DEMİR BAĞLAR - SİS (tamamlandı)

Bölüm 38; siz delisiniz

"Toplantı başlamıştır!"

Kuzey Krallığı sözcülerinin yarısından fazlasının ilk Kadim Göl Kurulu toplantısı olduğu için şimdi ne yapacaklarından habersiz etrafa bakıyorlar, insanların tepki vermesini bekliyorlardı. Molero'nun "Bayrak asma seremonisi başlayabilir. Tüm krallıklar taşıyıcılarını hazır duruma getirsin." demesiyle birkaç hareketlilik oldu. Molero cümlesini bitirmesiyle kendi kasabasından dostlarına doğru dönüp başı ile bir hareket yaptı. Dört Towarz'lı arasından en iri olanı Henrick kendi lojmanlarındayken özenle hazırlayıp sandalda da yanında taşıdığı paketi açtı. Vanne ile birlikte birbirlerine kenetlenen küçük demir parçalarını birleştirmeye başladılar. Sonunda meydana gelen sarı renkli sopanın ucuna Kuzey Krallığı bayrağı asılacaktı. Henrick, kendilerini kedinin ciğere baktığı gibi izleyen Daniel'i fark edip gülümsedi. Ona doğru eğilip "Bayrağı taşımak ister misin?" diye sordu. Civciv kendine yöneltilen bu soruyla irkilmiş ama tereddütsüz bir şekilde "Çok isterim!" diye bağırmıştı. Heyecandan tizleşen sesi ortamın sessizliği yüzünden diğer üç krallığın kendilerine doğru bakmasına sebep olmuştu.

Evan, mutluluktan dört köşe olmuş Daniel'i ve ona bayrakla ne yapacağını anlatan Henrick'i izliyordu ki Molero "Doğu krallığı sözcücü Tamak Vontrade, buyrun." dedi. Evan başını hızla Doğu Krallığı tarafına çevirmiş, Tamak'ı söz almak için kaldırdığı elini indirirken görmüştü. Evan bu adamın konuşacağı şeyler hakkında endişelenmeden edemiyordu. Tamak ayağa kalkıp birkaç öksürükle boğazını temizledikten sonra "Doğu Krallığı olarak bayrağımızın Kuzey Krallığı sözcüsü Evan Vickers tarafından asılmasını istiyoruz." dedi. Bunu demesiyle salonu bir uğultu almıştı. Evan'ın korktuğu başına gelmişti. Elini alnına vurdu ve parmaklarını ısırmaya başladı. Tamak hep onun iyiliği için olduğunu düşündüğü şeylerle durumları zorlaştırıyordu. Molero şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra "Kuzey Krallığı olarak bunun sebebini öğrenebilir miyiz?" diye sordu. Tamak ağzını açmıştı ki Güney Krallığı'ndan bir elin havaya kalkmasıyla konuşma bölündü. Molero'nun "Buyrun, Güney Krallığı prensi Sir Jakaranda." demesiyle ayağa kalkan gri saçlı genç, sözüne "Ondan önce Kuzey Krallığının cevaplaması gereken bir soru var Molero." diyerek başladı. "Sayın Kuzey Kralı, sözcülerini diğer krallıkların renklerini taşıyan insanlardan seçmiş. Acaba lütfedip buna bir açıklık getirebilir mi?"

Daniel kıstığı gözleriyle salonun kendilerine göre tam karşısındaki kısmında ayağa dikilmiş gence baktı ve "Bu çocuğu tanıyorum." diye fısıldadı. Evan ona döndü ve "Prensi mi? Kim o çocuk?" diye sordu. Daniel bakışlarını Jakaranda'dan çekmeden "Serserinin teki." dedi.

Güney Krallığı prensi Jakaranda, bakışlarını Molero'ya ya da Evan'a değil direk olarak Kuzey Kralı'na dikmişti. Kral her zaman olduğu gibi gülümsüyor ve sakalıyla oynuyordu. Kuzey sözcülerinden Henrick'in küçük kardeşi Justin elini kaldırdı ve Molero'nun ona söz vermesiyle "Sözcülerin seçilmesi tasarrufu kralın şahsına aittir. Burada Güney Krallığı'na veya Sir Jakaranda'ya karşı açıklamak durumunda olduğumuz bir şey görmüyorum." dedi. Evan o ana kadar konuşmak bir kenara dursun yüzünde bir ifade değişikliğine bile rastlamadığı gözlüklü çocuğun cevabını çok hoş bulmuştu. "Demek siyaset böyle bir şey." diye geçirdi içinden. Batı Krallığı'ndan bir sözcü el kaldırıp konuya dahil olmuş, "Her ne kadar sebebini ben de merak etsem de Kuzey Kralı'nın bu hareketinde yanlış bir tutum görmüyorum." demişti. "İlk kez şahit olduğumuz böyle bir şeyden sonra şimdi de Doğu Krallığı başka bir krallığın sözcüsünü bayrak taşıyıcısı olarak kullanmak istiyor. Bugünkü toplantımızın her zamankilerden farklı olacağı daha başlamadan kendini belli etti."