimle. -" Eğer bırakmazsan bu gidişle ölü gelin olacağım zaten."dedim.
Nefes alamadığımı anlayıp üstümden çekildiler .
-"Hadi elbiseni göster ."diyen Emine sabırsızdı.
-"Tamam tamam sakin ol "Elbiseyi gösterdiğimde çok beğenmiş hatta yapacağım saç modeline kadar karar vermişti .
Akşam yemeğine kadar odamda sohbet etsekte Meryem abla Emine'yi çağırmasıyla bütün dedikodu ortada kaldı.
Gamze de guruldayan karnıyla birlikte odadan çıkıp mutfağa koşturdu. Yatağımın üzerinde duran telefonu alıp Sude'yi aradım. Bir kaç çalıştan sonra telefonu açar açmaz kulağıma gelen çığlığından sonra telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırıp .
-"Offf patladı be kulağım ."
-"Neredesin sen?" Düzelen ama hala sinirli ses tonunu algılayınca kulağıma telefonu yaklaşırdım .
-"Nişan hazırlığı yapıyordum. "
Söylediğim cümleyle sessizlik oluşmuş dili tutulmuştu.