Bölüm 50; öleceksem de savaşarak öleceğim!

Start from the beginning
                                    

Yume "Yeter be!" diye bağırdı. Bir yeşil büyü taşı özümsemişti. "Öleceksem de savaşarak öleceğim!"

Bacak kuvvetlendirme büyüsüyle hala sırtında dikildiği kurttan gökyüzüne zıpladı. Daniel bir saniye bile beklemeden Lulu'yu yerden kaldırıp "Kurtlara binin! Bu tek fırsatımız!" diye bağırdı. Yume köpeğin boyunu aşmış, oldukça yükselmişti. İki elini birden çantasına sokup gözlerini turuncu alevlere buladı. "Ye bunu!" diye bağırıp ateş toplarını Kara Köpeğin üzerine fırlattı. Köpek gözüyle onu izlemekten başka bir şey yapmıyor, üzerine düşen alev parçalarına tepki bile vermiyordu. Ateş toplarının hepsi ona çarpmadan derisini çevreleyen duman tarafından yutuluyor, ne bir patlama sesi ne de ışık saçmadan sönüp gidiyorlardı. Bu Kara Köpeği yenilmez yapan şeylerden birisiydi. Vücudunun salgıladığı bu gizemli duman her şeyi yutuyordu. Daha önce bu yaratığa silahlarını saplama aptallığını yapmış bahtsızların o silahlarını bir daha gören olmadı. Hakeza Kara Köpek tarafından yenilip yutuldukları için kendilerine de bir daha rastlanılmadı. Yume bunun şaşkınlığını yaşamaya fırsatı bile olmadan köpeğin kendine atıldığını gördü. İki ayağında yükselen yaratık neredeyse gökyüzüne ulaşacaktı. Dört ayak üzerinde iken bile beş metreyi aşan bu mahluk hafifçe zıplayıp kendinin gökyüzünde güvende olduğunu zanneden Yume'yi tek lokmada yuttu. Kurtların sırtında dört bir yana kaçışan arkadaşlarının hepsi bu acı manzarayı izlemişti. Ağızları açık bir şekilde Kara Köpeğin tekrar yere, dört ayağı üzerine inişini seyrettiler. Kimse tek kelime edemiyordu. Ciğerleri daralmıştı, nefes alamıyorlardı. Taş kesilmişlerdi. Arkadaşları gözleri önünde öldürülmüştü. O kadar çabuk olmuştu ki tepki veremiyorlardı.

"Fiuvv! Az daha ölüyordum haa!!"

Daniel "Yume!" diye bağırıp arkasına döndü. Tam yutulmadan önce bir yeşil büyü taşı kullanıp ağaçların arkasına ışınlanabilmişti. Derin bir nefes çekip "Hadi kaçalım!" dedi. Tekrar kurtları sürmeye başlayacaklardı ki Nico, "Lanet olsun! Evan!" diye bağırdı. Herkes korku dolu bakışlarını az önce ayrıldıkları yere çevirdiler. Evan bir kurda binmiş ama çok uzaklaşamadan kendinden geçip yere düşmüştü. Kurt çaresizce Evan'ın yüzünü yalıyor ve onu uyandırmaya çalışıyordu. "Durun!" dedi Daniel. "Kara Köpek henüz onu fark etmiş değil! Belki de uzaklaşıp gider!"

Herkes nefesini tutmuş şekilde yaratığın yöneleceği yönü bekliyordu.

"Abi." diye inledi Lulu. Elini ağzına kapatmış ağlamasının sesini bastırmaya çalışıyor, gözyaşları parmakları üzerinden bir çağlayan gibi akıyordu. "Onu orada nasıl unutabildim!"

Daniel bir aptallık yapmaması için kolunu ona uzattı ve bileğini sıkıca kavradı. "Sakin ol Lulu. Sınır'ın dışında sakinliğini kaybeden canını da kaybeder derdi babam. Evan'ı ölüme terk etmeyeceğiz ama mantıksız bir şey de yapmamamız lazım."

"Dikkatini başka yere çekemez miyiz?" dedi Lupi.

"Bu sadece Evan'ın yerine ölmek olur. O yaratığın peşinden koşup da yetişemeyeceği bir varlık yok burada." diye cevap verdi Daniel ve ardından Yume'ye döndü. Daha ağzını açmamıştı ki "Sadece bir tane kaldı!" dedi Yume. "Sadece bir tane yeşil büyü taşım kaldı onu oradan ışınlanıp çıkartamam!"

Her zamanki gibi ceplerini çoğunlukla turuncu büyü taşlarıyla doldurmuş olmanın pişmanlığını duyuyordu. Şimdilik tek çareleri Kara Köpeğin Evan'a yönelmemesi gibi gözüküyordu ama maalesef bugün şanslı günlerinde değillerdi. Ona doğru bir adım attı köpek. Ağzından siyah salyalar akıtıyordu.

"Abi!" diye bağırıp kurdunu sürmeye başladı Lulu. Daniel "Hayır!" diye seslendi ama Lulu kontrolü kaybetmişti. Kurdunu ağaçların arasından çıkarttı ama abisine hala çok uzaktı. Evan'ın önünde parıldayan yeşil bir ışık Lulu'nun gözlerini aldı. Yume'ydi bu. Kara Köpeğe doğru birkaç adım attı ve kollarını açtı. "Yem olacağım! Abini kaçır buradan küçük kardeş!" diye bağırdı. Lulu göz yaşlarıyla kurdunu sürmeye devam ediyordu. "Hayır!" diye inledi ama Kara Köpek hızlı birkaç adım atıp bir mağaraya benzeyen ağzını araladı. Yume gülümsüyordu. "Hoşça kal anne!" diye fısıldadı.

DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)Where stories live. Discover now